Şimdi herkes salgın felaketini konuşuyor. Ne var ki insanı asıl üzen şey, yaşama sevincine gölge düşmesi.
Belirsiz bir umuda güvenerek yaşamaya çalıştığımız bu günlerde, Özdemir Asaf bir anda girdi, hayatıma.
Oğlum, bugün teslim aldığı koliyi açar açmaz " Anne al, bu kitap sana! " dediğinde, önce şaşırdım. Çünkü hayatımda bu zamana kadar bir tane şiir kitabı okumuştum, o da Cahit Sıtkı Tarancı'nın " Otuz Beş Yaş " isimli şiir kitabı. Enteresan bir tesadüf ki o kitabı da kızım almıştı.
Sonra alıp, başladım okumaya. Her sayfada sadece bir dörtlük. Hâl böyle olunca da göz açıp kapayıncaya kadar kitap bitti. Her ne kadar okuma hayatımda nazım dan çok nesire yer vermiş olsam da şiirsel anlatımı seviyorum. Duygulandıran, tebessüm ettiren
şiirler olmasa, bu taşkın özsuyun vahşi atılışı neye yarardı?...
Sevgiliye duyulan özlem ve hasret...
Canlanır, şairin dizelerinde.
Artarak, çoğalır duygular...
Şiir de hayat bulur.
Hani çoşkunluğun bile kendine özgün bir ilerleyişi var, tıpkı öyle!...
Dizeler arasında benliğimi kaybettim.
Sahi!... Neden bu kadar haz aldım?
Ruhum, neden bu kadar derinden etkilendi?
Yüreğimde oluşan bu buruk hissin anlamı ne?
Hâlbuki bilmediğim hissetmediğim hisler değildi ki, okuduğum şiirler.
Şairin şiirsel imgelemin de, açık yaraların acı duyarlılığına tanık oldum. Ve aşk!...
Mısralarda ki gibi, insanın aklını alan bir şey...
Bu şiirleri böylesine okunmaya değerli kılan niteliklerin en önemlisidir, belki de!...
Belkiler ile dolu bir hayattı, bu belki de!...
Şairin geçerken arkasında bıraktığı ayak izlerine ve anılarına tanık olmanız dileğiyle!...
LaviniaÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 202223,3bin okunma
"Neden, birini çok sevmek, aynı zamanda o insanı derinden yaralamakla aynı olsun ki? Yani eğer öyleyse, birini çok sevmenin ne anlamı var ki? Neden öyle bir şey meydana gelmek zorunda?"
"Hangisini seviyorsunuz ?....
_En vahşisini ...
"Izdırabınız bundan mı? ..
_Hayır! .
"Ya neden ??.
"Anlatılmaz bir şey...içimde onu çok eskiden tanıyormuşum gibi bir duygu var "
Bugüne kadar yapılmış bütün listelerde ilk 10'a girmeyi başarmış
Üç İstanbul!
Ah İstanbul!
Ulan İstanbul!
Süleyman Çakır tabiriyle "Ne güzel İstanbul be!"
Güzel mi?
Haydi hep birlikte görelim.
İncelemeye başlamadan önce -aslında epey yol aldım bile- birkaç uyarıda bulunmak istiyorum: Yola çıkarken okumayın. Mide bulantınız
Bu inceleme eser miktarda küfür içerecek.
Kendimi alnımdan öpebilseydim eğer, bu kitabı listeme kattığım için öperdim. Benim ana listem Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap listesini taramam ve seçtiklerimdir. Bunun dışında liste demenin artık ayıp kaçacağı bir ajanda listem var. Araştırma konusunda anneme çektiğim için gözüm dönerek, hangi
Ben daha önce böyle bir kitap okumadım. Genel olarak fantastik dünya ve macera aksiyon delisi olarak yavaş ilerleyen ve konusu çok ilgi çekici olmayan kitaplardan uzak durmaya çalışıyorum. Rüzgar Gibi Geçti, sitede ''Okuyacağım'' listesine eklediğim ilk kitaptı; yaklaşık 1 yıl olmuş ve sonunda okuyabildim. Kitaptan ciddi miktarda uzak durdum,
Yuval Noah Harari’nin okuduğum 3. kitabı olan “21. Yüzyıl İçin 21 Ders” kitabını okurken tıpkı diğer kitapları gibi bir zihin yolcuğuna daldım. Her bölümünde oldukça not tutup araştırmalar yaptım.
Harari geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmaya çalışan bu köprüyü kurarken temel dayanaklarını güçlü kaynaklardan alan ve dünyamızı iyi analiz edip
SONUNA KADAR OKUYUN!
İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor:
- Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;
- Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Spoiler içerir.
Canetti 1905’te Osmanlı İmparatorluğunun özerk bölgesi olan Bulgar Krallığına bağlı Rusçuk’ta doğmuştur.Daha sonra Almanya,İngiltere,Avusturya,İsviçre’de yaşayan ırksız ve yurtsuz bir göçebedir deyim yerindeyse.Yahudi olduğundan dolayı Nazi zülmünden payını fazlasıyla almıştır.Bu süreç yüzünden farklı coğrafyalara gidiş geliş