İlk sayfalarda başlayıp kitabın genelinde devam eden ve bence kitabın kurgusunu zayıflatan, 'anlatımın kesilip bilgi verilmesi' hoşuma gitmedi. Bir yerde 'saçı uzun aklı kıt kadınlar' sözünü geçirmesi beni çileden çıkarmadı değil.
''Hadi bakalım, kendinize gelin ve kitabı incitmeden sayfayı çevirin. '' cümlesiyle karşılaştım ve devamını gerçekten merak ettim umarım kitap beni şaşırtır.
Mavi kuş ve diğer unsurlar güzel tasvir edilmiş. Bir otobüs yolculuğu anlatılıyor. Otobüs eski ama köyün tek otobüsü. Trene yetişmeye çalışan yolcuların ve yolun macerası gözler önüne serilmiş.
Sanki siz de o otobüsün içinde ilerliyormuş gibi hissediyorsunuz. Hele ki benim gibi çocukken bir köy otobüsüne bindiyseniz. Çocuklarıyla vedalaşıp hastaneye yetişmeye çalışan hasta kadın ve kocası, kuyumcu, doktor, öğretmen ve karısı, mühendis, köyün ağası, mahkum ve jandarmalar, köyden kaçıp gizlice binen çocuk ve iki Amerikalı çift.
Onları götüren şoför ise Deli Kenan ve muavini. Bunlara ek olarak ise yolda karşılaştıkları kişiler vardı. Bunlardan Deli Kenan'ın kardeş gibi büyüdüğü Bilal'in hikayesi hüzünlüydü.
Acıklı aşk hikayeleri, hüzünlü vedalar, ölüm,cinayet, ayrılık ve ümit dolu yolculuk hikayesi.
Peki sonu mu? Evet tam bir Türk filmiydi..