Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çok mühim bir nâsihât!..
"Kişi, karşısındakine nasihatin fayda vermeyeceğini anladığı zaman onu terkedip kendi nefsiyle meşgul olmalıdır."
Sayfa 61 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Mühim Bir Nâsihât!..
"Bir şahıs çok fenlerde meleke sahibi ve mütehassıs olamaz. Ancak ferîd bir adam, dört veya beş fenlerde mütehassıs olabilir. Umuma el atmak, umumu terk etmek demektir. Bir fende meleke, o fennin suret-i hakikiyesidir. Onunla temessül etmek(yansıtmak, göstermek) gerektir."
Reklam
Mustafa Kemal matbuatı tamamiyle eline almıştı. Buna çok ehemmiyet veriliyordu. Ankara’da Hakimiyet-i Milliye gazetesini büyülttü, mühim bir bina yaptı, mühim makineler getirdi. Başına Falih Rıfkı’yı koydu. İstanbul’da Ahmed Emin’in elinden Sabahçı Mihran’ın matbaasını aldı. Milliyet adında bir gazete çıkardı. Bunun başına da Siirt mebusu yaptığı
Sayfa 314Kitabı okudu
GENÇLİK VE MEFKÜRE Bundan beş yıl önce idi. Bütün yaşlı insanlar ve bütün dünkü nesiller adeta hep bir ağızdan dile gelmişler, gençlikten şikâyete başlamışlardı. Bir heykel sükûneti ve sessizliği ile karşıladığımız bir sürü hücumlarda bulunuyorlar ve nasihat dolu konferanslar veriyorlardı. Bilmeyiz ne oldu? Bu büyük davalı ve büyük tavırlı
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Reklam
Kanije Savunması
Çok önemli bir konuma sahip bulunan Kanije'nin, Osmanlıların eline geçmesini bir türlü hazmedemeyen Avusturyalılar, kaleyi geri alma hazırlıklarına giriştiler. Arşidük Ferdinand kumandasında büyük bir ordu ile harekete geçtiler. Düşmanın hazırlıklarını başından beri casusları vasıtasıyla takip eden kale kumandanı Tiryaki Hasan Paşa, gecesini
Sayfa 201 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ben de Sizin Bir Kardeşiniz Gibiyim!
Gavs-ı Sânî hazretleri [kuddise sırruhû] istişareye çok ehemmiyet verirdi. Bir defasında mühim bir hadise üzerine biz evlatlarını huzuruna çağırdı. Ben, bir babanın evlatlarına nasihat edeceğini düşünürken, o, şöyle buyurdu: - Bu mühim meselenin istişaresinde ben de sizin bir kardeşiniz gibiyim. Hep birlikte istişare edeceğiz. Gavs-ı Sânî hazretleri [kuddise sırruhû] bununla istişarenin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu, istişare için heyetin ne kadar gerekli olduğunu, heyet bireylerinin fikirlerini açıkça beyan etmelerinin ne kadar isabetli olacağını bizlere göstermek istiyordu. Aslında Gavs hazretleri bununla tevazuunu gösteriyor ve bizim rahatça fikrimizi beyan etmemizi sağlıyordu.
safa nazar sahibi de bir bakışla iyi eder."
Nitekim "Benim katımda en çok sevdiğim ibadet nasihattir hadis-i kudsisi de hatırlatılıyor. Mürşidlerin en önemli nasihatleri zikir. Müridin her fırsatta, halk içinde veya yalnızken, daima zikir içinde olması gerektiğini anlıyoruz bir kez daha. İşte güçte, evde dışarıda, çarşıda pazarda, akraba ziyaretinde zikir içinde olan bir dil ve kalp, şüphesiz ki beladan uzak olacağı kadar Rabb'iyle arasındaki perdeleri de ortadan kaldıracaktır. Ondan sonra attığı her adım, söylediği her söz Hakk üzere olacaktır. Şeyh Muhammed Ibnu'l Habib, divanında "sen işini zikrullah eyle" demiş ki dervişlerine en mühim nasihati olarak kabul edilmiş. Resul-i Ekrem'in bir hadisinde "Allah'ı zikredenle zikretmeyenin arasındaki fark diriyle ölünün arasındaki fark gibidir" buyurduğunu da söylemek gerekiyor. Diğer bir nasihat yediğinde içtiğinde ve kazandığında haramdan uzak olmak. Mümkün mertebe ticaretle uğraşmak. Özellikle nakşibendiyye yolunun nasihatlerinden biri olan nazar ber kadem, Fas'ta da karşımıza çıkıyor. Neye nazar edildiği önemli olduğu kadar, nelerden nazar alındığı da önemli. Habib Ahmed Meşhür el-Haddad soyle söylemiş; "İnsanlar kem nazardan bahseder ama unuturlar; bir de safa nazar vardır. İyi nazar vardır. Tıpkı kem nazar sahibinin bir bakışla hasta edebileceği gibi, safa nazar sahibi de bir bakışla iyi eder."
Sayfa 194Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.