Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Doktor istemem annem gelsin Yataklar denize atılsın Çocuklar çember çevirsin Ölürken böyle istiyorum"
İşte! Bu bir gala gecesi Yalnız geçen bu son yıllardaki! Peçelerle donanmış, gözyaşlarına boğulmuş Bir kanatlı melekler topluluğu Bir tiyatroda oturmuş, izlemek için Umutlar ve korkular üstüne kurulu bir oyunu, Ve ara ara çalıyor orkestra Müziğini gezegenlerin Yüce Tanrı'nın kılığındaki mimler, Mırıldanıp fısıldıyor alçak sesle, Ve
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
272 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Uzun zaman oldu sanırım inceleme girmeyeli. :) Çember, Meşa Selimoviç'in son kitabı, maalesef tamamlayamadan hayata gözlerini yummuş. Dili pek ağır değil ama karakterler arası geçişte biraz zorlandım ve adapte olamadım uzun bir süre. Psikolojik altyapısı güçlü bir eser, bunu kişilerin iç dünyası üzerinden etkin bir şekilde yansıtabilmiş yazarımız. Kadın-erkek ilişkilerini de tutkulu bir şekilde ele almış. Kitap gerçekten çok katmanlı bir yapıya sahip yarım kalmış olmasına rağmen. Komünist Parti yönetimindeki bürokratik ve ahlaki yozlaşmaya, eşitsizliklere çokça değiniyor yazar. Sanırım ister sosyalist ister kapitalist devlet olsun, ahlaklı ve ilkeli yöneticiler olmadığı sürece bu böyle devam ediyor (Platon'un sözü de akıllara geliyor). Kitapta hangi ülke olduğundan hiç bahsedilmiyor ama bir ya da iki yerde "Tito" isminin geçmesinden Yugoslavya olduğunu anlıyoruz. Zaten yazarın kendisi Bosnalı. Kitaba diyecek yok, çok güzel ve sade yazılmış ama bizim çevirmen ve redaktör pek iyi bir iş çıkaramamış. Bazı bölümler çok iyi çevrilmiş, bazılarında ise anlamakta zorlandım. Ama kapak fotoğrafı muazzam olmuş, bu konuda tebrik etmek gerek. Sıcakların artmasından mıdır yoksa toplum olarak içinde bulunduğumuz zamanların hassasiyetinden mi, pek bilmiyorum ama okumalarım pek verimli olmuyor son zamanlarda. Özümsemekte ve dikkatimi vermekte güçlük çekiyorum. Umarım bu hal uzun sürmez çünkü berbat bir his. :) Herkese iyi okumalar.
Çember
ÇemberMeşa Selimoviç · Ketebe Yayınları · 202129 okunma
Hayattan uzaklaşmamın kazandırdığı doğal ödül, başkalarının benimle kesinlikle uyuşamaz hale gelmesi oldu. Etrafımda insanları uzaklaştıran soğuk bir hale var, buzdan bir çember.
Türkiyeli Kadın
Ve ben Türkiye’de Türkiyeli kadınım Bahtı karalıyım Bana bir çember çizdiler Yetmedi. "Yetmez!" dediler Zincirlere vurdular Bir adım değil Bir ayak boyu bile
Sayfa 6-7 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Bir meleğin ahıyla sulanmış bir ömrü,yalama çiçek diye takamam . İşte her şey bu düşünce ile başladı .
Sayfa 163 - Memphis yayınları , OrawyKitabı okudu
Kara dantelli gençliğimize
' Ağlıyordum orada hep yerli yersiz Yara bendim, yara bendim Aynı çember, aynı akınlarda Boğulurken, ne ara yendin? Kapandı perdeler ve alkış! Yerde durdu âhım Neydi, ha, günahım? Gelse de sabahım, yok Bakıyor da bu göz, aman aman Göremez şimdi ' youtu.be/cEGmuVyqi5c?si=...
"O zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez , kim bilir, ama daha başkaydılar. Belki de kuşları daha çok seviyordular. Belki de yürekleri yufka, daha acımayla, daha sevgiyle doluydular. Belki de doğaya daha yakındılar, kim bilir... Şimdiki insanlara vız geliyor kafeslerde küçücük kuşların ölmesi. Kiliselere, havralara artık uğrayan kalmadı, pazardan pazara, o da birkaç kişi, ölümden ölüme, o da birkaç kişi. Camilerden çıkan çember sakallı, başları inadiyeli korkunç öfkeli yüzleriyle diş gıcırdatanları, bu o güzelim Süleymaniyenin güler yüzüne hiç yakışmayan asık, ölüm suratlılar mı acıyacak kafesteki küçücük kuşlara da, azat buzat eyleyecekler..."
Fenerinize bir kibrit uzatıyorsunuz ve yanan şey ışık vermiyor. Uzakları, sizden çok uzakları aydınlatıyor çember.
Sayfa 102 - 1. Baskı: Kasım 2022 - Sel Yayıncılık
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.