Bir hayal kurduk
Paramparça olduk
Bir sevda uğrunda kaybolduk
Aşktan yine de vazgeçen olmadık
Düşsekte kalktık yorulmadık
Sevgiye dair ne varsa yaşadık
Uzatılan eli karşılıksız bırakmadık
Ama ilk fırsatta uçurumdan atıldık
Kime güveneceğiz şaşırdık
Aşk neydi ne ifade ederdi anlamadık
En sevdiğin yakınca canını tanıdık
Yine gecenin sessizliğinde tek kaldık
Biz yazdık biz okuduk biz yandık
Aşk yakarmış tadınca anladık
Bir bardak demli çayla efkar dağıttık
Denizin dalgalarının sesinde huzur aradık
Herkesten uzakta bir yerlerde…
(ÖNER AKÇA)
Biz o çocukları hiç anlamadık
Biz o çocukları tanımadık hiç...
Sayfa 127Kitabı okudu
Biz o çocukları tanımadık hiç…
Garip bir merakla bakıp
Saygılı, şaşkın, küçümser
Karmakarışık duygular içinde bocalayıp kaldık.
Ama elleri, yürekleri, yüzleri
Sert miydi, sıcak mı, dost mu,düşman mı?
Ellerimizle aklımızla yüreğimizle duygularımızla
Anlamadık…
Şimdi düşünüyorum da
Korkmayan yanımız çocuklarmış.
Bedr savaşındaki müşriklerin ifadeleri:
“Bir anda ortaya çıktılar. Nereden geldiklerini anlamadık. Beyaz atların üzerinde, beyaz kıyafetleri vardı. Biz daha hamle yapamadan, ardaşlarımızın kafalarını havada gördük.”
Onlar, Allah’ın Hz.Muhammed’in ordusuna gönderdiği meleklerden başkası değildi.
bugün cenaze yıkadık, on iki yaşında kız çocuğu..saçındaki örgüyü açmaya kıyamadık, annesi örmüş. o da öldü, on beş gün önce. dehşet yağmur yağdı. kafamı göğe kaldırdım dedim Allah’ım hiç böyle ıslanmamıştım.
dedim on beş günlük öksüzünü de yağmurlarla aldın yanına. anlamadık kim ölü kim diri.
yıkadık, yıkadı..biz küçük kızı Allah hepimizi..
kalsın.
22.05
Bu pazar sabahımı 
Esra Yalciner ve 
Hatice ablalarım ile şenlendirdim. Zarif ve düzgün insanlar. Biz Hesna Abla ile 5 dk önceden buluşup, Şimal Ablayı metro önünde beklerken o bize biz ona ''O sensin'' bakışları ile bakıp ilk saniyeden keyifli sohbetin sinyalini almış olduk. Vakit nasıl aktı geçti, konu konuyu nasıl açtı hiç anlamadık. Bir araya gelmek, profillerimizle sesimizi, sözümüzü bütünleştirmek, ilk defa göz göze gelsek de güven verici bir ortamda sohbet etmek, oturduğumuz mekanın müziği kulağımızı delse de oldukça güzeldi :) Bir ara artık sohbeti bırakıp Edith Piaf'ın 4. kişi gibi konuşmasına müsaade edecek noktaya geldik. :) Bu güzel sohbetlerin herkesin arzuladığı kalitede artmasını, bu tür iletileri daha çok görmeyi dilerim. Kitap okumak ve okuduğunu sözüne, gönlüne yediren insanlarla tanışmak büyük şans. Bir kez daha iyi ki varsın 1000k.
HAYATLARİMİZ KOLAY OLMADİ BUYUK BUHRANLAR ATLATTİK COK ENGEL ATLATTİK COK KOSTUK COK YORULDUKCOK TUKENDİK COK SEVDİK COK SEVİLMEDİK YAPAYALNİZ KALDİK YAPAYALNİZ BİRAKİLDİK COK KEZ BİTTİ DEDİK COK KEZ YENİDEN BASLADİK COGU KEZ NORMAL OLMADİGİMİZİ DUSUNDUK KİMİ ZAMANLAR İSE BASKALARİ BİZİM NORMAL OLMADİGİMİZİ DUSUNDU KENDİMİZE ANORMAL SORULAR SORDUK SONRA BASKALARİNA DA ANLAMSİZ SORULAR SORDUK CUNKU MERAK ETTİK CUNKU SORMAK İSTEDİK CUNKU İCİMİZDEN GECEN NEYSE DİSİMİZA VURMAK İSTEDİK OYSA ANLASİLMADİK KİMSE BİZİ ANLAMADİ KİMSE BİZİ ZATEN HİCBİR ZAMAN ANLAMAZDİ AMA HER SEYİN OTESİNDE BİZ BİLE KENDİMİZİ ANLAMADİK BAZEN AYNAYA BAKTİK "SEN NEDEN BOYLESİN?"DEDİK KENDİ KENDİMİZE SONRA AYNADAKİ GOZLERİMİZ BİZE HUZUNLE BAKTİ SANKİ İCİMİZDEN BİR SEN GELDİ"SEN BİLE SEVMEZSEN BENİ ...KİM SEVECEK ?
"Bütün fenler madem bizim Kur'an'dan çıktı, biz niye anlamadık da gâvurlara kaptırdık?"
Sayfa 208 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Âşkı nasıl bilirsiniz?
Biz bilmeyiz, çok anlattılar, hiçbir şey anlamadık.
Sayfa 161 - İz Yayıncılık, 6. BaskıKitabı okudu
