Neden Simyacı dünyanın en çok abartılan kitabı?:
ytbe.one/lFYm2W7uV0o
Evrenin dili, kişisel menkıbe, evren işaretleri, sözcüklerin ötesinde bir dil, evrenin işbirliği bla bla bla...
1000kitap'ta inceleme yapması içimden gelmeyen nadir kitaplardandır Simyacı.
"Ha şimdi sen bu kadar popüler ve beğenilmiş bir kitabı
Bir insanla tanıştandığında zihninde bir roman karakteri canlanıyor mu? Ya da bir gezide ilk defa gördüğün bir manzara okuduğun bir romanın anlatığı mekanın kokusunu duyuruyor mu? Tam tersi de olabilir yani. Okuduğun bir romanda ki karakteri gerçek hayatta birileri ile kıyaslama gibi. Hayatının odak noktasına kitapları koymuş çoğu okuyucu kısmen
Önyargı sorunu. Kimsenin ciddiye almadığı ama toplumu ciddi anlamda etkileyen bir sorun. İnsanlarda sürekli fark ettiniz mi bilmem bu yaklaşım var. Doğulu ise şöyledir, İzmirli ise böyledir, o köyden adam mı çıkar, bu adamda şu özellik var düzelmez, kısa boyludan korkacaksın, şu meslekten kimse ile evlenme sakın aldatır, Kadın çok kazanırsa
Bu incelemede kurduğum cümleler sadece kendi fikirlerim veya başka kaynaklardan alıntıladıklarım değildir. Aşağıda yazanlar, kitabı okurken altını çizdiğim cümlelerin benim kafamda yeniden kurulup, özet mantığına çevrilmiş halidir. Yani, yazarın asıl anlatmaya çalıştığı veya özeti, bir bakıma kitabın bölümler halinde tahlili de diyebiliriz.
1.
"Yaşadığımı hissetmek için canım yansın diye yeni bir yola çıkıyordum..."
Nereden başlasam bilemiyorum ama mecbur bir yerden başlicam...
Öncelikle kitabımızın yazarı Aslı Arslan hakkında birazcık bilgi veriyim.
15 Ocak 1995 yılında Mersin'de dünyaya gelen Aslı Arslan ,lisans öğrenimini Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde
Platon (Eflatun), Antik Yunan deyince akla gelecek ilk isimlerden. Diğeri de Sokrates. Hocası zaten. Üniversitelerdeki akademinin temelini kendisi atmıştır.
Aristoteles isimli öğrencisi ile birlikte en büyük üç felsefe üstadı olarak kabul görürler. Döneminde yaşayan çoğu önemli isimlerin aksine kendi eserleri günümüze kadar gelebilmiştir. Ortaya önce bir konu
İslam dünyasının büyük fakihlerinden İbn Hazm’ın Güvercin Gerdanlığı kitabından sonra okuduğum bir diğer harika eseri olan Erdemli İnsanın Yol Haritası kitabını elimden geldiğince incelemeye çalıştım. Özellikle bende çağrışım uyandıran birkaç söz üzerinden ilerledim. Keyifli okumalar.
-‘’Gerçek şudur ki, kavuştuğun her emelin sonu hüzündür.
Fyodor Dostoyevski 'nin benim için şu ana kadar okuduğum en güzel kitabı
Yeraltından Notlar . Kitabın içeriği hakkında çok bir şey yazmayacağım, okumayan kalmamış zaten benim gibi istisnalar vardır onlarda diğer arkadaşların incelemelerine baksın:) O içinden konuşmalar, kendini haklı çıkarmalar sonra tam tersi düşünmeler, içinden geçenleri haykırmak isteyip susmalar ya da haykırmalar , başkalarının ne düşündüğünü dert etmiyorum banane deyip yine benim gibi içten içe düşünmeler:) Yani yorum ne kadar doğru bilemem ama kitap bence çok insanca yazılmış , benim yorumum bu. Kesinlikle bu kitabın yeri bende ayrı oldu ve
Fyodor Dostoyevski 'yi şimdi daha çok seviyorum . Keyifli okumalar , ya da yüzleşmeler ... :)
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,7bin okunma
Gramer kuralları bize 'insan'dan 'insancık' söcüğü yapabilir. Hatta, 'Tanrı'dan 'tanrıcık' da yapabilir. Fakat, biz yapmalı mıyız? Yapamayız! Dilin canlı yapısı, kültür, irfan buna izin vermez. Ne olsun ki, sözün kökü veya gövdesi - cık (-cik, -cuk, -cük) eki alabilir. Bu 'istediğimiz gibi' hareket edebileceğimiz anlamına gelmez, dile karşı
"Denize düşen yılana sarılır" derler bende tam tersi, ne zaman bir yılana düşsem denize sarılırım; kelimeler denizine. Kanıma karışmadan yılanın zehrini kelimeler denizine akıtırım.