Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
104 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Şaşırtmalı son, hüzüne sürükleyen hadiseler ve hayatın anlamı üzerine sorgulamalar… Bir profesörün başından geçenleri okuduğumuz Yalnızlığın Yansıması eseri, bireyin kendinden bile soyutlanabileceğini okuyucuya sunuyor. Bu kendi bile kendini terk eden profesör Adem, darmadağın hayatında bir çıkış yolu görüyor; tesadüfen karşılaştığı İsa. Acaba
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202417 okunma
Bu son konuşmamız olmuştu ve ikimiz de bunu bilmiyorduk. Zaten hiç bilemeyiz değil mi? Hiç değilse birbirimizi sevdiğimizi söyleyebildik. En azından bu var. Çok değil ama bir şeydir işte. Başkaları için daha kötüsü olur.
Sayfa 555 - Altın KitaplarKitabı okudu
Reklam
159 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi
"biz unutkan bir ulusuz. olanları bitenleri çabuk unuturuz. bugün yarın kanlı olaylar için yas tutarız, sonra, daha önceki olaylar gibi bu son kanlı olay da unutulur." Demiş Uğur Mumcu ___ umag'ın unutmayalım unutturmayalım sloganıyla birlikte düşünceleri faili meçhul cinayetlerde katledilenleri anarken hatırlattığı dize ve kitabın
Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi
Vurulduk Ey Halkım Unutma BiziUğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 1996176 okunma
"Yola çıkalım mı?" diye sordu. Başımı salladım. "Yola çıkalım.'' dedim titreyen sesimle. Belli ki o da benimle aynı haldeydi. O sırada Bulut'un kapısı açıldı. "Çıkıyoruz, değil mi?" dedi. Başımı salladım. "Çıkıyor muyuz?" dedi odasının kapısından çıkan Eren. Odasından çıkan Nisan yağmurluğunu bile giymişti. "Ben hazır bir şekilde bekliyordum..." dedi, gözleri kıpkırmızıydı. "Tamam, o zaman hazırlanıp çıkalım." dedim odama doğru ilerlediğim sırada. "Çantalarınıza alabildiğiniz kadar el feneri alın." dedi Uraz, "Başımıza ne geleceğini bilmiyoruz.'' En kötüsü de buydu işte, başımıza ne geleceğini bile bilmiyorduk...
gemilerde, otobüslerde, uçaklarda gittim seni bulmak için seni yani doğru kişiyi doğru kişi kim doğru kişi bazan en yakınında olabiliyordu insanın bazan en uzağında bunu bilmiyorduk
125 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Bir Arazi Alalım Seninle Güzel Anılarımızın Olacağı
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆 Kitaba o kadar kitlendim ki elimden bırakamadım. Cidden
John Steinbeck
John Steinbeck
romanlarında gerçekçilik ve yalınlık sunmakta çok iyi.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar
, farklı olsalar da arkadaşlıkları sağlam olan iki tarım işçisi George ve Lennie'nin öyküsünü anlatır. Kendi hayalleri olan bu ikilinin dostluk ve dayanışmasını anlatır bizlere. Hele ki son sayfalarda gözyaşlarımı
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,7bin okunma
Reklam
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
6 ŞUBAT' TA BİR ÇOCUK MASALI
Bu cümleden ne anlarsınız bilmiyorum ama her şey olması gerektiği gibiydi. Farklı, olağanüstü, olmaması gereken, eksik ya da yanlış tek bir şey yoktu. Şubat soğuk bir aydır. Hem de çok soğuk. Ama buna rağmen biz çocuklar çok severiz bu ayı. Çünkü kış, kar getirir biz çocuklara; kar da eğlence, oyun, mutluluk. Bir de okul tatili de bu aya denk
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Paris karşısında hayâl kırıklığına uğrayan bir Japon yalnızlığı
Şehir deyip geçmemek lâzım. Kudüs sendromunu duyanlar bilir. Bâzı turist ve hacılarda şehrin rûhânî havasından ötürü dînî bir sapma ortaya çıkar ve kendilerini peygamber îlan etmeye değin süren yoğun saplantılı düşünce ve hayâllere dalarlar. Bugün Eyfel Kulesi ile simgeleşen Paris, sanatın hangi dalıyla uğraşırsa uğraşsın hemen her sanatçı için
Louvre’un Koruyucuları
Louvre’un KoruyucularıJiro Taniguchi · İthaki Yayınları · 202395 okunma
165 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
1994’te Ruanda’da sekiz yüz bin kişinin ölümüne yol açan ve Batılı ülkelerin seyirci kaldığı katliamı anlatıyor Yüz Gün’de. Her türlü ırkçılık ve adaletsizliğe tepki göstermeye çalışan David, bu hislerle, Ruanda’da otuz yıldır faaliyet gösteren İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’na katılarak ülkenin başkenti Kigali’ye gelir. Ülkede konuşulan dili bilen kimsenin olmadığı Teşkilat mensuplarının mevcut iktidarla aralarını iyi tutmaya çalışarak, etliye sütlüye bulaşmadan sürdürdükleri faaliyetlerin rutinliğinden kısa zamanda hayal kırıklığına uğrar, Teşkilat’ı ve kendi işlevini sorgulamaya başlar. Menfaatleri söz konusu olunca bilfiil suç ortağına dönüşür. 30 yıl önce Afrika’yı sömürenler iç savaşı çıkarıp 800000 kişinin 100 günde ölümüne göz yumdu. Sene 2024 Filistin’de yaşanan katliama dünya yine göz yumuyor. “Beyaz Adam” mutlu olsun yeter ki! 🩵Yıkılmış bir adam böyle mi görünür? 🩵En kötüsü açlık ve susuzluk değildi, en kötüsü karanlıktı. 🩵Boyun üzüntünün kapağıdır. İnsanı acılar değil anılar öldürür. 🩵Düşmanının kaybını bir inekle telafi eden tüm sürüsünü kaybeder. 🩵Korkunun ne kadar baştan çıkarıcı olduğunu bilmiyorduk, ne kadar hızla yayıldığından haberimiz yoktu. 🩵Acele eden Tanrı’ya daha çabuk kavuşur.
Yüz Gün
Yüz GünLukas Barfuss · Metis Yayınları · 201065 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Herkesin KENDİLİK bulacağı bir kitap.
Akademik bir kitap gibi düşünmeyin, çok sıradan ve herkesden birşeyler var. Aslında işin kötü tarafı da bu. Herkesten bir şeyler olması. Sonra diyorum bu dünyada nerde dört dörtlük yaşayan hadi göster diyorum kendime. elbette yok ama asla kabul edemeyeceğim ve ölene kadar anlamayan beyinlere dikte edeceğim şey şu; hiçbir çocuk bu dünyayı bilerek
Zor Bir Ailede Büyümek
Zor Bir Ailede BüyümekCraig Buck · İletişim Yayınevi · 20181,963 okunma
ayrılık mektubu
Ortalık henüz tamamen kararmamış olduğu halde perdeleri kapadı ve lambayı yaktı, masanın başına geçerek, kurşunkale­miyle ve acele acele yazmaya başladı: "Ömer! Seni bırakıp gidiyorum. Bunun bana ne kadar acı geleceğini, hayatta senden başka hiç kimsem olmadığını bilir­sin ... Senin de benden başka kimsen olmadığını biliyorum. Buna rağmen
Sayfa 261
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çözmemiz gereken çok önemli bir şey vardı. Neydi o şey? Hayat… Hayatın getirdiği kapalı paketin içinden ne çıkacağını bilmiyorduk ki açmaya da korkuyorduk bu yüzden. İçinden güller mi çıkar, bir saatli bomba mı belli değildi. İnsan; hayalleri, ümitleri, kavgaları, acıları, hüzünleri, kayıpları, kazançları ve hatıraları ile yaşayamaz mıydı? Yaşamı; yazıyla, kışıyla, gündüzüyle, gecesiyle, inişiyle, çıkışıyla hep bir bütün olarak görmeliydik ki şevkimiz kırılmasın! Mutluluk istemeyen biri var mıdır? Hiç yoktur. Toprağa gömülen hangi tohum filiz vermezdi ki! Ruhunun toprağını çapalayan, yabani otlardan temizleyen, taze taze fidanla dikebilen insanlara ne mutlu öyleyse! Kendi düşünce tezgâhımızda kurduğumuz mutluluk ve huzur dolu sarayları yine kendimiz aydınlatmak zorundaydık; bir mumla, bir fenerle yahut yıldızlarla. Umut lazımdı birazcık! Umut, ama tek başına değil, yanına mutlaka gayreti de alacak ki hangisi yorulursa diğeri onu sırtında taşıyacak!
Düşkün Leylekler Evi
Düşkün Leylekler EviSongül Baş · Az Kitap · 061 okunma
1899 (2022)
... Ona göre bilebileceklerimizin sınırları vardı. Hiçbir şeyin gerçekte nasıl olduğunu hiçbir zaman bilemezdik. Hepimiz uykudaydık. Şeylerin gerçek doğasını bilmiyorduk... - Bir akşam gelip bana şöyle dedi : Platon'nun iddiası doğruysa bir şeyin gerçek olduğunu nasıl bileceğiz?...Asıl gerçekliğin yaşadığımız hayatın dışında olmadığını nereden bileceğiz?... +Onun yaşindaki bir kız için oldukça iddialı bir düşünceydi... Ben de ona bir soru sordum -Tanrı dediğin de bu değilmi? - Gerçekliğimizin yaratıcısı değil mi?... Bir an durup düşündü ve cevap verdi : - Ama o zaman Tanrının yaşadığı dünya gerçek olan. Biz sadece onun "bebek evindeyiz"... Peki, o zaman Tanrı'yı kim yarattı? ... Bu döngü sonsuz değil mi? ... - Burası bir anlamda o "bebek evi"... Ve senin için yaratıldı...
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.