Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
yaşamak görevdir bu yangın yerinde yaşamak, insan kalarak
" Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak...
Reklam
Uçun kuşlar uçun burada vefa yok Öyle akarsular, öyle hava yok Feryadıma karşı aks-i seda yok Bu yangın yerinde soğuk bir kül vardır
Sayfa 33 - Kapra Yayınları, Kasım 2020, 1. BaskıKitabı okudu
"Yaşamak görevidir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak" Temmuz 1993
Sayfa 46 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde, yaşamak insan kalarak."
Sayfa 253 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak, insan kalarak"
Reklam
"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde Yaşamak insan kalarak"
-Serserinin Ölümü- syf. 80-81
İki üç gece kuşu ötüşürken derinde, Hayaletler uçuştu bu yangın yerlerinde. Gölge gibi yokluğa karıştı yanık evler Bacalar gökyüzüne uzanan iri devler Gibi yumruklarını karanlıklara sıktı... Gece ümitsizsizlerin kalbinden karanlıktı. Bir silâhın alevi yırttı bu karanlığı, Görüldü bir vücudun yerinde sallandığı... Uzakta kaybolurken hızlı koşan
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yaşamak görevidir bu yangın yerinde. Yaşamak, insan kalarak...
Sayfa 48
Yaşamak bu yangın yerinde Her gün yeniden ölerek...
Sayfa 47
Reklam
Nuh'un gönderdiği üçüncü güvercinin hikayesi.
Güvercin rüyasından uyanmış. Etrafında yalnızca ölüm ve felaket olduğunu görmüş; nasıl ki bir zamanlar dünyayı sular bastıysa, şimdi de ateş çemberi sarmış her yerini. Bu nedenle güvercin kanatlarını açmış, yerle bir olan ormandan başka bir memleket, barışın hüküm sürdüğü bir yer bulmak için uçmuş. Barışı bulmak için dünyamızın üzerinde uçup
"Peki kim kurtaracak bizi?" "Yangından sonra yangın yerinde çimenler biter.Biliyorum bunu." "Yeryüzünde geçerli bir avuntu bu." "Ama yeryüzü çok güzel. Ondan başka neyimiz var."
Sayfa 189 - May Yayınları, 1973Kitabı okudu
Tecavüze uğrayan kadınlar arasındaki bir kadının birkaç yerinde yarası olduğu gibi gözleri de yarı kör bir duruma gelmişti. Tahkik Heyeti bu genç kadını da dinledi: Ben yangın başladığı vakit Çamoğlu Yusuf'un evinde oturuyordum. Üzerime bir Yunanlı atladı, herifi ittim. Beni dövmeye başladı. Yüzümde ve ellerimdeki yaraları o herif yaptı. Kandan bayılmıştım; ayıldığımda her yerim kan içinde ve ışığa bakamıyordum. Sonra evime gitmeye çalıştım. Sokakta yine o halde beni beş Yunanlı yakaladı ve sürüklediler. Çok ağladım, yalvardım fayda etmedi. Elcik köyünün yıkılması anında erkeklerin bir kısmı köyün mezarlığına kaçarken, kadınlar da tekke binasında toplanmıştır. Fakat kadınlar bu kutsal çatı altında da Yunanlıların tecavüzüne uğramışlardır. Kabak köyünde isimleri açıklanmayan iki bakire kız ve bir kadına köylülerin karşısında tecavüz edilmiştir. Bütün köy halkı bu olaya tanık olmuştur. Okçu köyünde isimleri açıklanmayan 20 kadın ve 10 bakire kıza sokak aralarında ve bahçe kenarlarında yapılan tecavüz, dayak ve işkence sonunda kadın ve kızların feryadını işiten köylü ağlamaktan başka bir şey yapamamıştır.
Sayfa 262
Şiir Ağrısı
Beynimdeki kara su başımdaki sancı Dilime dolanan bu tanıdık suskunluk Günlerdir çektiğim dinmeyen gizli acı. Yerli yersiz alnıma düşen dalgın kırışık Rengi yüzüme vuran içimdeki acı su Görüntüsü gözlerimde uçuşan karışıklık.
Sayfa 58 - Kırmızı Kedi Yayınevi
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.