"Köylü milletin efendisidir!"
Sahi öyle midir gerçekten? Hangi vakit efendiydiler sefa sürdüler, hangi vakit kıymetliydiler değer gördüler, peki ya hangi vakit kaybettiler güçlerini ve kıymetlerini? Ben vereyim cevapları derhâl. Yalnızca oy zamanı kıymetliydi köylü milleti, geri zamanlar eski halleriydi onlara lâyık görülen, hatta
Amacım incelemek değil ..
"Taştan kaçmak " böyle biline :)
Bir varmış bir yokmuş ..
Develer tellal iken pireler hammal iken , uzak uzak sanılan..
"ki aynı zaman da burnumuzun dibinde"
diyarlarda, bir fil sultan yaşarmış .
Benim filler sultanım bıyıklı yalnız baştan anlaşalım Orwellin afişlerinde sürekli her yerde karşımıza
DOĞDUM, GÜN YOK! BÜYÜDÜM, GÜN YOK!
1 Mart 1922 tarihinde TBMM'nin açılış konuşmasında ''Köylü, milletin efendisidir.'' demişti Atatürk. Bunu söylerken elbette samimiydi. Muhtevasında köylünün milletin temeli olduğunu söylemişti belli ki. Ancak yüzyıllar boyu köylü ne eder, ne yapar, nasıl yaşar hep bir muammadır. Kendi sınırları içerisinde ayrı
İncelemeye başlamadan önce geçen günlerde bir zavallı çıkmış Türkiye'nin gurur kaynağı, hocaların hocası, Prof. Dr. Halil İnalcık'a dil uzatıyor. Amacı açık; Osmanlı Devleti'ni tarihî gerçeklerine aykırı yüceltmek, Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırarak mevki kapmak. -Ne bereketli topraklarımız varmış,
?
Her sene Ramazan-ı Şerifimizi burnumuzdan getiriyorlar.
Her sene katledilen kardeşlerimizi paylaşıyor, ah-u vah ediyor, postallarla çiğnenen, yakılan yıkılan Aksa videolarımızı duygusal müziklerle paylaşıyor, iki üç beddua ediyoruz, bitti.
Gerçekten böyle mi kahrolacak İsrail?
"E ama zulüm duyuruyoruz!"
-Kime?
...
Kime duyuruyoruz
…evde karın ve çocukların aş bekler, işte patronun iş bekler, sen oradan oraya koşturur durursun. Evin ihtiyaçları, çocuğun ihtiyaçları, karının ihtiyaçları, derken ülkenin ihtiyaçları çıkar bir de. Derler ki, "Ekonomik kriz var, hadi bakalım sık kemerleri." Sıkarsın, sonra derler ki, "Şu aşiret bu aşirete düşman, hadi bakalım göster rengini." Gösterirsin. Vay, "Sen onlardan mısın," derler bu sefer de; onlar sıkar senin kemerini. Sonra vatan borcu derler alırlar seni askere, gidersin savaşa. Oradan artık ölü mü dönersin, diri mi, ruhun genç kalbin ölü müdür bilinmez.
Bu mu medeniyet dediğin? Benim medeniyetim gece şu gökyüzündeki yıldızlar, sabah da beni uyandıran güneştir. Bu böyle biline...
~~~ÇokçaTanıdıkManzaralar~~~
Vasili Vasilikos, Yunanistan'da ve Avrupa'da yüz binler satan, Costa-Gavras tarafından Z adıyla beyazperdeye aktarılıp pek çok uluslararası ödüle de layık görülen unutulmaz eser Ölümsüz, fakat ben henüz izlemedim :-(((
"Ölümsüz!"
"Yaşıyor!"
"Başka kana hayır!"
"Yaşıyor!
Meryem yüzlü kızları'da saçlarından sürükleyip götürdüler kirli yataklarına. Haykırışları yırttı gökleri… Bizler ise güldük hiç birşey olmamış gibi. Burdaki rahatligimiz ahirette husranimiz olacak bu böyle biline..
Meşhur fıkıh kitabı Damad'ta denildiği gibi: "Magribte bir Müslüman kadını esir alsalar, onu zindandan kurtarmak hem garpta hem şarkta bütün Müslüman erkeklerin boynuna vaciptir."
Cenk Umeyr Aksoy