Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şimdi namuslu insanların arasında başım önüme eğilmiş, gülmeden, eğlenmeden, müsamaha dolu, kö­tülüğü göz kırpışından anlayınca cesaretten canavar kesilecek bir insan haliyle sessiz, sakin, ağzına vur lokmasını al bir halde balığa çıkacak, iyiliklere hasret duya duya ömrümün sonunu, burada kesik bir son ne­fesle bahtiyar bitirecektim.
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
"İnsanlık adına gideceksen, inandığın bir şey uğruna gideceksen seni tutmam. Fakat canavarlar içinde bir canavar, köleler içinde bir köle olmak için gitmek istiyorsan, karşında dururum."
Reklam
yanlış bir hayalin şehrinde kaldım sevdiği ben değilim anlatamam o aşk bu değildi tasarladığım büyük bir tenhalık nasıl korkmam korkularım bir canavar doğurdu
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Merhamet ve dostlukları için yalvaran birini, nasıl bir canavar olursa olsun, kapılarından geri çevirirler miydi?
Bir amaç ve içinde bu amaca ulaşma isteği olmadan hiç kimse yaşayamaz. Amacını, umudunu kaybedenler de çoğu kez korkunç birer canavar kesilirler…
Sayfa 314
“İnsan denen canavar, yavaş yavaş her şeye alışıyor.”
Reklam
tek kafada iki yüzlü bir canavar yuvalanmıştı içimde benim: başının ön tarafında değersizlik duygusu, ensesinde ise, bilinme, fark edilme dürtüsü...
Sayfa 187
Nezaketimi zayıflığım sanma, içimdeki canavar uyuyor ölü değil.
"Demek istediğim şu...Bizden başka canavar yok belki..."
Reklam
"İnsanların, on yaşında canavar, yirmi yaşında deli, otuz yașında başarısız, kırk yaşında şarlatan, elli yaşında ise bir günahkâra dönüştüğü söylenir. Bizim için doğru kelime ise 'açlık'tır. (...)En büyük olan, Tanrı'mızdır ve para da peygamberimiz. Doğayı rahatsız eden maddeyi yok etmemizle övünürüz ama asıl maddenin bizi köleleştirdiğini unuturuz."
"...yani kadınların ve erkeklerin birbirinden kötü iki canavar olduğunu anlatıyorlardı."
"Şimdiye kadar," dedi, "gecemiz son derece başarılı oldu. Başımıza, korktuğum gibi bir şey gelmedi ve kaç kutunun eksik olduğunu belirledik. Hepsinden çok şuna seviniyorum, ilk -belki de en zor ve en tehlikeli- adımımız Bayan Mina'yı işe karıştırmadan ya da onun uykudaki ya da uyanıkkenki düşüncelerini, bir daha asla unutamayabileceği sesler, kokular ve dehşetlerle rahatsız etmedik. Bir ders daha aldık, eğer a particulari tartışmak doğru olursa: Konť'un emri altındaki hayvanlar onun tinsel güçlerine sahip görünmüyor, bakın, o sıçanları çağrısı üzerine geldi, tıpkı senin gidişin üzerine ya da şatonun tepesinden, o zavallı annenin ağlamasına çağırdığı kurtlar gibi geldiler, ama dostum Arthur'un küçük köpeklerinden köşe bucak kaçtılar. Önümüzde başka konular, başka korkular var; ve o canavar bu gece gücünü hayvan dünyası üzerinde tek ya da son kez kullanmadı. Demek başka yere gitti. Güzel! Bize, insan ruhları üzerine oynadığımız bu satranç oyununda, bir şekilde 'şah' deme fırsatını verdi. Artık eve gidelim. Şafak yaklaştı, ilk gecemizin işlerinden tatmin olmamamız için bir sebep yok. Önümüzde tehlikelerle dolu geceler ve günler olabilir, ama devam etmeli, hiçbir tehlikeden kaçmamalıyız." Geri döndüğümüzde ev, uzak koğuşlardan birinden gelen çığlıklar ve Renfield'ın odasından gelen inlemeler dışında sessizdi. Zavallı adam kuşkusuz, delilerin yaptığı gibi, gereksiz acı düşünceleriyle kendine işkence yapıyor.
Sayfa 287 - Jonathan Harker'ın Günlüğü, 1 Ekim, sabah 5Kitabı okuyor
"Dünya canavar ruhlu insanlarla dolu evladım,"dedi annem. "Hiçbir şeye aldırmayacaksın."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.