İnsanın kendisini bildiği bir yoldaşa ihtiyacı vardır bazen. Mutlu olmak için değil mutsuz kalmamayı öğrenmek için gerek duyar bu yoldaşa. İnsanlar tarafından canı yandığı için ister bunu. Ama en çok da aynı noktadan tekrar hançerlenmemek için hayatı tekrardan tanıması gerekir. İşte ben de bu kitapta en çok kendimiz olmayı, kendimize bile kapatmayı yegledigimiz o iklimi ortaya çıkarmaya çalıştım. Bazen fırtınayla bazen masmavi bir gökyüzüyle. Kim ne derse desin bizim en çok kendimizi tanımamıza ihtiyacımız var.
İnsan PortresiRıdvan Karadöngel · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202282 okunma
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
yalnız insanların başucu eseri.
dostoyevski bu romanında insanların beyin kıvrımlarında neşter dolaştırıyor diyebiliriz. kulak verin dostoyevski'ye, o insanlık adına tüm gerçekleri söyleme cesaretini gösteriyor. insanlık...hani şu kibrinden geçilmeyen, hani şu her şeyi bildiğini sanan, hani şu sen, ben, bizler, hepimiz...
kafası karışık bir
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki?
Fotoğraf
Yaşam tarzınıza, kültürünüze, evlilik yapınıza ve bütçenize uymayan bir düğün, sizin düğününüz değildir, tribünün düğünüdür. 3 saatlik bir düğün için 3 yıl borç ödeyip, evliliğin en taze yıllarını elinde hesap makinesiyle geçirmenin var mı bir mantığı? İnsanlara güzel menüler, şık bardaklar, gelenlerin bile anlamadığı sırf elit görünmek için
Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ellerinde şefkat arayın. Mükemmel olsun demiyorum ama sevgiden önce onda mutlaka biraz saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın. Sizi kaybetmekten korktuğu kadar korksun sizi incitmekten. Yıllar sonra bile annenizin karşısına gururla çıkarabileceğiniz adamlara aşık olun, adı geçtiğinde sizi ne kadar üzdüğü belli olmasın diye gözlerinizi kaçırdığınız adamlara değil. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın. Ona uzaktan her baktığınızda yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünden yıllar geçse bile 'iyiki seni seçmişim, iyiki seni sevmişim be adam' diyebileceğiniz bir adam olsun hayatınızda yarı yolda bırakıp onca yaranıza bir yara da kendisi ekleyip hiç olanlar değil lütfen ama gözlerinin içine baktığınızda yarınlara taşıyacak umudu gördüğünüz adamlar olsun hayatınızda kadınlara zaafı ile bilinen erkekler değil tek zaafı sizi tüm dünyaya karşı siper etmek için kendini feda edecek adamlar olsun hayatınızda..
Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir.
Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen