NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Bu zamana kadar okuduğum kişisel gelişim kitapları içerisinde en iyiler listesine alıyorum kendisini, çünkü psikiyatri adına sağlam temelli olmayan birçok anlatım her yerde şunu yapın bunu yapın şeklinde söylemlerde bulunuyorken Dr Burns neyi nasıl yapmanız gerektiğini alenen adım adım anlatıyor.
Bilinçaltı süreçlerde olayın kökenine nasıl inilir, çarpıtılmış düşüncelerle ve sessiz varsayımlarla nasıl baş edilir, eğer ki bu olumsuz düşünce doğruysa bile benim için ne anlam ifade ederdi, beni neden üzdü ve altında yatan esas duyguyu nasıl keşfedebilirim gibi birçok sorunun cevabını bulabileceğiniz başarılı bir kendine yardım kitabıdır, yavaş yavaş sindirilerek okunmasını tavsiye ederim.
İçeriği Freud, C.G Jung ve A. Adler gibi analitik psikolojinin kurucularının öğretilerine temellenen, ancak onların eserlerinden alacağınız yoğun tıbbi içeriğe göre oldukça basit, günlük konuşma dilinde, herkesin bir şeyler kapabileceği bir anlatıma sahip, ayrıca Dr. A. Beck gibi bilişsel davranışçı terapinin kurucusu olarak kabul edilen önemli bir isimden alınan bire bir tavsiyelerin de gerçek terapi vakalarından uygulamalarını içermektedir. Bu anlamda kişisel gelişim adına kesinlikle rafta olması gereken, anlatılan uygulamaların özümsenerek uygulandığında etkilerinin gerçekten görülebileceği bir eser.
Keyifli okumalar...
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201810,9bin okunma
Hesse'nin ben de bıraktığı etkiye dair ;
Siteye üye olmadan önce bir arkadaşımın Hesse'yi okumalısın tavsiyesi üzerine
Siddhartha ile adımımı attım ve sevdiğimi hissettim. Devamını getirmek, eserlerini okumak anlam kattı hayatıma . En çok kendimi bulduğumu hissettiğim yazar olarak gördüm ve kalbimdeki yeri
Varolan tüm dinler tarafından, hem modernitenin yüzeysellik ve akılcılık bağnazlığına karşı müttefik addedilen derinleşmelerde kılavuz, hem de "zındık" suçlamasıyla dışlanacak fikirlerin babası olarak C. G. Jung, bireysel kurtuluşun "dinsel" bir merkezde bütünleşmeyle mümkün olacağını vurgularken, bu merkezi, her insanın özgün -ama nesnel- kendiliğinde ("Selbst") bulabileceğini ve/veya gerçekleştirebileceğini söyler : (Ç)ünkü "Tanrı" bir mit değil, insanın içindeki Tanrısallığın ortaya çıkmasıdır.
~ ■ ~
Aşık olduğumuzda karşımızdakine ideal kendilik ve yaşanmamışlar yansıtılır.
Kişi karşısındakini değil ona yansıttığı benlik idealini ve arzuladığı yaşam potansiyelini sever.
C. G. Jung
~ ■ ~
Dostoyevski okurken birden aklıma hangi burç olduğunu sorgulamak geldi. Vikipedi'den sorguladığımda akrep burcu olduğunu öğrendim. Ee sonra dedim bunu neden genele yaymıyoruz. Çoğumuz ilk etapta inanmasa da bu burç / astroloji batağına düşüyoruz. Şampiyonlar ligi diye nitelendirebileceğim burçlar var. Siz de bildiklerinizi yazarsanız sevinirim.
Önemli Not: Bu inceleme kitabın “Agnostisizm’in Esasları ve Türevleri” isimli ilk bölümüyle (s. 11-64) ilgilidir.
Sık sık inceleme yazan biri değilim ve beni inceleme yazmaya götüren motivasyonlar genelde beğendiğim kitaplardan değil de bariz sıkıntılar gördüğüm ve artık bu konuda insanlara bir şeyler yazmalıyım sorumluluğu hissettiğim