Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
364 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Merhaba! Size yeni bir kitap incelemesi ile geldim. Kaliforniya'nın okyanus manzarasına bakan yamaçlarda, sakin bir kasabaya konuk oluyoruz. Duchess Day Radley, tutunamamış yetişkinler dünyasına doğmuş, on üç yaşında bir kız, kendi deyişiyle 'kanun kaçağı.' Beş yaşındaki kardeşi Robin'i büyütmek ve otuz yıl önceki bir cinayetle enkaza dönüşmüş annesi Star'ı kollamaktan başka amacı yok. Walk, büyüdüğü kasabadan hiç çıkmamış bir polis şefi. En yakın dostu Vincent'i hapse yollayan ifadeyi vermenin acısı ve yitirilen güzel bir yaşam umudunun yaraları asla iyileşmemiş. Otuz yılın ardından Vincent'ın serbest kalmasıyla geçmişin nefesi bugüne karışıyor. Duchess, annesini korumaya çalışırken kasabaya felaketi getiren fitili ateşleyecek ve yüzleşilmeyen gerçekler ortaya seriliyor. Kitap her ne kadar polisiye kitap olarak geçse de dram daha ağır basmış. Kitap ilk başta durağan ilerliyor, biraz sıkılabilirsiniz. Ama cinayet işlendikten sonra kitap açılıyor ve kitaba bağlanıyorsunuz. Kitap dram konusunda mükemmel ama polisiye kısmı havada kalmış. Ama kitap çok güzeldi, akıcı. Keyifli okumalar!
Sondan Başlıyoruz
Sondan BaşlıyoruzChris Whitaker · Domingo · 0271 okunma
Eğer bir şey sana çirkin görünüyorsa daha iyi bak. Çirkinlik bakan gözün başarısızlığıdır.
Reklam
Gökyüzü öylesine berrak, öylesine yıldızlıydı ki, ona bakan bir insan, "nasıl olur da kötü huylu, kaprisli kimseler böyle güzel bir gökyüzünün altında barınabilir?" diye kendi kendine sormadan edemezdi.
Sayfa 5 - PANAMAKitabı okudu
“Güzellik, bakan kişi ile bakılan kişi arasındaki bakışta saklı bir akıştır.”
Hak ve adalet konularına "ben merkezli" duygularının penceresinden bakan insan, sevdiklerine toz kondurmaz ve görünen yanlışlarını bile hayra yorarken iş hoşlanmadığı kişilere geldiğinde em ufak bir ihtimale dayanarak onları itham altında bırakmaya heveslidir.
Çok kısa bir zamanda, dört bir tarafta coğrafi şartları, malzemeyi tanıyan -malzemeyi tanımak çok önemli- ustaların kendine özgü bilgilerini kapan bu kişiler standart bir mimarî geliştirebilmektedirler. O kadar ki, Yunanistan'ın bugün Trikala denen Tırhala'sındaki Osman Şah Camii, Halep'teki camiler ve İstanbul'daki Mimar Sinan eserlerini tanıyabilmek için eğitimli mimar olmak gerekmiyor. Bunları gören, bir kaçına dikkatli bakan herhangi bir şehirli, mimari bilgisi olmasa bile, aynı mimarın elinden çıktığını anlar. İşte böyle özgün üslûp sahibi olmak, ancak dâhilere hastır.
Reklam
Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya En büyük şey, en asil şey küçülür burda. Burda yalan para eden biricik iştir, Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir. Kimi coşar din uğruna geberir, yalan! Kimi gider vatan için can verir, yalan! Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır; Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır. Şairlerin büyük aşkı fânî bir kızdır, Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır. Ne hakikî aşktan burda bir çakan vardır, Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır, Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda, En muazzam ölüm bile küçülür burda.
Araf’ın hava deliklerinden cehenneme bakan kayıp ruhlar gibi görünüyorlardı.
Yeni Bir Vay Be Dedirtecek Bilgi :)
Bilindiği gibi, narsisizm duygusu, adını nergis çiçeğinden alır. Nergis, suyun kenarında açan ve boynu aşağıya doğru bükük bir çiçektir. Bu nedenle başı suya doğru bakar, görüntüsü suya vurur. Narsisist insanlar da, sabahtan akşama kadar sudaki aksine bakan nergis çiçeği gibi, aynanın karşısında sürekli kendilerini seyrederler.
Sayfa 68 - TimaşKitabı okudu
Tevrat - Eyüp
Yeryüzünde insan yaşamı savaşı andırmıyor mu, günleri gündelikçinin günlerinden farklı mı? Gölgeyi özleyen köle, ücretini bekleyen gündelikçi gibi, miras olarak bana boş aylar verildi, payıma sıkıntılı geceler düştü. Yatarken, ‘Ne zaman kalkacağım’ diye düşünüyorum, ama gece uzadıkça uzuyor, gün doğana dek dönüp duruyorum. Bedenimi kurt, kabuk
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
bu dünyadaki herkesin kendine ait bir yeri, sadece ölümden sonra gidilmeyen basit bir cenneti olmalıydı ve yaşamın bütün amacı da bu cenneti bulmaktı.Safakta Ayrılık Gloria Lisé Hayalleriniz ve geleceğe dair umutlariniz var. Ve bir gün sizin dışınızdaki nedenlerden dolayı geleceğiniz bilinmez bir döngüye doğru sürüklense ne olur.? Şafakta Ayrılık bu konu üzerinden ilerleyen bir metın. Gerçek hayattan alinmiş, kurguyla harmanlanmış. Berta Cristina hayalleri olan , geleceğe umutla bakan bir tıp öğrencisi ve en büyük desteği annesi Amalia del Valla Riera . Annesi kızının geleceği icin her türlü fedakarlığı yapan duyarlı bir anne. 1976 yılında Arjantin' de yaşanan ve tarihe Kurşunlu Yıllar olarak geçen kaotik bir dönemde çoğu insan gibi Berta'nin da geleceği de belirsizlesiyor. Kayıplar, acilar Berta'nin bir karar vermesine neden oluyor. Sevdiği adami kaybetmesiyle birlikte tekinsiz , belirsiz bir sürgün yolculuğuna çıkan Berta'nin hikayesi aslında bir devrin panoraması. Toplumsal gerçekçi metinleri hep sevmişimdir. Bu metini de sevdim. Tarihî bilgileri içeren notu okuduğunuzda olayları anlamanız kolaylaşıyor . Iyi okumalar.
Şafakta Ayrılık
Şafakta AyrılıkGloria Lise · Ayrıntı Yayınları · 201936 okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Manguel’in edebiyata dair yazdığı her şeyi büyük keyifle okuyorum. Hakkında “Onun kafa yorduğu şey edebiyattı ve bu çığlık çığlığa yüzyılda hiçbir yazar, edebiyatla olan ilişkimizi değiştirme konusunda Borges kadar önemli olmadı." diye yazılan bir yazarı yeterince okumamış olmanın yükünü hissettim bu kitapla. Ama diğer yandan da, Borges okumaya dair şevkimi kamçıladı. Borges’in, gözleri görmediği için “bana kitap okumak ister misin?” diye sorduğu insanlardan biriymiş Manguel. 16 yaşındayken deneyimlediği şeyin müthişliğine bakın! Gerçi kendisi bunun müthişliğini kavramaktan uzakmış o zamanlar. Anlattıkları için “anı değil, anının anısının anısı” dese de, Borges’in “zamanla, her şiir bir ağıta dönüşür” demesi gibi bir şey olmuş. Anı, ellerini bir haritanın engebeli yüzeyinde dolaştırır gibi kitapların sırtında dolaştıran, karnını edebiyatla doyuran, dünyaya edebiyatın gözleriyle bakan birine yakışır bir anlatıya dönüşmüş. Anının anısının anısının anısına bile razı olabileceğimiz, çok kıymetli şeyler bunlar zira .
Borges'in Evinde
Borges'in EvindeAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2013295 okunma
Ama bizim sığınağımız sonbahardı, cam önleriydi, sokağa bakan.
* Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz Biz o renksiz, o yalnız, o sürgün medüzalar.. *
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.