Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Soyunun mutlaka son temsilcisiydi, Zaman zaman aynaya bakan hüzünle. Tuğralı alnıyla eski bir berat gibi Avunan solgun yüzüyle. Geçmişe tahta kapılardan geçerdi Kuş tokmaklı, asma kilitli...
Dünyayı reddinin nedenini belirleyebilmiş mi kafasında, yoksa o da kuşağının çocukları gibi sıkıntıdan mı girmiş bu işe? Nedenini biliyor. Sadece çağının çocuklarına değil, kimseye benzemiyor. Nedeni bir tane. Her şeyin, içinde her gün büyüyen sonsuzluğun nedeni bir tane. O da yaşadığı hayata uzaktan bakabilme yeteneği. Kişinin öncelikle kendine
Reklam
Büyük sabır gerektiren, uzun, zorlu bir uğraş olan benliğin özgür kılınmasını, gençlere bir karara bakan kolay bir işmişçesine göstermek onları daha baştan yılgınlığa sevk edecektir.
Nereye gitsem başımı, yüzümü, bedenimi, kemiklerimi döven çekiç darbeleri iniyordu. Nereye gitsem tükürük gibi, kulağıma yapışmış aşağılayıcı yapışkan bir tükürük gibi, çıplak bedenime takılan utanmaz gözlerin tükürüğü gibi, beni çırılçıplak soyup, ağır ağır küstahça süzen bütün o yüzsüz gözlerin tükürüğü gibi, horgörülerini saygınlık kılıfı ardına saklayıp, elbiselerimi çıkarırken başka yana bakan sözde saygılı gözlerin tükürüğü gibi soğuk, yapışkan yapışıp kalmışlardı üstümde.
479
Ben Ölüme uğrayamadığım için - İncelik gösterip O aldı beni - Sadece Bizi taşıyordu Araba - Bir de Ölümsüzlüğü. Yavaş yavaş gidiyorduk - Onun acelesi yoktu Ve ben de bırakmıştım bir yana
Sayfa 29 - iş bankasıKitabı okuyor
Gerçekten mutlu insanların sayısı azdır ve çevre­mizde bu gibi insanları görmemiz zordur. Yaptıklarından zevk alan, sa­hip olduklarıyla aklayatkın bir ölçüde doyuma ulaşmış, geçmişinden pişmanlık duymayan ve geleceğe gerçekten güvenle bakan kaç kişi ta­nıyorsunuz?
Reklam
528 syf.
3/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Sadece Asude Amerikan kültürünün içinde büyümüş bir erkeği kaba saba Anadolu öküzü yazabilirdi... Başlamadan önce dedim ki mizah yönün kuvvetli hadi baş karakterlerden biri de yabancı, artık farklı bir erkek karakter görelim bizi şaşırt dedim. Çok beklentimi yüksek tutmadığım için şaşırmadım. Martin Asude'nin önceki kitabından tanıdığımız Tekin ile iş ortaklığı için Türkiye'ye gelmiştir. Bir gece barda otururken İlkim ile denk gelir. İlkim bilime aşık olan, hayatında başka bir şey aramayan kendi işine bakan bi kızdır. Çalıştığı okulda profesöre yakın olduğu için sınav sorularını alma bahanesiyle okulundaki kızlar tarafından gece dışarı çıkarılır ve içkisine ilaç katılır. İlk sayfalarda kendini biraz da belli etti kitap, kadın karakterlerini güçlü yapmadığı sürece o kitap benim için olmuyor. Erkek kısmının bu kadar kaba baskıcı ve vasat olmasına rağmen kadın tarafının ses çıkarmaması hemcinslerine bir hakaret Asude ama maalesef ki satıyor... Her seferinde okumayacağım daha diyorum, kitaplıktan bir yerden bir kitabı çıkıyor okuyup birilerine vereyim diyorum her seferinde de bitirdikten sonra okumasaydım da olurdu diyorum o yüzden artık Asude'yi suçlamayacağım... Yazarı çok sevenler okusun, bir kitabını bile okumamış olanlar uzak dursun.
Dikkat! Aşk Çıkabilir
Dikkat! Aşk ÇıkabilirAsude · Ephesus Yayınları · 2016966 okunma
... ama her zaman, en karanlık anlarda bile bir ormana gizlenir gibi kafama sığınmış, beni sarsan fırtınalardan uzakta küçük bir ben, zerre kadar bir ben vardı. Ona doktor ben, diyesim geliyor. Belki biraz öyle zaten. Yüzde yüz hasta olmadım, hastaya hasta bakan, günün birinde onu iyileştirmek gerekebileceğini hesaplayan o öteki varlık hep içimdeydi.
Sayfa 131Kitabı okudu
Ve ben senin gibi gulen Biri tanimadim Ve sen gibi bakan Bir bulut gibisin Yakın ama dokunulamaz
Başkaları onun duruş ve düşünceleri ile alay ederler ve değer ölçülerine gülerler. Kendisiyle alay eden ve gülen kimselere yükseklerden bakan mümin, hiç bir eksiklik hissetmez; kendisinden evvel hak yolunda yürüyüp giden sağlam iman kafilesine bağlı guruptan biri olan Hz.Nuh aleyhistelâmin dediğini tekrar eder: «...Eğer bizimle eğlenirseniz biz de sizinle, bu eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz.» (Hûd suresi,38)
Sayfa 78 - Cağaloğlu Yayınevi
Reklam
Elma Veriyorum Sana
"aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dil gerekir." Ferdinand Victor Eugéne Delacroix 26 Nisan 1798, Saint - Maurice, Fransa 13 Ağustos 1863, Paris, Fransa Yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dili kendisi zaten kullanmıştır. Kullandığı bu dilde hiçbir şey kendin olmadığı gibi, algıların farklılaşmasından kaynaklı bu dile her bakan farklı sonuçlarla karşılaşabilir. Bu farklılık o dilin gizemidir. Dünya üzerinde evrensel olan tek dil sevgidir..
Sayfa 18 - Omca Yayınları
Herkes hayattaki zorluklardan, acılardan ve düzensizlikten şikayet etmesine rağmen hayatı daha iyi ve daha düzenli bir hale getirmek için kimse parmağını bile kıpırdatmıyor. Hepimiz hayata dışarıdan bakan seyircileriz sanki, her şeyi ve herkesi yargılamak üzere görevlendirilmiş gibiyiz. Herkes büyük işler, büyük şahsiyetler, büyük sevinçler isteyip beklerken kendisini ve çevresindeki hayatı alışılmış bayağılığın milim bile üzerine yükseltmeyi düşünenlerin sayısı oldukça azdır. İnsanlar borçlarını ödememek için her yönteme başvuran vicdansız borçlulara benziyor.
Sayfa 124
Leningrad kuşatması
Kuşatma 1 milyon Leningradlı’nın hayatına mal olacak ancak 27 Ocak 1944’te kaldırılacaktı ama yaşanan o ilk korkunç kış sona ermişti. Şair Olga Berggolts kuşatma sürecine baştan sona katlandı kendi kocasının gömülü olduğu uçsuz bucaksız Piskalyov Anıt Mezarlığı‘ndaki bir taşta kazılı halde duran bir şiir yazdı: Bu taşlara bakan sizler bilin ki hiçbiri ve hiçbir şey unutulmadı
Ben bir yangındım sadece seni yakmazdı kelimelerim
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.