Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilk Orhan Pamuk kitabı. Nasıl anlatayım bilemiyorum bu kitabı... Öncelikle sondaki sözümü başta söyleyeyim, kitap mükemmel. Evet mükemmel kavramının içini dolduran bir kitap. Kitabı öykü, siyasi tespitler, psikolojik betimlemeler ve yazarın dili açısından 4 şekilde irdelemek isterim. İlk olarak kitap basit bir bozacının kız kaçırma
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
Çocuğa Şiddet
Küçücük yüreği ile korkarak sindiği yerde uyuyakalmıştı. Annesinin kendisini çok sevdiğini biliyordu ama neden hep bağırdığını ve canını yakacak şekilde vurduğunu bir türlü anlayamıyordu. Kendi kendine daha çok küçüğüm, sadece altı yaşındayım ama büyüdüğüm zaman anneme bunları soracağım; belki de sormam çünkü üzülebilir. O beni çok seviyor, nasıl bilmiyorum ama seviyor. Fatma teyze Zeynep'i sürekli öpüyor canım diyor, ömrüm diyor. Oysaki annem bana sadece Elif bazen de şeytanın dölü diyor. Keşke Fatma teyzenin kızı olsaydım neden bunu istiyorum onu da bilmiyorum. Annem beni seviyor, ben onun dediğini yapmaya çalışıyorum. hiç bağırmıyorum, ağlamıyorum, bir tane oyuncağım var onu da hep elimde tutuyorum. kızar diye yere bile bırakmıyorum. Annem bana bağırdığı zaman çok korkuyorum. beni döveceğini biliyorum. O çok yoruluyor, babam nerede bilmiyorum. Bir kaç kez sordum çok kızdı ben de artık sormuyorum. Annem yüzüme vurduğunda orası değil ama karnımın üstünde bir yer daha çok acıyor. İçimde bir yer. Orası neresi henüz bilemiyorum. Soramıyorum da. Sadece çok korkuyorum. Annem beni bugün yine dövdü ve yine üstümü ıslattım. Çünkü o bağırarak bana vurmaya çalışınca annem olmuyor başka bir şey oluyor. Yüzü annem gibi olmuyor .Ben ona ne yaptığımı bilmiyorum ki.... Ama o benim annem beni seviyor... En çokta beni sevdiği için canım yanıyor...
Reklam
380 syf.
6/10 puan verdi
Sonunda bu kitabı bitirebildim. Debbie Macomber, aslında hiç tarzım olmayan yazar olmasına rağmen,kitaplarını neden hep okumak gibi bir dürtüye sahibim bilemiyorum. Belkide, günümüzde mutsuz sonlar,üzücü olaylar,bizi stresten strese sokan olaylar o kadar çoktur ki, mutlu sonlara gereksinim duyarız. Debbie Macomber`in kitapları umutsuzlukla başlıyor ama sonlara doğru "hayatta her şeye çare vardır okuyucum yeter ki sen hiç bir zaman ümidini yitirme" diyor. Bak Macomber kitaplarını okuma nedenim gerçek anlamda bu. Kitaba gelirsek: Yine yaralı kalpıeri olan insanları işliyor yazar. Jo Marie Rose adlı bir kadının ,kocasının ölümüyle birlikte ,bir otel satın alması ve bunun akabinde gelişen olaylar; müşterilerin (Josh ve Abby) yaşadıkları acı- tatlı olaylar ,aile ilişkileri,arkadaşlık , dostluk ,aşk ,anlatılmış. Her iki müşteri de otel sahipleri gibi otele sırtlarında yüklerle gelmişlerdi.Kitap ilerledikceyse yükler hafifliyor... Umudunuzu korumak güzeldir. Umudunuzu yitirmeden okuyacağınız kitap.Diğer Macomber kitapları gibi :) Öteki kitapları`nı çabuk bitirmeme rağmen iki haftaya zor bitirdim. Bilmiyorum nedenini :) 6 puan vermemin nedeni bu. Hayatın zorluğundan yorulmuşsanız, sizin de sırtınızda ağır yükler varsa,ümit sizin için de uzakta yanıp sönen belli belirsiz bir yıldız gibiyse Macomber okumanın zamanı gelmiştir demektir. :)
Gül Limanı Oteli
Gül Limanı OteliDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 20121,005 okunma
5 yaşındaki bir çocuk bu saatte neden uyanık olur bilemiyorum ama bir annenin bu saatte neden bir çocuğu ciğerleri çıkana kadar aglattigini bilmek dahi istemiyorum. Olayların ne kadarına dahil oldum yada ben yokken 4 senedir neler yaşanıyordu bilmiyorum. Ne zaman evime çıkarken merdivenlerde karşılaşsak sende iğne varmı diye benden yalan
2/10 puan verdi
Bilmiyorum. Tarz mı çok yabancı geldi. Anlık psikolojim mi o şekle getirdi bilemiyorum. Gitmedi gidemedi(albertine sarrazin -Kemik- kitabı da ilk başta aynı olmuştu ama sonradan bayağı bir sardı) Netice itibari ile Andrews bilinen bir yazar olduğu için ve az çok tarzını da tahmin edebildiğim için uzak durmam gerekirdi ama işte okumaya karar verdim. Bitiremediğim tek kitap olarak raftaki yerini aldı.
Kadere İsyan
Kadere İsyanV. C. Andrews · İnkılap Kitabevi · 200549 okunma
420 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaa nasıl anlatılır bilemiyorum. İlk bilim kurgu kitabım. Böyle filmleri ve kitapları çok seviyorum. Yazarlarına da neredeyse tapıyorum. Yani bir insan olmayan şeyi nasıl düşünür yazar... Aslında çok önceden beri okumak istediğim bir seriydi fakat bir türlü zaman bulamadım. Bende tatilde -daha doğrusu interneti olmayan köy- canım sıkılır okurum diye aldım. Ve ba-yıl-dım. Serinin devamını almadığım için kendime deli gibi kızıyorum ve acayip merak ediyorum. Çok tuhaf bir his var içimde.. Bende gidip savaşmak istiyorum nedense.. Filmlerini de hiç izlemedim. Ama eve döner dönmez sanırım ilk yapacağım iş filmini izlemek olur. Hayran kaldım bu yazara.. Bu seri biter bitmez diğer serisi olan Yeraltı Günlükleri'ni de okuyacağım hemen.... Allaaah dayanamıyorum. Inception izleyenler bilir kitabı var mı bilmiyorum ama birazcık karışık fakat muhteşem bir filmdi. Onun kitabını okuyasaydım asla anlamazdım. Ama burda Suzanne hanım maşallah öyle bir akıcı yazmış ki... Ellerine kalemine sağlık hatun. Okuyun ya valla çok şey kaybedersiniz demedi demeyin ;) Ahh Katniss Everdeen Alevler İçindeki Kız Not: Kitapta bir kaç yerde ağladım. Ve internette Rue'nun şu melodisini bulunca daha çok ağladım... :(((((
Açlık Oyunları
Açlık OyunlarıSuzanne Collins · Dex Kitap · 201628,7bin okunma
Reklam
376 syf.
8/10 puan verdi
Ben çok beğendim, anlatımı, diyalogların çok az olması tam benim aradığım bir tarz. Kitabı okurken harcanan emeği görmek gerekir. Bence yazarın emeği, cümleler üzerine yorduğu kafa es geçilmemeli. Her bölümde o kadar gerçek şeyler göreceksiniz ki evet ya doğru bu böyle diyeceksiniz. Özellikle sınır bölümünde yaşanan askerlik anıları, askerlik yapmış erkekler benim kuşağım ve önceleri anlatılanlar için çok doğru diyeceklerdir. Yeni nesilde askerlik hakkında pek bilgim yok, onlar nasıl değerlendirir bilemiyorum ama kitapta anlatılanların gerçek olma olasılığı -aşağı yukarı-yüksektir. Benim ilgimi çeken yada bana tuhaf gelen sadece bazı karakterlerin, özellikle köyde yaşayan bazı karakterlerin çok bilge konuşmalarıydı. Gerçekten o karakter mi konuşuyordu, yada yazar mı onu öyle konuşturuyordu bilemiyorum. Şunu demek istiyorum edebi açıdan böyle bir teknik var mı bilmiyorum, normalde bir köylünün bu kadar bilge konuşmaması gerekiyor, sadece köylü karakterleri için değil kitabın bazı yerlerinde diğer karakterlerde de bu durum dikkatimi çekti. Özetle kesinlikle okunmalı diyorum ve 308 sayfalık kitabı çar çabuk okuyacağınızı da düşünüyorum.
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,581 okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
95 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Tavsiye üzerine merakla aldığım bir kitaptı. Kitabın ilk cümlesi: "Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş, yalnızlıkla yiyen, kemiren yaralar..." bu olursa nasıl kötü denebilir bilmiyorum. Bu kitapta farklı bir şey var hayatımda ilk defa kitap okurken tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Yazar kitapta karakterin o puslu iç dünyasını öyle gerçekçi anlatmış ki... Zaten kitapta genel olarak karakterin varlık ile yokluk arasındaki yok oluşunu ve bu sırada hayal mi gerçek mi anlayamadığımız başından geçen birtakım olaylar anlatılıyor. Kitapta yer alan Sadık Hidayet'in biyografisini de hayretle okudum. Belki de yazar kendini anlatmıştı bilemiyorum. Bir de ne kadar doğru bilmiyorum bu kitabın İran'da intihara sürüklediği gerekçesiyle yasaklandığını duydum. Kitabın etkileyiciliğini bir kez daha hatırlatmış oldu bana. Eğer ölüme dair derin, karamsar ve bir o kadar da sarsıcı bir kitap okumak istiyorsanız kesinlikle okuyunuz.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
Allah'ım içime bir serinlik verdi bugün..Bilmiyorum dualarım mı, bilmiyorum Franz' ın varlığının etkisi mi:-)) Düşünsel olarak rahatlık hissettiğim bugün, duygusal anlamda ne getirir hayatıma bilemiyorum... Göreceğim... Neyse çok uzatmadan, içine hayat gelenlere günaydın...
Reklam
330 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Aslında belkide çok fazla beklenti içinde okudum kitabı. Evet sonu çok güzeldi çok şaşırtıcıydı. Fakat bu sona gelene kadar kitap benim için vasatın çok da üstünde seyretmedi. Anlatım çok sade ve yalın... Duygu aktarımı hemen hemen hiç yok gibiydi... Bilmiyorum ben hissedemedim kitabı....Mehmet ve Olganın aşkına üzülemedim, içim burkulamadı. Tamam kurgu çok güzel ve içinde geçen Ahmet Beyin bazı tespitleri çok yerinde katılıyorum ama bilemiyorum işte kitabı yaşayamadım bir türlü... Ama tabiki tavsiye ederim okunmasını en azından sonundaki şoku yaşayabilmek için...
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105bin okunma
624 syf.
6/10 puan verdi
Kitaplar elimde olmasaydı seriye devam etmeyi düşünür müydüm bilmiyorum. Konuşmalar eğlenceli fakat bu seriye bağlanmak için yetmiyor sanırım. Fantastik kitaplar beni bağlamıyor kendisine artık eskisi gibi. Yazar sanki başının sıkıştığı yerde bir melek çıkarıyor, bir şeytanı diriltiyor ve çoğu şey haliyle havada kalıyor. Aynı karakterler farklı bir kurguda daha güzel olabilirdi belki de, bilemiyorum.
Camlar Şehri
Camlar ŞehriCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20131,946 okunma
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah Meursault. Ben romandan, bende ne uyandırdığından, beni nerelere götürdüğün, nerelerden aldığından bahsedemeyecek kadar Meursault'a olan hayranlığıma dalmış bulundum. Belki bana bir ayna tuttu belki daha çok onun gibi olmak istedim, bilemiyorum. Prag'dan Macaristan'a yolculuk yaptığım sırada okuyabildiğim kitaba yolculuk esnasında değil de daha kendimle başbaşa kalabildiğim ortamda okumayı yeğlediğimi hatırlıyorum. Yolculuk sırasında fotoğraf çekip, etrafın güzelliklerini izlemektense, ilgimi Meursault'a ne olacağına odaklamıştım:) "Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum" ile başlayan cümlesiyle başlayıp beni vuran bir sonla biten en favori kitabım. ( Dexter izleyenler Meursault ile bir benzerlik buldular mı?)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,3bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.