Liste elime ulaşınca yazar ve fiyat araştırması yapıp, not aldım.
Umarım sizin de işinize yarar.
Kampanya temmuz sonuna kadar D&R mağazalarında geçerli.
İnternet satışlarında geçerli değil.
♥️Listeyi gönderen sevgili Bahar’a teşekkür ediyorum.
Bundan önce 72 kitap daha var. Onlar el yazısıydı ekleyemedim buraya.
Instagram hesabımdan
Bruno Schulz, 1892-1942 yılları arasında yaşamış, resim ve mimarlık eğitimi almış, resim öğretmenliği yapmış bir yazar. Hayatını, yoksul ve kendi halinde biri olarak sürdürmüş, ta ki savaş esnasında, yaşadığı gettoda bir Nazi subayı tarafından öldürülene kadar. Ondan geriye iz bırakan iki eser, çok sayıda mektup, çizimler, ünlü eserler hakkında
"Ne çelik mavisi gökyüzünde bir kuş uçar ne de dönük gri toprakta haraket vardır. Yalnızca mutlak sessizlik hüküm sürer. Kulak kesildiğinizde o görkemli yabanda hiç ses olmadığını fark edersiniz. Sessizlik dışında hiçbir şey yoktur; mutlak ve kalbi ezen bir sessizlik.."
•
Daha önce gökyüzünü hiç o geceki gibi görmemiştim, öylesine parlak, öylesine çelik mavisi, sert ve bir o kadar ışıltılıydı ki; cümbüşlü, damla damla ve sanki aydan ve yıldızlardan sarkan, boşlukta gizemli bir şekilde içten içe yanarak parıldayan bir ışıkla dolmuş gibiydi.
•
Hadi bana çelik mavisi gece getir
Hadi bana dostlukları tek tek kopar getir
Alnımdan öp beni e mi, yitik sıcaklığımı getir
Gençliğimi çılgınlığımı deli günlerimi getir..
Bugün gölgede otuz sekiz.
Ormana bakıyorum balkondan.
Çarnlar ince uzun yükseliyor kıpkırmızı,
gökyüzü çelik mavisi.
insanlar ter içinde,
köpeklerin dili bir karış,
göle gidiyorlar yıkanmaya.
Kıyıda bırakacaklar vücudlarının ağırlığını,
balıkların bahtiyarlığını paylaşacaklar..
Gecenin göğünü daha önce hiç böyle görmemiştim; öylesi bir parlaklık ve öylesi çelik mavisi bir sertlik vardı. Bir yandan da kıvılcımlar saçıyor, ışıklar sızdırıyor, coşku içinde oralarda bir yerlerde yanan, esrarengiz bir bölgeden geliyor gibi görünen aydınlık köpürürken, aydan ve yıldızlardan aşağı doğru taşıyordu.
Ama neden titriyorsun öyle sarıyıldız,
bak ben su taşıyorum ince elekle,
iğne deliğinden dünyayı geçiriyorum.
Bak ben aklıma uyup sarıyıldız,
durmadan aklımı şaşırıyorum.
...
Hadi bana çelik mavisi bir gece getir,
hadi dostlukları tek tek koparıp getir.
Alnımdan öp beni e mi, yitik sıcaklığımı getir.
Gençliğimi, çılgınlığı, deli günlerimi getir...
Ne o sarıyıldız sen de mi ağlıyorsun?
Bütün gün gökyüzü apaçıkken, şimdi, Batı'dan gelen bulutlar kaplıyor heryeri. Önce çelik mavisi, sonra kapkara...
Işık, azıcık, — geçiyor.----Ve, hep, gürültü...
Nasıl dayanırım---