Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dilin ucuna her gelen söylenir olsa idi sadece bir dünya var derdim. Olmazların olur olduğu iki cihandan biri de burası ise, dilemek iyidir."
Burası dünya yahu. Burası, Bu kadar işte…
Reklam
Beni mahkum etmeniz çok gereksizdi. Bürokrasimiz ve kanunlarımız, dünyayı temiz ve güvenli bir toplama kampına çevirdi. ... Kölelerden oluşan bir jenerasyon yetiştiriyoruz. ... Çocuklarımıza çaresiz olmayı öğretiyoruz. ... Öyle planlanmış vaziyetteyiz ve ince ince yönetiliyoruz ki, burası artık dünya olmaktan çıktı. Burası lanet olası bir sahil güvenlik teknesi oldu.
Son umutla sana sarılıyorum sevgili. Dünya nereye giderse gitsin, bir tek sen kaldın bu kentte,bir tek sen kaldın içimdeki iyilik yüzünden utandırmayan beni. Ben bu dünyadan kaçtım ve gidecek başka yerim yok. Burası içimi kanatarak hızlanan bir kent. Bir yanım ölüm, bir yanım sen... Sevgiliysen tanı beni, bil öyleyse... Dediğin gibi, daha fazla daha yabancı ölmek istemiyorum sana...
Sayfa 83
“Bütün yazıları okuyabilmeli, her alfabede yazabilmeliydik. Yerküreye böyle biri gelmemiştir. Yalvaçların bile yabancı dilleri tanımadığı bir dünya burası. Köşemizde, harflerin harflerimize çevrilmesini, dillerin dillerimize döndürülmesini beklemeye alışmışız. Onbinlerce yapıtla henüz okuyabildiğim dillere aktarılmadıkları için tanışamamış olduğumu bilmek canımı acıtıyor.”
Sayfa 100Kitabı okudu
Burası ikiye bölünmüş bir dünya, karşıt güçlerin şehriydi: Dindarlarla laikler; eskiyle yeni; Doğu'yla Batı... Avrupa ile Asya arasındaki coğrafi sınırda duran bu edebi şehir Eskidünya'dan daha da eski bir dünyaya uzanan bir köprüydü. İstanbul. Artık Türkiye'nin başkenti olmayan şehir, yüzyıllar boyunca üç farklı imparatorluğun; Bizans, Roma ve Osmanlı'nın merkezi olmuştu. Bu yüzden İstanbul tarihi en fazla çeşitlilik gösteren yerlerden biriydi. Şehir; Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Yedikule ile ilgili folklorik savaş, zafer ve yenilgi efsaneleriyle doluydu.
Sayfa 467Kitabı okudu
Reklam
Öğrencisi olduğum Küçükçekmece İlkokulu'nun bahçesinden atlayarak; haftada mütemadiyen bir kere anlatılan ''Küçükçekmece Tufanı ve Kaybolan Şehir'' efsanesine konu olan göle doğru yürüdük. Mete yine anlatmaya başlamıştı hurafeyi: Yıllar yıllar önce yaşlıca bir dede gölün altındaki şehre gelmiş, kapı kapı gezip bir tas su istemiş, kimse de
Bu Dünya, Filistin’li bir kadının İsrail’in gaz bombalarında çiçek yetiştirdiği bir Dünya.. Burası dünya yahu, burası bu kadar işte.
Burası, dünya aslında tam da olması gerektiği gibi dizayn edilmiş. Biz salaklarsa sürekli değiştirmeye, temizlemeye uğraşıyoruz. Savaşmak yerine anlasak, sakinleşsek. Habire geleceği ya da geçmişi düşünmeden, geleceğe yatırım için savaşıp geçmişin kayıpları için intikam naraları atmasak, sadece anı yaşasak...
Yaşamın yapısında umut ve inanca bağlı olan ve onların bir halkasını oluşturan bir öge daha vardır: cesaret, ya da Spinoza'nın adlandırmasıyla, direnme gücü. Belki de direnme gücü belirgin, daha açık bir anlatım, çünkü günümüzde cesaret daha çok yaşama yürekliliğini değil de ölme yürekliliğini göstermede kullanılıyor. Direnme gücü, umut ve
http://www.narteks.net/psikoloji/atil-hareketsiz-duran-yasam-olmeye-egilimlidir-erich-fromm.html
Reklam
Burası Dünya! Ne çok kıymetlendirdik... Oysa bir tarla idi; Ekip biçip gidecektik.
Burası Dünya… Ne çok kıymetlendirdik! Oysa, sadece tarla idi.. Ekip, biçip, gidecektik…!
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.