1K DA 4.. ŞEBİ ARÛS(MEVLANA HAZRETLERİNİ ANMA) ETKİNLİĞİ;
TARİH :17 Kasım 17 Aralık.
Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana
tesir edecek hangi güç vardır?
O güçlü, yenilmez insan, Mevlâna'dır.
Ölüme ve hayata,
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 01 ARALIK
BİTİŞ TARİHİ: 17 ARALIK
Ölümü düğün gecesi (Şeb-i Arûs) olarak anlayan insana
tesir edecek hangi güç vardır?
O güçlü, yenilmez insan,
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
'Sizi Rahatsız Etmeye Geldik'
Biz, Allah’tan başka sahibi olmayanlarız. Kimseye eyvallah etmeyen, kimseye biat etmeyen, bütün dogmalara, tabulara saldıran, kimsenin bir yerlere oturtamadığı bir garip kuşağız.
Bir demli çayın buğusudur şifremiz, ya da bir sigara dumanının kavisi. Nedensiz dalıp gitmelerdir muhabbetimizin en koyu anları. İç
Dicle Türküsünün Sesi
Mezopotamya’yım ben;
Damarlarım su ve nehir,
Hayatım kavga, mevzum kan,
Dilim edebi, sözüm ebedi.
Her zaman bir şairin, bir vakanüvisin sözünden çok
Gılgamış’ın dudaklarında bir zaman, kadim nehrin kenarında
Anasayfanızdaki "Samanyolunda Ziyafet" iletilerini sekteye uğratmanın buruk bir mahcubiyetini yaşasam da arkadaşlar bu tatlı kitaptan kısaca bahsetmek istedim :)
Bambaşka coğrafyalarda yaşasak da Ramazan ayı bütün Müslümanlar için aslında aynı anlamı taşıyor. Ramazan'ın gelişiyle beraber içimizi kaplayan o tarifsiz sevinç ve
"Troya'ya çok sık gittim ve beş yıl içinde aylarca süren kazılar yaptım. Buna rağmen buralara her gidişim yeni bir heyecana yol açıyor. Çünkü Troya coğrafyasının sihirli havası burada her yerde hâkimdir; her dağ, her vadi, her nehir, deniz ve Hellespontos burada Homeros'u ve İlyada'yı solumaktadır. Ancak bu seferki yolculuğum
》Mustafa Kutlu'dan yine dev metropol hikayelerinden farklı, gözden uzak küçük kasabalar ve yurdum insanını anlatan Anadolu kokan bir kitap daha.
》Kitap tüm yakınlarını kaybeden, hiç evlenmeyen, yaşı doksanı geçen maliyeci Aziz Bey'in bir ödül törenine ödül almak üzere davet edilmesiyle başlıyor.
》Kitabın bu ilk kısmında Berber Nuh,
Sarıkamış'ta şehit düşen Şevket, ailesinin yaşadığı yere bazı geceler nasıl gelebiliyordu? Sadece büyükannenin gördüğü o görüntü, düş mü yoksa gerçek mi idi? Ailenin diğer fertleri de, şehit Şevket'in bu eşkalini gördüklerinde ne hissettiler? Evin köpeği de, bu düş mü gerçek mi arasındaki görüntü karşısında nasıl bir tepki verdi?
Hüseyin Rahmi
O, Antikçağ'ın en azametli fatihi; Caesar, Attila, Fatih Sultan Mehmed ve Ulu Önder Atatürk gibi sonraki büyük komutanların öykündükleri Büyük İskender'in veya diğer bir adıyla III. Alexandros'un inanılmaz yaşam öyküsünü anlatacağım...
İç savaşlar ile birbirini yiyen şehir devletlerinden oluşan Yunanistan'ın kuzeyindeki Makedonya'da, güçlü kral
Barzun ve Graff'ın söylediği gibi; 'Her konu ilginç hale getirilebilir. Çünkü her konu ilginçtir. Yoksa insan oğlu bunlarla ilgilenmezdi. İlginç olmayan bir çalışma da asıl sorun ilginin yok edilmesidir.'
Dengbej Bıro, söze kaldığı yerden devam ediyor. Her ne kadar o kendisini dengbej bile olamadım diyerek ifade etse de...
İlk kitap Bıro'nun Ster'i onların köpeği Gurzo sayesinde yaralı bulmasıyla bitmişti. Bu kitap ise onun Ster'i o yangın bölgesinden çıkarıp evine getirmesi ve onu iyileştirmeye çabalarıyla başlıyor.
Ster, Mam
İlk öncelikle incelemeye mizojininin tanımını yapmakla başlamak daha iyi olur. Sevgili okurlar mizojini tek ifadeyle kadın düşmanlığı demektir. Kitabın ana teması kadınlardan nefret etmenin tarihidir. Bu mizojini tarihine bakıldığında, okunduğunda bazı durumlardan ötürü insanın kanının donması hiçten bile değildir. İnsanlık tarihi boyunca kadın
Aslında bu kitap üzerine çok konuşasım var ama bir taraftan da susmak istiyorum.
Gerçekleri okumak ne kadar iyi birşey olsa da okurken gelen aydınlanma canımı sıkıyor.
Olur mu ya geçmişte kaldı onlar dediğimiz hiçbir şey geçmedi aslında.
Hâlâ sevgisiz bir toplumuz . Hâlâ empati kurmaktan yoksunuz.
Ne kadın kadınlığının bilincinde, ne
Gırnata ya da Ben-i Ahmer Devleti olan bir islam devletinin son zamanlarından başlıyor anlatmaya kitap. 1480 li yıllar. Tarihin bir noktasına sabitliyor bizi. Daha önce hiç duymadığım bu devletin nasıl yıkıma gittiğini işliyor.
Gırnata devleri henüz yıkılmadan bahsi geçen bir adamdan bahsetmek istiyorum. Adamın adı "Estağfirullah" ve