Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sydney Carton yaşlı adama " sözün gelişi bugün kalbinizin sesini dinleseydiniz ve bir ses size 'hiç kimsenin sevgisini kazanamadım.' deseydi. ' bugüne kadar boşuna yaşadım, hiç sevenim yok deseydi, o zaman geçen yetmiş sekiz yılın ağırlığı altında ezilirdiniz değil mi?" diye sordu "evet Sydney çok haklısın..." dedi bay Lorry. genç adam gözlerini aleve çevirerek dedi ki: "sormak istediğim bir şey var bay Lorry. çocukluğunuz size karanlıklar ardında kalmış gibi mi geliyor, yoksa annenizin saçlarınızı okşadığı günler size çok yakın mı?" - " yirmi yıl önce çocukluğumu hatırlamazdım ama şimdi aksine çok iyi hatırlıyorum, çünkü insanlar bir daire içindeler ve yaşadıkça başladıkları noktaya geri dönüyorlar. bu insanı sona yaklaştırmak için var olan bir his. Unutmuş olduğum yaşantılar tekrar canlanıyor gözümün önünde. Onları adeta yeniden yaşıyorum. annemi düşünüyorum o güzel kadını. oysa şimdi ben ondan daha yaşlıyım ve hayallerimin bahçesinde gezindiğim çocukluğumu şimdi dün gibi hatırlıyorum." Sydney sararmıştı " sizi çok iyi anlıyorum bay Lorry.
Sayfa 200
136 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı okurken empati yapmamak elde değil ama yine de yapmamaya çalışarak okumanızı tavsiye ederim. Diğer türlüsü dehşet verici oluyor. Duyguları yansıtışı çok güzel kaleme alınmış ve insanların klasiklerden ağır, okunması zor diye kaçışının aksini kanıtlayacak nitelikte akıcı bir kitap. Kitaptan küçük bir alıntı: “ -Delikanlı mı? dedim, sizden daha yaşlıyım; her çeyrek saatte hayatımın bir yılı gidiyor. ”
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,4bin okunma
Reklam
SPLEEN Sanki ben yağmurlu bir ülkenin kralıyım, Zengin ama güçsüzüm, gencim ve çok yaşlıyım, O kral ki sıkılmış, usanmıştı her şeyden, Av’dan, köpeklerinden, hayvanlardan, şahinden. Eğlendirmez olmuştu, dalkavuklar, lalalar, Gözde soytarısının söylediği şarkılar. Balkonunun önünde can çekişen halkı da Artık zevk vermiyordu bu vahşi, hasta ruha; Bir mezara dönüştü zambaklanmış döşeği, Her tür prense hayran sarayın dilberleri Açılıp saçıldılar bir işe yaramadı, Genç iskeletten tek gülücük çıkaramadı. Prensin içindeki kokuşmuş elemanı Altın yapmakta usta bilginlerin sultanı Bile yok edemedi. Romalılardan kalan, Güçlülerce yaşlılık çağında anımsanan O kan banyolarında yıkadı onu bilgin, Damarlarında cehennem ırmağı Léthé’nin Yeşil suyunun aktığı şaşkın kadavrayı, Soğuk kadavrayı hiçbir şey ısıtamadı. *Spleen:Sıkıntı
Bunu sakın dileme, diyemez kimse. Masanın üzerine yığılmış dakikalara, saatlere, çok yaşlıyım bırakın beni'lere bakarsın...Oysa orada, bağcıklarımın arasında veda nedenlerini yok eden tek tılsım, tek düş sana beni ağlatıyor.
“Tuhaf şey yaşlanmak. Kendine sürekli, ben yaşlıyım, ben yaşlıyım, demen gerekiyor. Gerçi yürüyen merdivenden inerken kendini aynada görürsün ama doğrudan bir bakış değildir bu, temkinli bir gülümseme ile yanlamasına bir göz atıştır sadece. Çok da kötü görünmezsin, tozlu bir mum gibi. Elden ne gelir?”
Ya iyileşirsek? Bir daha nasıl döneceğiz oraya, sağlıklı insanların arasına? Ama er geç dönülüyor tabii. İnsan hep hasta yaşayamaz ki, ölür. Tanrı'nın huzurunda yaşamak gibi olur bu, mütemadiyen. Nasıl dayanabilirsin? Esra masal dinleyen çocuk oldu, annesi hiç durmasın, hep anlatsın istiyordu. Bu aşkın kiminle olduğunu sormaya cesaret edemiyordu, çok belirsiz şeyler duydu hakkında. Ya insan hakikaten tek başına yakalanırsa bu hastalığa? Ya imkansızsa bu aşk, daha baştan yokluğa mahkumsa? Yitik bir aşkın acısıyla bakacaksın artık dünyaya, uzaktan. Ve fark nedir biliyor musun? O zaman iyileşme de yok, nekahet denilen şey de. Başka her şey onun bir zavallı tekrarı... Sen nereden biliyorsun bu yaşta! Ben çok yaşlıyım anne. Yüz yaşındayım, bin yaşındayım. Daha çocukken yaşlıydım, hatırlamıyor musun?
Sayfa 242 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çocukluğumda her şey büyük görünüyordu. Gençliğimde her şey önemli görünüyordu. Sonra çok şey büyüklüğünü ve önemini yitirdi. Sonra daha da yitirdi. Çocukluğumdan da, gençliğimden de çok çok az şey kaldı. Şimdi yaşlıyım sayılır. Çok şey gülünç görünüyor. Bakalım ileride daha neler olacak.
Sayfa 158
Haklısın bu daha çok eğitim sorunudur. Bense artık eğitilemeyecek kadar yaşlıyım. Bana artık ya gerçek gerek, ya da inandırıcı olmayan bir hayal.
Sayfa 267 - Sis YayınlarıKitabı okudu
'' Yirmi yıl önce geliyordu, evet; ama hayatımın şu döneminde, hayır. Sona her geçen gün daha çok yaklaştığımdan dolayı , bier dairenin içinde döne döne başlangıca doğru ilerliyorum. Kendimizi o uzun yolculuğa yumuşak ve sakin bir şekilde hazırlamak için bulunmuş iyi bir yöntem sanki. Uzun süredir uykuda olan pek çok anının canlanması kalbimi sızlatıyor, genç ve güzel anneme dair ( oysa ben ne kadar yaşlıyım !) ve dünya denen şeyin benim için bambaşka bir anlamının olduğu ve hatalarımın önemli olmadığı o günlere dair pek çok anı.''
Sayfa 384Kitabı okudu
"İngil­te­re’nin Hay­van­ları" Şarkısı
“Yol­daş­lar, artık dün ge­ce gördüğüm düşten söz ede­­bi­li­rim. Tam ola­rak an­lat­mam mümkün de­ğil, ama İnsan or­ta­dan kalktıktan son­ra yeryüzünün na­sıl bir yer olacağını gördüm di­ye­bi­li­rim. Çok­tandır unut­muş ol­du­ğum bir şe­yi anımsadım. Yıllar önce, ben küçük bir do­muzken, an­nem ve öte­ki di­şi do­muz­lar, yalnızca
Sayfa 15 - Can Yayınları - Çeviri: Celal ÜsterKitabı okudu
Reklam
Kendine bir uyruk bulduğu için bayağı gururlanmış olan kral: "Gitme," dedi. "Gitme. Seni bakan yaparım." "Ne bakanı?" "Şey... Adalet bakanı!" "Ama burada yargılanacak kimse yok ki!" "Ne biliyoruz? Daha bütün krallığımı dolaşmış değilim. Burada saltanat arabasına yer yok. Yaşlıyım, yürümek yoruyor beni." Gezegenin öbür köşesine bir daha göz atmak için başını çeviren Küçük Prens: "Ben her yeri gördüm," dedi. "Kimsecikler yok." "O zaman sen de kendini yargılarsın. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı bilirsen gerçek bir bilgesin demektir."
Ocak ve Semender
+Dikkat ettin mi, bugunlerde insanlar birbirlerini nasil incitiyorlar ? - Cok yaşli biri gibi konusuyorsun. +Bazen yasliyim. Benim yasimdaki cocuklardan korkuyorum. Birbirlerini öldürüyorlar. Hep böyle mi olageldi ?
Sayfa 58
1.210 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.