Hayatınıza küçücük de olsa dokunan insanları bilirsiniz.O insanlarla zaman daha kıymetlidir.
Peki hayatınızdan zaman çalanları bilir misiniz? Eminim ki farkında değiliz.
Eskiden bir günde alınan yollar şimdi en cok 5 saatte alınıyor. Eskiden günlerce süren işlerimiz şimdi çabucak bitiyor. Eskiden haftalarca sürülen tarlalar şimdi bir gunde
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Üçüncü Dünya Savaşı sonucu dünya üçe bölünmüştür: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya. Hikayenin konusu; Okyanusya’da geçmektedir. Okyanusya iktidar partisinin sloganı “Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür”. Gerçeklik duygusu partinin “çiftdüşün” olarak adlandırdığı bir düşünce biçimi ile manipüle edilmektedir. Çiftdüşün, iki çelişik
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
Hacı Bey, tekrar merhaba. Biliyorum, belki iletilerinizde gündeminizi fazlasıyla meşgul etmiş olabilirim, ama bu paylaşımımla birlikte, inanın, belki de tüm okurlara faydası olacak bir öneride bulunmak istiyorum.
Hepimiz az çok biliyoruz ki, özellikle ve sıklıkla spam paylaşımı yapan, ikili, üçlü ya da farklı sahte (fake) yan hesaplarla
Bazı kitaplar vardır ne yapar eder okurunu mutlaka bulur. Tugay Kaban’ın “Orhan Pamuk’a Satmak İstediğim Roman” adlı eseri de tam olarak böyle bir kitap. Beni tanıyanlar biliyor, bir kitabın kapağına ya da ismine göre okuyan birisi kesinlikle değilim. Fakat bu eserin adının beni çok etkilediğini de belirtmem gerekiyor.
Bu incelemeyi okumak
Küçük bir kızın zamanı nasıl kullandığını anlatan muhteşem bir roman. Çoğu zaman bir merhabayı bile çok gördüğümüz yakınlarımız var. İnsanın insana zaman ayırmadığı bir çağda yaşıyoruz. Çocukları mutlu etmek için bilgisayar, cep telefonu ve bir sürü oyuncak alıyoruz. Fakat onlara zaman ayırmıyoruz. Ve mutsuz çocuklar yetiştiriyoruz. İşte bu noktada Momo ortaya çıkıyor. Momo çıplak ayakları, yamalı eteği, büyük bir erkek ceketi ve kaplumbağasıyla dolaşan küçük bir kızdır. Tiyatro harabelerinde yaşar. Onun en önemli özelliği insanları can kulağı ile dinlemesidir. İnsanlar anlatır anlatır ve o dinler. İnsanlar ona anlatırken sorunlarına çözüm bulurlar. Çocuklar ise onun etrafında toplanırlar. Birlikte hayal gücü yüksek oyunlar oynarlar. Momo, insanların boş zamanını çalarak sevdikleriyle ilgilenmelerine izin vermeyen duman adamlarla da tek başına mücadele eder ve bu savaşı kazanır. Bu romanı mutlaka okuyun. Momo‘dan öğreneceğimiz çok şey var. Unutmayın zaman yaşamdır. Ve yaşam yürekte başlar...İyi okumalar.
MomoMichael Ende · İstanbul Kürt Enstitüsü · 065,9bin okunma