Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Özümüzü yüksek değerlerde, yüksek ahlakta, yüksek sanatta, aklımızda, kalbimizde, ruhumuzda ve var olmanın anlamında değil; hazlarda, arzularda, sınırsız tüketim döngülerinde, birkaç dakikalık şöhret anlarında, beğeni toplama çılgınlığında ve sanal dünyaların sunduğu sonsuz tatminsizlik hållerinde aramamız isteniyor bizden...
"Bizden daha az acı çekmiş biri tarafından yargılanmış olmayı kabul etmek mümkün değil. Hemen hemen herkes, kendini değeri bilinmemiş bir Eyüp sanır."
Reklam
Küf yeşili Anadolu'm ayaklar altında Tüm yalanlara açık ardına kadar Gerçeklere tabut gibi örtük Bir gün böyle yadsı böyle tutsak değil Köy bizim yol bizim yolcu bizden Dost yüreği sıcaklığında bir yolculuk Uzak değil
Sayfa 180 - May Yayınları - Birinci Basım Nisan 1971Kitabı okudu
Bu çağın insanları inanılmaz şeyler soruyor ve inanılmaz şeyleri sorguluyor. 14 asırdır Muslumanların aklına gelmeyen meseleler, bizim meselelerimiz olmuş ve biz bunları kurcalıyoruz. Kurcaladıkça da altında kalıyoruz. İsrailoğulları'nın felakete sürüklenmelerinin en önemli sebeplerinden biri üzerlerine vazife olmayan meseleleri irdelemeleriydi. Şu anda Ümmet-i Muhammed' in durumu da böyledir. İşin bir başka boyutu da bütün meselelere kendi dünyamızdan bakıyor olmamızdır. Kendi dünyamızdan bakarak meselelerin tamamını anlamaya çalışıyoruz ama dünya bizden műteşekkil değil ki! Yaşadığımız zeminde 7 milyar insan yaşıyor. Ne biz dünyanın merkezindeyiz ne de dünya bizden müteşekkil. İnsanlık tarihinin filmi devam ediyor. O filmin nereye varacağını bilmiyoruz. Mesela şu anda anlayamadığımız cariyelik meselesi yüz yıl sonra ortaya çıkacak bir meseleden dolayı insanların önüne açılacak bir kapı mı olacak, bilmiyoruz. Biz kendi konumumuza uygun meseleleri konuşacakken, kendi dertlerimizi tartışacakken başka meseleler üzerine mesai tüketip şu an bizim için ameli değeri olmayan birçok meseleyi irdeler hale geldik. Bunun için tedavi başlatacağımız iki önemli alan gayba iman ve teslimiyettir.
Yaşam bizden sıçrayışlar bekliyor, düşünüp taşınmalar değil.
Komşusu açken tok yatan bizden değildir, diyen peygamberin ümmeti değil misiniz siz? Komşusu açken tok yatanı reddeden peygamber, komşusu yokluktan intihar eden ümmetine ne yapar, yüzüne tükürmez mi?
Reklam
Bizim İmparatorluk
Biz kudüs'te kirada oturuyoruz. Halep'ten bu tarafa geçmeyen şey, yalnız Türk kağıdı değil, ne Türkçe ne de Türk geçiyor. Floransa ne kadar bizden değilse, Kudüs de o kadar bizim değildi. Sokaklarda turistler gibi dolaşıyoruz.
Sayfa 42 - Pozitif yayınları/2004
"Bedenimizi nasıl yıkıyorsak, yazgımızı da öyle yıka­yabilmek, çamaşır değiştirir gibi hayat değiştirebilmeliydik - yemek yediğimizde ya da uyuduğumuzda olduğu gibi varlığımızı sürdürmek için değil, tam olarak temiz­lik adı verilen, bizden doğup ayrılmış olan saygılı davra­nış bunu gerektirdiği için."
Eski Eşyalar....
Eski şapkalarımız, ayakkabılarımız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer:Kendinden uzaklaşmak, ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı, yahut "Ben artık bir başkasıyım!" diyebilmek saadeti.
Anneler olarak oğullarımızı içlerindeki gerçek gücü bulmaya teşvik etmek istiyorsak, bunu onlarla bağlantıda kalarak yapmalıyız; onları uzaklaştırarak veya bizden farklı olmaya teşvik ederek değil.
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
YAŞLI ADAM : Bizi hor gördü. Hala canlı olduğumuz için bizi hor gördü. Çünkü ne yapacağımızı biliyor. Biraz çalışacağımızı; göğsümüzü şişirebilirsek şişireceğimizi, ama her halükarda şişkin duracağımızı, böylece biz daha bir şey yapmadan, zorlanmadan, karşımızdakinin ezilip büzüleceğini; daha da beteri, bundan dolayı bir alçakgönüllülük takınacağımızı; böylece kendimize "hazımsız biri değil" dedirteceğimizi; çevremizdeki her şeyden beslenmeye çalışacağımızı; on yılda bir, minik varoluş krizlerine gireceğimizi; sonunda bize benzeyenlerin yanına gideceğimizi; şansımız yaver giderse bizim için "örnek insan" deneceğini; böylece tarihin tüm doyumuyla işlevini tamamlayacağını biliyor. Hor görüyor bizi; kaçtı bizden.
Sayfa 54 - Mitos Boyut ~ Pdf ~ Dördüncü SahneKitabı okudu
Semadan söz eden ayetlerde Allah bizden semaya sadece bakmamızı istiyor ve sonrasında bu kusursuzluğu hayranlıkla seyretmekten yorgun düşen bakışımızın içimize ve kalbimize döneceğini söylüyordu. Ama arzdan bahsedildiğinde görüyoruz ki bakmak yerine bizden arzı dolaşmamız/yürümemiz istenmektedir. Ayetinin sonunda ise bu sefer içimizde değil Allah'a döneceğimiz hatırlatılmaktadır.
Hiç değişmeyen, her anı aynı yoğunlukta akan bir hayatta, içine gömülü olduğum durgunluğu bir temizlik kusuru, değişmezliğin yüzeyine yapışmış bir kir ya da toz olarak değerlendirebilirim ancak. Bedenimizi nasıl yıkıyorsak, yazgımızı da öyle yıkayabilmeli, çamaşır değiştirir gibi hayat değiştirebilmeliydik - yemek yediğimizde ya da uyuduğumuzda olduğu gibi varlığımızı sürdürmek için değil, tam olarak temizlik adı verilen, bizden doğup ayrılmış olan saygılı davranış bunu gerektirdiği için.
"Atatürk, bizim elimizden, yirminci asrın en büyük milli kahramanı milletinin elinden, bir büyük deha insanlığın elinden gidiyordu. Askerlikte ve politikada hiç şaşmaz sağdu- yusundan başka, bütün maddi manevi varlığında bir göçüş hali seziyorduk. Atatürk, sonsuz ölüm ülkesinin eşiğinde idi. Onun, bir dönülmez yolda bizden uzaklaştığını yana
Sayfa 241Kitabı okudu
Adam üç gün sonra bizden ayrıldığında konuğumuzun gitmiş olduğunu değil içimizden birinin hala bahçede olduğunu henüz içeri girmediğini düşündük.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.