Jules Payot , Fransız pedagog ve Fransızca öğretmenidir.Rektörlük de yapmıştır. Sosyolog
Emile Durkheim e karşı pedogoloji ile alakalı bir öğretmenlik yapabilme şansını kaybetmiştir.
İrade Terbiyesi adlı kitabı Vatikan tarafından kara listede yer almıştır.Bu eser, 32 den fazla dile çevrilmiş bir eserdir.O dönem için Vatikan tarafından 13 yasaklı kitaptan biri
Baştan belirteyim garip garip anlamlar çıkmasın, burada yazarın şahsı ile ilgili düşüncemi değil, eserle ilgili görüşlerimi paylaşıyorum ama yazara toz kondurmayız derseniz yapacak birşey yok, okumamanızı, ya da okumadan yorum yapmamanızı tavsiye ederim. Sadece ESERLE ilgili düşüncelerimi ve deneyimimi yazmaya başlayayım o zaman!
Bazen bazı
Fatih Parlak'ın Kaçak Yapı isimli yeni öykü kitabını bitirdim. İçerisinde 13 farklı öykü var. Benim en sevdiğim öyküler sırasıyla şöyle:
-Öteki Yüz
-Grev Gibi Bir Şey
-Diploma
Kaçak Yapı isimli bu öykü kitabında yazar akıcı duru bir dille ev hayatına gecekondu yaşamlarına ve buralardaki insanların sıradan hayatlarına değinmiş. Yer yer esprili ve eğlenci bir anlatımla yapmış bunu. Öykü okumayı seven okurların mutlaka kendi hayatlarından parçalar bulacağı dikkate değer bir kitap. Bazı öyküler birbirleriyle bağlantılı gibi bu yüzden okurken keyif veriyor. Roman olarak da düşünebiliriz bu yüzden Kaçak Yapı'yı. Kitapta anlatılanlar kitabın kapağıyla bütünleşmiş adeta. 2023'ün dikkat çeken öykü kitapların biri olabilir, tabii bu benim kişisel düşüncem.
Kaçak YapıFatih Parlak · Klaros Yayınları · 202314 okunma
Kitabım hakkında incelememi yazmadan önce olumsuz yorumları ile yaptığım yanlışı fark etmeme vesile olan hesaplara teşekkür etmek istiyorum.
...
Öncelikle kitabın kapağından başlayacağım. Kitabın kapağının sırf satılsın diye tasarlanmış olduğunu düşünüyorum. Eee diyeceksiniz kitabın yazarı sensin kapağını beğenmediğin bir kitabın var bu ne
Bozkırkurdu’nu okumak, kitabı okuyan okur nezdinde en hafif tabiri ile bir ayrıcalık olacaktır. Tabi ki bu benim düşüncem. Son zamanlarda okuduğum en zor kitaplardan biriydi diyebilirim. Çoğu cümlesini hatta çoğu paragrafını kaç defa tekrar tekrar okuduğumu sayamadım. Bu demek değil ki Hesse’nin karmaşık ve anlaşılmaz bir dili var. Açıkçası dili
Öncelikle şunu söyleyeyim: Konu çok hassas. Ki bu nedenle birçoğunuz bu konular hakkında konuşmaktan çekiniyor ve hiçbir şey söylemeden kitabı okuduğunuz gibi bırakıyorsunuz. Erkekler bu konular hakkında konuşmak konusunda kadınlardan daha da geride, kadınlar hemcinslerinin halinden anlamaya çalışsa da erkeklerin birçoğunda bu durum yok. Şimdi
"Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir."
Irvin D. Yalom
"Ne de olsa ben geleceklerin önleyicisiyim, öngörücüsü değilim."
Ray Bradbury
Önceleri bilim kurgu eserlerin kitap ya da film, dizi fark etmeksizin geleceği öngördüğü ve gerçekleşmeden sunduğunu düşünürdüm. Şu anda da bu düşüncem çok
#
Serenad, son derece popüler olan ve bu hali uzun süredir değişmeyen bir kitap. Birçok arkadaşım tarafından tavsiye edilmiş ve 1K uygulamasında dahi çok okunan kitaplar arasına girmeyi başarmış bir eser. Söz konusu Serenad olunca insanlar kitabı okuduğu gibi kitaptan alıntılar paylaşıp incelemeler yayınlamayı da hiç ihmal etmemiş.
Kitabın ilk bölümünde yazar Nazi soykırımı sebebiyle Polonya’daki Auschwitz toplama kampına gönderilmesiyle başlayan özyaşam öyküsünü gerçekliğiyle bizimle paylaşıyor.
Gaz odalarında, krematoryumlarda yapılan katliamlar, gardiyanların, ustaların tutuklulara davranışları, açlığın, susuzluğun raddeleri, yüreği fazlasıyla sızlatan işkenceler,
Akrabalar arasında zorunlu sevgi bağı var gibi algılanıyor.
Oysa bence sevgi hak edilen bir şeydir,
Onu hak etmen gerekir.
Bazı arkadaşlarınız vardır, bin akrabaya bedeldir.
Kan bağı sadece isim tamlamasıdır bazen.
*Spoiler içerir.
Daha önce bir kitabı okurken hiç bu kadar acı çekmemiştim. Bazı değişmez ögelerin toplum ve birey içinde var olmasını desteklediğimden midir bilinmez, toplumsal bir çöküşün ilk adımlarının şöhret yanlısı bir kadına yüklenmesi, kitaba karşı bir önyargımın oluşmasına neden oldu en başlarda. Fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bir