Sibirya'dan bir kadına şöyle yazıyor: "Size kendim hakkında şunu söylemek istiyorum ki, ben bu zamanın çocuğu değilim, inançsızlığın ve şüphenin çocuğuyum ben ve muhtemelen, hatta bundan eminim, hayatımın sonuna kadar böyle kalacağım, inanca olan özlemim bana ne kadar ıstırap verdi ve hâlâ vermekte, ki ben inancın aleyhine ne kadar çok
Sayfa 203
Roark vs Wynand
"Sizden iltifat da istemedim, bana acımanızı da istemedim." "İstediğiniz şeyi yapamam." "Ne istediğimi sanıyorsunuz?" "Sizi tokatlamamı." "Neden yapmıyorsunuz?" "Hissetmediğim bir öfkeyi hissediyormuş gibi davranamam," dedi Roark."Bu acıma değil. Yapabileceğim şeylerin en
Reklam
Lana bana yaslanmış, başı göğsümde, parmaklarım boş boş saçlarında geziniyor. Saat sabahın üçünü geçiyor ve ikimiz de uyumayı düşünmüyoruz bile. Bunun yerine, son birkaç saatimizi herhangi bir şey ya da hiçbir şey hakkında konuşarak geçirdik. Birbirimize sarılmadığımız ve daha az konuşkan şeyler yapmadığımız zamanlarda çoğunlukla sıradan şeylerdi. Yanağında çok yaklaşan bir kurşundan dolayı küçük bir sıyrık var ama kanamıyor. Bu ona yenilmez olmadığını hatırlatmalı ama savaş izlerinin kurban izlerinden daha iyi olduğunu düşünüyor gibi görünüyor.
İnsanlar başkalarına acımayı severler, biliyorsun. Herkes sever. Böylece kendi hayatımızın kıymetini anlamaktan, iyi ki ben de öyle değilim demekten memnuniyet duyarız. İnsanlar çok fazla mutlu hikaye ya da mutlu son görürse hayatlarından şikayet etmeye, daha fazlasını istemeye başlayabilir. Bunu kimse istemez değil mi?
Atalar Dini ve Modern Dinler
Belirtildiği gibi, avcı-toplayıcı atalar dini, en çok müzik ye dans yoluyla uygulanan ritüel üzerine odaklanmıştır. Modern dinler, aksine, inanç merkezlidirler ve çoğu, müziği denetlemiş ve fiziksel hareketi yasaklamış ya da belirgin bir biçimde azaltmıştır. Atalar dininde, insanlar kendi ritüellerini uygulardı. Rahipler ya da kilise yoktu: Topluluğun kendisi cemaatti. Modern dinler, çoğunlukla karmaşık bir dinsel yapıya sahiptirler ve rahiplikle rahip sınıfından olmayanlar arasında keskin bir ayrım yaparlar. Atalar dininde, insanlar doğaüstü dünyayla, rahiplerin aracılığıyla değil, rüyalar ve translar aracılığıyla doğrudan iletişim kurarlardı. Tanrılarından, iyi avcılık, çocuk ya da sağlık gibi, pratik yardımlar isterlerdi. Pek çok modern dinde, rahipler, bugünkü yaşamlarını, ölümden sonraki ödülleri güvence altına alacak işlere odaklamaları için talimatlarla, insanların dikkatini, ölümden sonraki yaşama çekmektedirler. Kısacası, atalar dinine inananlar, gerçek dünyada hayatta kalmayı güvence altına almaya çalışmışlardır; modern dinlere inananlar ise, daha çok, bir sonraki dünyada kurtuluşa odaklanmaktadırlar.
Sayfa 172
-İnsan nasıl başkalarından çok kendi sesine kulak verebilir? -Kendimiz için doğru ve bize iyi hissettirecek seçimler yapmaya çalışarak. Bunun da ölçütü, mümkün olduğu kadar yaşadığımız andan zevk almaktır. Eğer hazlarınızı ve heveslerinizi gelecek ya da geçmişte arıyorsanız, şu an yaşadıklarınızla aranızda aşılması gereken ciddi sorunlar vardır. Bana kalırsa şu anda var olmanın en önemli koşulu bir insanın nelerden keyif aldığının bilincine varmasıdır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.