Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım. Bir filmde görmüştüm doktor: senin gibi gene bir doktor olan ve sözüm meclisten dışarı, delice planlar kuran
"Tanrı öldü, güneş doğmamak üzere saklandı, beynim ile kalbim arasındaki köprü patlatıldı. Az önce geriye kalan son ışığı da kaybettim. Ruhum ve geriye kalan aklım dipsiz bir kuyuya atıldı. Gözlerim kararıyor, gözlerimden atamadığım her çığlık için yaşlar akıyor. Olduğum yerde uzandım ve hıçkırarak ağladım. Bütün her şeyi tekrar yaktım, sessizliğin sağır eden gürültüsü içinde can çekişiyorum. Hiçbir şey hatırlamamama rağmen neden bu kadar acıyor? Şimdi bile canımı bu kadar acıtıyorken, nasıl oldu da dayanabildim?"
︎
Aklıma kan kaybından ölen kesik sırtlı sırtından bıçaklanmış insanlar geliyor. Aklımı bir ameliyat masasında aç köpek balıklarına bırakıyorum, acıyor beynim...
︎
KAN PORTAKALI
Doktor konuşuyor. İlk tümcelerden sonrasını duymuyorum artık. Adamın dudaklarına odaklanmış gözlerim, annemin korku bulamacı bir renge boyanmış yüzüneyse hiç bakamıyorum.
“Akciğerin sol lobunda portakal büyüklüğünde kitle...”
Portakal büyüklüğünde... Kan portakalı mı? Portakal bahçelerindeki tüm portakallardan nefret ediyorum o
Saat biri çeyrek geçiyor.
İşte, şimdi hissettiklerim:
Şiddetli bir baş ağrısı, gövdem soğuk, alnım yanıyor. Her ayağa kalktığımda ya da eğildiğimde beynimde bir sıvı dolanıyor ve sanki beynim kafatasımın çeperlerine çarpıyor.
Çırpınarak ürperiyorum, elektriğe kapılmışım gibi zaman zaman kalem elimden düşüyor.
Sanki duman içindeymişim gibi gözlerim yanıyor.
Dirseklerim acıyor.
İki saat kırk beş dakika sonra iyileşmiş olacağım.
Ben zaten öyle manken gibi ortalığa çıkmayı pek sevmem. Bütün dikkatler sizin üzerinizde oluyor, insanlar baştan aşağı, dikkatle süzüyorlar gelinle damadı. Gerçi damattan çok geline bakıyorlar Allah’tan. Bilge bütün bunlardan hiç şikâyetçi olmadı. Kızlar gösteri yapmayı seviyorlar. Bir de gelinlik vardı ki üzerinde, bütün gece o