Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerek.li Bilgi: TODAİE Nedir?
TODAİE veya Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, 1958 yılında 7163 sayılı Kanunla kurulmuş amme idaresi enstitüsüdür. Kamu yönetimi alanında İktisadi ve İdari Bilimler bölümleri mezunlarına yüksek lisans ve doktora seviyelerinde 1952 - 2018 yılları arasında hizmet vermiştir. Enstitünün Yüksek lisans programları Avrupa' da akredite edilen Türkiye' deki tek yüksek lisans programları olmuştur. Kişisel Not: Zamanında burada yüksek lisans yapabilmek için çok gayret göstermiş (daha sonrasında doktoraya da devam etmek istiyordum) lakin o dönemdeki şartlarım el vermediği için kendi şehrimde MBA yapma imkanı bulmuştum. Kimi neden ve nasıl rahatsız etti de kapatıldı bu güzel kurum anlamak mümkün değil. Tüm envanteri ve öğrencileri Hacı Bayram Veli Üniversitesine devredilmiş. Zaten üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programları mevcut ve devam edecek, bu kurumun işlevi devlet idaresine daha nitelikli bürokratlar yetiştirmekti, çok yazık olmuş...
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Bütün hayatım boyunca insanları güldürmek istedim. Bunu öldükten sonra da yapmak çok hoş." Kitabına öldüğünü ve bedenini bilim için kadavra olarak bağışladığını kurgulayarak başlayan Fournier, onun bedenini seçecek olan genç bir tıp öğrencisinin bütün sene boyunca kesip biçmelerini, her parçasını ayrı ayrı çıkarmasını anlatırken kendi
Otopsim
OtopsimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20191,603 okunma
Reklam
226 syf.
7/10 puan verdi
Edebiyat ve Medya – Gürsel Aytaç
Kitap sonuç kısmı ile birlikte 12 kısımdan oluşmakta olup giriş mahiyetinde yazmış olduğum ön bilgilendirmenin çok daha fazlasını sunmaktadır. Bu bölümler sırasıyla şöyle; Medyanın Edebiyatla İlişkisi, Medya Değişiminin Edebiyatta Yankıları, Kitaptan Ekrana Geçiş, Filoloji Dalları Açısından Neler Getiriyor?, Genel Edebiyat Biliminin İletişim
Edebiyat ve Medya
Edebiyat ve MedyaGürsel Aytaç · T.C. Kültür Bakanlığı · 20025 okunma
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
_Kitle, ilkel insan topluluğunun yeniden dirilişidir. Kitle psikoloji ilkel insan psikolojisidir. Bilinçsiz davranışlar, düşüncesizce menfaatlerinin peşine takılmak ilkel insan özellikleridir. Kitle yasası: Gerizekalılar, üstün zekalıları kendi seviyelerine çekerler. _Kitle, arsız bir çocuk gibidir. Özgüvenden, özsaygıdan ve sorumluk duygusundan
Reklam
"...Dev bir bilgisayar alırdınız. Muazzam programları çalıştırmaya başlardınız. Ve hiçbir ilerleme kaydedemezdiniz. Onun yerine elimizde zeki bir genç vardı, arada bir insanlarla konuşuyordu tabii, ama sakin bir şekilde oturmuş esas olarak kendi başına çalışıyordu."³ ³ Carruthers.
Sayfa 195 - ALFA Bilim, 5. Baskı: Ağustos 2022, İstanbul/BayrampaşaKitabı okudu
"Kapitalist Batı'da olsun, sosyalist Batı'da olsun Türkiye ve benzeri ülkeler için birtakım 'iktisadi kalkınma' programları hazırlanmıştır. Bu programların çoğu iktisadi kalkınma adı verilen bir 'bilim' çerçevesinde öngörülmektedir. Aslında Batı için mesele olan şey, geri kalmış diye baktığı ülkelerin derdine derman olmak değil, fakat mevcut sömürü düzeninin sürdürülme imkanlarını 'bilimsel bir tabana' oturtma endişesi ve gayretidir."
Her ne kadar eğitim programları çocuk ve gençlerin iradesini tümüyle görmezden gelse de biz enerjimize oranla kendimize değer verdiğimizi ve zayıf bir insana hiçbir konuda güvenemeyeceğimizi hissederiz öte yandan yaptığımız işin irade gücümüz hakkında yaklaşık da olsa bir ölçü sayıldığını bildiğinizden bunun üzerinden değerlendirmeyi umursamayız
Geçmişte, bilgisayarın Büyük Birader'i mümkün kılacağı endişeleri vardı. George Orwell'in 1984 adlı romanında, totaliter bir rejim dünyaya egemen olur, cehennem gibi bir geleceğin önü açılır, casuslar her yerdedir, tüm özgürlükler baskılanır ve yaşam sonsuz bir aşağılanma halini alır. Bir noktada, internet her yanı kuşatan bir casusluk makinesi haline gelmiş olabilir. Bununla birlikte, Sovyet bloğunun 1989'da dağılmasından sonra, Ulusal Bilim Kurumu, interneti, sonuç itibariyle, öncelikli bir askeri araç olmaktan çıkartıp, üniversiteler ve hatta ticari oluşumlar arasında bir ağa dönüştürdü, geliştirdi; bu da 1990'lardaki internet patlamasına neden oldu. Bugün, Büyük Birader mümkün değildir. Asıl problem “küçük birader” dir, yani, meraklı işgüzarlar, adi suçlular, magazin gazeteleri ve hatta kişisel tercihlerimizi öğrenmek için veri madenciliğini kullanan şirketler. Bu, bir sonraki bölümde tartışacağımız gibi, ortadan kalkmayacak ama zamanla evrilecek bir sorundur. Büyük olasılıkla, gizliliğimizi korumak için programları yaratan yazılım geliştiricileriyle bunları kırmak için program yaratanlar arasında sonu gelmez bir kedi- fare oyunu olacak.
Sayfa 425 - PdfKitabı okudu
Reklam
NORMALİN SINIRLARI
UCUdeld Ulusal Öjenik Laboratuvarı İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da varlığını korudu. Böylece Avrupa ve Kuzey Amerika'nın bazı yerlerinde, "anormal" olduğu düşünülen bazı grupların çocuk sahibi olmasını engellemeyi amaçlayan öjenik kısırlaştırma programları devam etti. Örnegin Çek Cumhuriyeti'nde Çingenelere uygulanan zorunlu kısırlaştırma 1971'de başladı ve bilinen son uygulama 2007 gibi yakın bir tarihte gerçekleşti.
Üniversite bilim yapar. Yani bilimi üretir, öğretir ve yayar. Bilim üretimi araştırmayla olur. Araştırma kaynak ister. Kaynak sırf para değildir. Her şeyden önce akıl ve onun ürünü olan meraktır. Merak ise pek küçük yaşlardan başlayarak körüklenir. Bunun için, çocukların götürülebileceği müzeler, onların aileleriyle birlikte yararlanabilecekleri kütüphanelee olmalıdır. Televizyonlar ahlaksız ve sığ bir yaşamı pohpohlayan rezil magazin programları yerine, merakı ateşleyebilecek eğlenceli bilim propagandası yapan programlar yayınlanmalıdır. Okullar ise tamamen merakı canlandıracak bir müfredatla teçhiz olunmalı. Okul kitapları çocuğu okumaktan nefret ettirecek değil, okumayı teşvik edecek tarzda yazılmalıdır. Yazanlar ne yazdıklarını bilen insanlar olmalıdır, bakanlıklara çöreklenmiş, ders kitabı pazarından midelerini doldurmaya çalışan zır cahiller değil!
Sayfa 69 - İnkilâp Kitabevi
319 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.