Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Anılarını ve mantıklı düşünme kabiliyetlerini kaybetseler de el alışkanlıkları yok olmuyor. ...Demansın kendisini iyileştirmek çok zor ama stres kaynaklarını azalttığımızda semptomları durdurabileceğimize inanıyoruz...
Sayfa 117 - Doğan Kitap — Dünya EdebiyatıKitabı okudu
Çok mantıklı
Mustafa Güzelgöz gençlere şöyle söyledi: “Sizlerle ili rakım kuracağız. Birbirinizle maç yapacaksınız. Ama hepinizin önce kitaplığa gelip kitap okumanız gerekiyor. Takımlara kitap okuyanları alacağım.” “Neden efendim; bizi yeniden okula mı başlatıyorsunuz?” “Hayır, okula başlatmıyorum; ama kafanızın bilgilenmesi gerekiyor! Başka türlü karşı takımı yenemezsiniz!” “Golü atar yeneriz efendim!” “Tamam, golü atar yenersiniz; ama golü nasıl atarsınız?” “Birbirimize pas verir, ayağımızla atarız.” “Hayır, hayır! Gol önce kafadan, sonra ayaktan çıkar. Siz de golü önce kafanızdan, sonra ayağınızdan çıkaracaksınız. Onun için kitaplığa gelip kitap okumalısınız!”
Reklam
Sivas vilayeti, çok sayıda Ermeni'nin yaşadığı bir merkez değildi. O vilayetteki Müslüman sayısı Ermenilerin sayısının altı katından daha yüksekti. Eğer amacı Müslümanları kaçırtıp Ermenilere ait bir yurt yaratmak olsaydı, o bölgede isyan çıkarmak mantıklı düşünceyle bağdaşmazdı. Ancak, o vilayetin stratejik önemi çok yüksekti. Orta Anadolu'dan Rusya hududuna giden kullanıma müsait yegâne yol Sivas vilayetinden geçiyordu ve her mevsim doğuya ulaşıma açık kalan pek az ana yoldan birisiydi. Sivas'ta yaratılacak isyan ve çetecilik hareketleri, Rusların savaş gayretine önemli yarar sağlardı. Yol, Ermeni isyan çetelerinin saldırısını kolaylaştırıcı tepeler ve ormanlarla dolu, engebeli arazilerden geçiyordu.
Sayfa 153 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Günümüz kutuplaşmış toplumunda çok fazla insan kendilerinden farklı düşünen insanların salak olduklarına ve asıl gerçeklerden bihaber olduklarına inanırlar -bu eğilim genellikle siyasi kampanyalarda kendini göstermektedir-. Bu inanılmaz ölçüde yanlış bir bakış açısıdır. İşe o akıllı, mantıklı insanların seninle aynı fikirde olamayabileceklerini ve böyle olması için de yeterli sebeplerinin olduğunu anlamakla başlamalısınız.
Kutu oyunları oynamak vb. Çok mantıklı :)))
“Belirsizliğe dayanabilen çiftler ilişki içinde bol bol oyun oynarlar ve bu sayede ilişkiyi canlı tutarlar.”
Bir çok ebeveyn çocuğun isteklerini sürekli yerine getirmenin ve asla hayır dememenin çocuğa onu ne kadar sevdiklerini gösterdiğine inanıyor. Fakat, çocukların net sınırlara ihtiyaç duyduklarini unutuyorlar. Çocuklar yaşamlarını biçimlendiren, tutarlı standartlara bayılırlar. Bunu bize söylemeseler de, ebeveynleri sınırları kabullenmeleri için onları zorladıklarında ve aile kurallarına uyulmasında ısrar ettiklerinde, bu sınırlar çocuklara sevildiğini hissettirir. Mantıklı bir miktar disiplin uygulamak, her durumda neyin doğru, neyin yanlış olduğu sevgisini kazandıracağından, çocuğun karakterinin oluşmasına yardımcı olur.
Reklam
Ergenlere birşeyler anlatırken aklımda olsun
(( Kafasının içinde limbik sistemin sesini sonuna kadar açtığı şarkılarla coşan nöronların, mantıklı uyaranları duyma ihtimali yoktur. Üstelik ne kadar bağırdıkları da önemsizdir çünkü Şarkı Çok Güzel ))
"Birlikte mutluluk içinde yaşayabilmek için iki tarafın da pek çok özelliğe sahip olması gerekir Dorante. Dünyanın en mantıklı iki insanı dahi mutlu bir birliktelik kurmakta çoğu kez zorlanır."
Tehlikenin yaklaşmaya başlamasıyla, insanın yüreğinde her zaman birbirine denk iki ses yükselir: Gayet mantıklı olan ilk ses, insana tehlikenin niteliğini değerlendirmesini ve ondan kurtulma yolları aramasını söyler; çok daha mantıklı ikinci ses ise, tehlikeyi düşünmenin çok bunaltıcı ve acı verici olduğunu, her şeyi önceden görmenin, olayın genel gidişatından kurtulmanın insanın elinde olmadığını ve bu yüzden insanı bunaltan tehlike düşüncesini, tehlikeyle karşı karşıya kalana kadar görmezden gelmenin ve hoş şeyler düşünmeni daha iyi olacağını söyler. İnsan yalnızken birinci sesin dediğini, topluluk içindeyken ise tam tersine ikinci sesin dediğini yapar.
Sayfa 209Kitabı okudu
“Sizin ayrıldığınızı sanıyordum.” Ayrıldık. Dört defa. Beş defa. Ama sonra bir araya geliyoruz. Birlikte yaşamıyoruz, birbirimize verdiğimiz herhangi bir söz yok. Sadece görüşüyoruz, hepsi bu. “Sen böyle söyleyince insana deliliğin tanımı gibi geliyor. Aynı şeyi farklı sonuç elde etmeye çalışarak defalarca tekrar etmek gibi.” Mantıklı olduğunu iddia etmiyorum ki. Bu daha çok manyetik bir çekim gibi. Enerjisi inanılmaz. Sıra dışı seviyede hırslı. Bizi ayıran da bu oluyor. Ama sonra yeniden çekimine kapılıyorum.
Sayfa 246
Reklam
Hayat, derbederlik ve tembellik için çok uzun; fakat hırsla, yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır. Hayat duygularla çalışılacak ve resmedilecek bir kompozisyon, aynı zamanda mantıklı yazılacak bir rapor gibidir.
Bütün otlar birbirlerine benziyor olmasına rağmen neden bazılarını koparıp bazılarını bırakmak istiyoruz hiç anlamıyorum. Beğenilen ve beğenilmeyen otlar olarak ayrılmaları çok saçma. Bence kadınların neyi sevecekleri, neyi sevmeyecekleri anlam verilemeyecek bir şey. Bu ayrımın başka hiçbir mantıklı açıklaması yok.
Korktuğumuz olayları meydana getiren şey bu konudaki endişelerimizdir
Buna beşeri tabiati göz önüne alarak baktığımızda , bu kısır döngüden çıkmanın hiç de kolay olmadığını görürüz. Zira stres hormonlarının aktive edil-mesi sağlıklı düşünebilme yetisini kısıtlamaktadır. Problemlerin çözümü ile ilgili tüm bilgi ve düşünceler ön beyinde değerlendirilir. Mantık ve sağduyu da beynin bu bölümünde yer alır. Refleks tipi aktiviteler için ise, arka beyin mesuldür. Stres hormonlar acil bir durumda çok çabuk görev yapabilmek için, ön beyine giden damarları sıkıştırır. Böylece artık mantıklı düşünemeyiz. Bunun da ötesinde, bilinçli hareket merkezimiz de bastırılmıştır Bu şu anlama gelir; Yaşadığımız stres, zekâmizin kısıtlanmasına, ve bilinçli algılarımızla bir azalma olmasina neden olur.
Öğrendiklerinizin kalıcı olmasını sağlamak için:
1. Öğrenmek istediğiniz şeyler ile bildiğiniz şeyler arasında manalı olacak bağlantılar kurma üzerinde düşünün. Kurabildiğiniz kadar çok manalı bağlantılar kurun. 2. Ne öğrenmek istediğinizden iyice emin olun. Eğer iyice anlamadan örneğin bir formül veya yabancı dilde bir deyim ezberlemeye çalışıyorsanız kısa zamanda unutursunuz. Unutmak istemediğiniz şeyleri, onları hiç bilmeyen birine anlatıyormuş gibi kendinize anlatın. 3. Düşüncelerinizi organize edin. Karmaşık konuların önce anahatlarını çıkarın ama anahatların olabildiğince mantıklı olmasına özen gösterin. 4. Önce öğrenmek istediğiniz şeyi özetleyin, daha sonra detaylara girerek konu hakkında derinlemesine bilgi edinin. 5. Hiçbir zaman sınavdan bir gün öncesine kadar bekleyip o gece sabahlayarak öğrenmeye çalışmayın. Öğrenirken de acele etmeyin. Öğrenmek istediklerinizi bir oturuşta değil aralıklarla çalışarak öğrenin ve öğrendiklerinizi tekrar edin.
Sayfa 151Kitabı okudu
(Astrolog olmayanların yanı sıra) çok sayıda modern astroloğun da astrolojik önermelerin istatistiksel çalışmalarını sürdürmelerine rağmen, her şeyi açıklayabilmek için istatistiksel yaklaşımı kullanamayacağımızı artık anlamamız gerekiyor; çünkü deneyimin bir çok alanı ve yaşamdaki bir çok nitelik bu tür bir çalışmaya uygun değildir. Hatta,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.