Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünün insanları kendilerini kültür ve onun sonuçları tarafından ezilmiş hissediyorlar. Kaçınılmaz bir kaderin bizi içine sürüklediği yere götürmek için, bilmek isteyen kişiler tarafından kullanılan bu anonim güç bütün bunlardan ileri gelir: varoluş koşullarını üreten bilimsel ve teknik medeniyet, bu medeniyete uyum sağlamak zorunda olan insanlar.. M. Foucault'nun bizi kendisinden uyandırmak istediği, antropolojik uyku sosyolojizmin ve psikolojizmin egemenliğidir..
Öğretim görevlisi de çalışmasından verim elde edecek, böylece öğrencilerinde bilimsel heyecan uyandıracaktır. Dünyada başarı salt bilgi aktararak değil çalışma metodunu bilerek doğruyu bulma veya bir amaç uğruna çalışma isteği uyandırarak sağlanır. Bu, bire bir, can cana iletişimle olur. Tıpkı Sokrates'in çalışma metodunu Platon'a aktardığı gibi.
Reklam
...onlara inanmama eğiliminin bilimsel bilgi ve eleştirel muhakemenin gelişimi ile arttığı görülmektedir. (Mill burada dinleri özel olarakta Hristiyanlığı kastediyor. O.N.)
--ÖZENSİZ VE UZUN KİTAP NOTLARI--- Metafiziksel önermeler ise ne evren üstüne bilgi veren ne de mantıksal önermeler gibi doğruluk ya da yanlışlıkları kendi içlerinde olan önermelerdir. Yani bunlar ne doğru ne de yanlıştırlar. Bu önermeler hiçbir bilgi veremezler. Bu nedenle de aslında önerme değildirler. Ne var ki, metafiziksel önermeler, hem
Çağımızda gelişmişliğin bir ölçütü de halkın bilgi ve kültür düzeyidir. İleri ülkelerde bu düzeyi yükseltmek amacıyla bütün basın yayın organlarının el ele verdiğini görmekteyiz. Bilimsel konuları geniş yığınlara tanıtma, sevdirme ve onları aydınlatmada başta televizyon olmak üzere, kitle haberleşme araçları etkin bir rol oynamakta.
Sayfa 7
ruhani liderler ve kutsal kitaplar bize inancın dağları yerinden oynatacağını bildirmektedir ve bu bilgi günümüzde daha derin ve özellikle de daha bilimsel bir boyut kazanmıştır. Sadece gerçek inanç, dünyamızda yeni şeyler yaratma gücüne sahiptir.
Sayfa 24 - FranckhKitabı okudu
Reklam
Aristo'nun öğrencisi olan İskender bilim alanında büyük rol oynamıştır. Yanında bulundurduğu bilim adamlarına fethettiği ülkelerin coğrafi durumu, iklimi, hayvanları ve bitkilerine dair incelemeler yaptırmış, böylece birçok bilimsel malzeme toplanmasını sağlamıştır. Mesela ordunun geçtiği yolları mühendislere ölçtürmek ve konakları tespit ettirmek suretiyle sonraki İskenderiyeli bilgi Eratostenes'in coğrafya araştırmaları için bir temel hazırlamıştır. Harpalos'un Babil'de bir bitki bahçesi kurarak Akdeniz'in çeşitli bitkilerini yetiştirmek istemesi o zamanın doğal bilimler alanındaki araştırmalara gösterdiği ilgiye güzel bir örnektir.
Sayfa 475Kitabı okudu
Aristoteles’e göre, bilgi duyumla başlar, ancak duyum değil­dir. Bilgide duyumun yanında başka bir öğenin, aklın işe karışması söz konusu olmazsa asla bilim (veya felsefe) meydana gelmez. Buna karşılık Platon daha ileri gider: Bilgi ne duyumla başlar, ne de duyuma ihtiyaç gösterir. Platon’a göre içine duyumun karıştığı bir bilgi bilgi değildir. Yalnız başına akıl ve ancak akıl, bilginin kaynağıdır. Çünkü ancak yal­nız başına o, bilimsel veya felsefi bilginin standartlarına ulaşabilir. Duyum ise akla yardıma olması şöyle dursun, ona engeldir.
“Bilimciliği savunanlara göre bilimsel bilgi dışındaki bilgi türleri meşru değildir; yalnızca doğa bilimleri ile elde edilen bilgiye itibar edilmelidir. Oysa bu, bilimin gerektirdiği bir dünya görüşü değildir.”
Sayfa 19 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Aristo'nun Çalışmaları
Şekilden ziyade özü ve pedagojik hususları gözönünde bulunduran, bu yüzden üslup bakımından Eflatun eserleri çapında olmayan bu yazılarında Aristo nesneleri sınıflara ayırmak ve bu sınıfları bir sistem halinde birleştirmekle sınıflandırıcı ve sistemleştirici bilginin üstadı olarak karışımıza çıkmakta, bilimin bütün kollarıyla meşgul olmakta ve
Sayfa 432Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.