Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeniden bizim zamanımız gelecek ve bugün sallantıda olan her şey yeniden sağlam bir yolda ilerleyecek.
Kâmran,biz asıl bugün birbirimizden ayrılıyoruz. Ben, asıl bugün dul kalıyorum... Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin; ben bütün ruhumla senin...
Reklam
TARİH MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü HER KONUDA HAKLI ÇIKARTIYOR İrfan ordularını Köy Enstitüleri ile kurdu. O damarı din düzeyine düşürülmüş eğitim ve öğretim ile kestiler. İmam hatip okulları siyasetin arka bahçesi oldu. Bugün devlet bu liyakat yoksunu terbiye ile doldu. Cumhuriyet devrimlerinin en önemli ilkelerinden birisi laiklik
Zeyniler Mezarlığı’nın karanlığında, rüzgârın sabahlara kadar haykırıp ağladığı uzun gecelerde, çekçek arabalarının ince sesli, yanık çıngıraklarının titrediği boş sahralarda, Söğütlük bahçelerinin ılık iğde kokularıyla dolu yollarında, ben hep seninle yüz yüze, senin hayalinin kollarında yaşadım. Kâmran, biz asıl bugün birbirimizden ayrılıyoruz. Ben, asıl bugün dul kalıyorum… Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin; ben bütün ruhumla senin…
Sayfa 480 - İnkılâpKitabı okudu
"Ben..."' diye söze girdim, "Sanırım size bir şeyler söylemem lazım..." Gözlerim yerdeki masa örtüsündeydi, herkes merakla beni izlerken gözleri yerdeki örtüde olan bir diğer kişi ise Uraz Kayalar'dı. "Söyle Kumruşum." dedi Nisan, "Ama ne olur.şoka sokma bizi, bu gece kalpten gitmek istemiyorum ben." Hüzünle gülümsedim. "Yok," dedim, "Merak etme. Öyle bir şey değil... Ben özür dilemek istiyorum sizden. Böyle bir şeyi bir yabancıdan duydum ve hemen inandım, kameraların önünde yalan söyleyeceğine inanamadım yalnızca. Yine de gelip sizlerle paylaşmalı, belki de gidip Uraz'a sormalıydım ama yapmadım. Söylediğim gibi, kendime yediremedim. Sizden... Her birinizden özür dilerim. Bugün yaşanan her şey benim suçum."
Her dava adamının tanıması gereken üç Siyonist:
Theodore Herzl: Siyonizm'in kurucusu ve Dünya Siyon Teşkilatının Başkanı'dır. 1897 İsviçre'nin Basel kentinde düzenlediği büyük Yahudi kongresinde; "Basel'de Yahudi Devleti'ni kurdum. Eğer bugün bunu açıklarsam, herkes beni alaya alır. Oysa belki 5 fakat şüphesiz 50 yıl içinde herkes bu gerçeği görecektir. Yahudi Devleti'nin varlığı mânevî temellere oturtulmuştur, bu devlet Yahudi halkının bu konudaki istek ve azmi ile kurulmuştur." diyen ve büyük İsrail'in kurulması için Yahudileri ve Yahudi sermayesini organize edip teşkilatlandıran Siyonist Yahudi'dir. ____________ Emanuel Karasu: Theodor Herzl'in hazırladığı Siyonist planı uygulamakla görevli İspanya'dan Osmanlı Devleti'ne göç eden Sefarid Yahudisidir. Büyük Siyonist Kongresi'nde alınan karar gereği İsrail Devleti'nin kurulması için Sultan Abdulhamid'e Kudüs sancağında kendileri için toprak satılmasını teklif eden Siyonist heyetin içindedir. Bunu reddeden Sultan Abdülhamid'e halini (tahttan indirilmesini) kararı tebliğ eden heyetin başkanıdır. ____________ Haim Nahum: Mısır haham başıdır. Siyonist İsrail Devleti'nin kurulması için Müslümanların ezilmesini, sömürülmesini, dininden ve değerlerinden uzaklaştırılmasını sağlayacak olan "Haim Nahum Doktrini'nin" kurucusudur. Haim Nahum, Lozan Barışı öncesi, Osmanlı'yı savaşla yok etmek isteyen Siyonistlere akıl hocalığı yapmış ve Müslümanların savaşla değil ancak bu doktrinle etkisiz hale getirilebileceğini söylemiştir.
Reklam
İzdivaç, kız, kadın... Bunlar bizim pek ehemmiyet verdiğimiz kelimelerdir. Bu kelimeleri hep kendimizden uzak ve yüksek bulutlar arasında görürüz. Bunlara hep ilahi, semavi mahiyet atfederiz. Düşünmeyiz ki asla onlar şu içinde kaynaştığımız hayatın dışarısında değildir. Binaenaleyh hülyacı olmaya hiç lüzum yok. Emellerimiz gayet sade, tabii ve hayattan olmalı Goethe, (Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki bir sırrıdır) diyor. On beş seneden beri ezberimde olan şu cümlenin manasını bugün anlıyorum. Eğer bunu vaktiyle anlamış olsaydım, bugün çok daha mesut bir adam olacaktım.
Sayfa 182
Bir odyssey uzun, tipki Odysseus'un Truva'dan vatanına dönüşünde olduğu gibi çoğu kez zorlu ve maceralarla dolu bir seyahattir. Ani ve olağanüstü korkuyu ifade eden panik sözcüğünün kökeni Pan tanrısına uzanır. Savaşta Pan korkunç bir çığlık atarak düşmanına dehşet saçardı. Arachnid bir örümcektir. Bu sözcük Athena'yı bir dokuma
Ne olduysa hayırlısı için oldu. Ne oluyorsa hayırlısı için oluyor. Ne kaybettin ki ağlıyorsun? Ne getirdin ki kaybettin. Ne yarattın ki yok oldu? Ne aldıysan buradaydı Ne verdiysen buradaydı Sana bugün ait olan Dün başkasına aitti Yarın da bir başkasına ait olacak O zaman ne için boşuna üzülüyorsun?
Pisagor’un yine ünlü “her şey sayıdır” vecizesi Platon’un üstünde derin etki bırakmıştır. Bu söz ferasetli olduğu kadar nüfuz sahibi de olan Pisagor felsefe sinin anahtarıydı. Pisagor, karmakarışık dünyanın ardında soyut ve uyumlu sayılar dünyasının saklı olduğunu düşünürdü. Onun sayı anlayışı, bugün bizim “biçim” olarak niteleyeceğimiz şeye benzerlik gösterir. Bu görüşe göre nesneler maddelerden değil de yaratıldıkları biçimlerden ortaya çıkmıştır.
Reklam
SORUN KAPİTALİZM İSE SORUN OLAN KAPİTALİSTLER KİMLER? Sorun kapitalizm ise bunda bir sorun yok. Sorun olan kapitalistler kimler? İşte burada bir sorun var. İş geldi burada düğümlendi ve tıkandı. Türkler de de çözüm var. Tehdide dönüşen gücün gücünü azaltmak ve tehdidi ortadan kaldıracak kamulaştırma devrimini yapmak. Emperyalizm bizi
Kur'an'ın "ne doğu, ne batı" (Nûr 24/35) diye tasvir ettiği evrensel hakikat tasavvuru, Doğu ve Batı kalıplarını aşan bir niteliğe sahiptir. Bu mânada İslâm toplumları kendilerini hiçbir zaman "doğuda" ya da "doğulu" addetmediler. "Doğu", ancak Asya'nın küçük bir uzantısı olan Avrupa'nın kendisini "Batı" olarak tanımlamasından sonra ortaya çıkan bir tanımdır. Sizce, insanlık tarihinin merkezinde yer alan coğrafyaya bugün neden "Ortadoğu" diyoruz? Japonya, hangi coğrafi tasnife göre "Uzakdoğu" kabul ediliyor? Tersinden düşünecek olursak mesela Amerika'ya niçin "Uzakbatı" demiyoruz?
"Olacak olan olur; beklenen gelir. Bugün doğan yarın elbet ölür. "
Geçmiş zamanlarda her iki taraf da sokak çatışmalarının meydana getireceği zararı bildiği için meskûn mahal muharebeleri çok sık görülmezdi. Ama bugün durum farklıdır ve bu muharebe tipi daha çok kullanılacaktır. Özellikle de zayıf olan, umudu kırılmış taraf, şehirlerini savunmak için elinden geleni yapmaya çalışacaktır.
Sayfa 37 - İnkılâp Kitabevi 8.BaskıKitabı okudu
Şunu hiç unutmam, Amerika'da doktora yapan biriyle konuşurken konu Amerika'ya gelmişti. Ben 'Amerikalıların birtakım meziyetleri olduğunu kabul ediyorum. Ancak ahlâk unsurunu bir kenara itmeleri, ahlâkı, yaşantılarına musallat olan bir bela gibi görmelerini kınıyorum' deyince, konuştuğum adam kibarca ve bilgiç bir şekilde sözümü reddederek 'Eğer biz bugün hâlâ ahlâktan söz edecek olursak, o zaman çadır yaşantısına, bedevi hayatına dönmemiz gerekir' dedi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.