Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Kadınlara bağışlanmış bir şey var. Tanrıların bir lütfu. Bu onları öyle ayrıcalıklı varlıklar yapıyor ki bu tür gereksiz şeyler için mücadele etme ihtiyacı hissetmiyorlar.. " ... "İnsan, bir can, bir yaşam yaratabildiğinde, onu kendi içinde taşıyıp sonra da bütün evrene sunabildiğinde ,bir hisse senedinin borsada kazanacağı değer için heyecanlanabileceğine gerçekten inanıyor musun ?" ... " Biz erkekler , bilinç dışımızın en derinlerinde ,yaşamı taşıma ve yaratma yetersizliğimizden dolayı örselenmişiz.Eminim ki çoğumuzda pek yaygın görülen bu meslekî tutku ,bu eksikliği telafi etme ,bu tür bir yaşamsal boşluğu doldurma yönündeki çözülmemiş ihtiyaçtan gelir." ... "Buna inanmak için bürodaki yönetici kadroların konuşmalarını dikkatle dinlemek yeter. Bilirsin , kullandığımız söz dağarcığı asla tesadüf ürünü değildir. Az çok ruhumuzun aynasıdır... O yöneticileri iyi dinle ,hamileliğe ve doğurmaya bağlı metaforları sıklıkla işitirsin . Güç bir proje için , çok sancılıydı, ya da beklenenden erken olan bir şey için ,prematüre denmez mi ? Ya da başarısız olduğunda ,proje doğmadan öldü denmez mi ? Başlangıçta umut vadeden bir program hayal kırıklığı yarattığında ,Dağ fare doğurdu ,denir. Bir projenin başarısı büyük ölçüde bir kişiye dayanıyorsa o kişiye gebe kılınmıştır.
408 syf.
·
Puan vermedi
Uğultulu Tepeler
tutkulu bir adamın aşk hikayesini beklerken tutkulu bir o... evladının aşk hikayesini bulduğum kitaptır. kitabı daha önce sikko bir yayınevinden okumaya çalışıp, yarıda bırakmıştım.kitapçıda gezerken daha sonra bu kitabı tekrardan elime aldım ve can yayınları basımı kitabın arka kapağında yazan o cümleyi gördüm; kimilerine göre dünyanın gelmiş
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 201841,9bin okunma
Reklam
Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları Bir Arada (Düşler dergisi, sayı 10)
“Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları” birarada... ATAOL BEHRAMOĞLU - İSMET ÖZEL Yöneten: İrfan Çiftçi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Daşkanlığı'nca Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinde düzenlenen “Şiir Patikası” toplantısında İrfan Çiftçi'nin yönettiği “Çeyrek Asır Sonra Halkın Dostları “ konulu bir söyleşi
480 syf.
6/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Melanie'cim ya niye böyle oldu niye dağ fare doğurdu anlamadım :( Puanlar yorumlar çok iyiydi üstelik bir önce okuduğum Aldo çok tatlıydı . Tabi niye patladı yine omurgasız ezik bir kadın karakter beni hasta ettiği için . Adem 33 yaşında mükemmel hikayeyi ve enstantane fotoğrafı bulmak için dünyanın dört bir yanında dolaşan bir fotoğrafçı
The Image of You
The Image of YouMelanie Moreland · Moreland Books Inc · 01 okunma
274 syf.
5/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Yazarı ilk okuyuşum konu hoşuma gitti deniyim dedim fakat dağ fare doğurdu :P Yani hadi dil idare eder ite kaka tamam diyebiliriz. Fakat konu itibari ile genel haller bombastik kötü bence . Audrina kocasını bürosunda onu sekreteri ile aldatırken yakalayınca boşanma davası açıyor . Hatunun ikiz erkek kardeşi başarılı bir Avukat hemen kız kardeşi için boşanma dalında manyak iyi arkadaşını tutuyor . Stavros gayet yakışıklı son derece zengin ünlü bir boşanma Avukatı . Yani daha ilk karşılaşmada sanırsın kadın 18 yaşında adamı bir gördü konuşamıyor falan . Kardeşim tamam beğenebilirsin ama bu nasıl bir rezilliktir . Adam desen kadının arkasından ona şunu yapardım şöyle götürürdüm şu pozisyonu yapardım direk başladı . Hayır bunlar yaş olarak konum olarak ve içinde bulundukları durum olarak hisleri hakkında en azından bir tık daha aklı başında olmalıydı bence . Tabi bu yazarın sıçıp batırması zaten kadın tüm kitap boyunca bu şekil şapşaloz tavırlarla devam etti . Neyse bu boşanma aşamasında kadının kocasının yemediği bok kalmadığı anlaşıldı aldatma dışında daha beter şeyler yapmış zira . Stavros'un ailesinin hayvan gibi mafya olduğu ortaya çıktı ki bence bu son derece gereksizdi . Her şey inanılmaz eğreti işlenmişti bence derhal yazarın ismini kara kalemle çizdim :P
The Wrong Guy
The Wrong GuyEden Rose · Independently published · 01 okunma
Dağ Fare Doğurdu
Emekli maaşları 7500 liradan 10.000 TL'ye yükseltildi.. Bozdur bozdur harca, harca harca bitmez (!)
Reklam
64 syf.
4/10 puan verdi
Bu Kitap 20 TL eder mi?
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesi
İbrahim Şinasi
İbrahim Şinasi
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesi
edebiyatımızın ilk tiyatro eseri, lise yıllarından beri öğretilen eserlerden. Kitaptan beklentim çoktu ama benim için tam bir hayal kırıklığı olduğu
İbrahim Şinasi
İbrahim Şinasi
Fransa'da, Fransız tiyatrosu ve benim en sevdiğim tiyatro yazarı olan
Molière
Molière
'den etkilenir ve tiyatro türünü Osmanlı topraklarına taşımak ister ve öncü olarak iyi de yapar ama bu eserin bence zerre Moliere eserleri ile benzerliği ve alakası yok. Öncelikle olay örgüsü çok zayıf, karakterler doğal ama tek perde bir oyun olduğu için bazı sahneler çok kalabalık, bu esere
Molière
Molière
tiyatrosunda olduğu gibi güldürü ve toplum tiyatrosu diyorlar ama bırakın güldürüyü mimik bile oynamadı, toplumu düşündürme yok, güldürü unsuru yok sadece görüntü itibariyle tiyatro metni ama bence tiyatro vasıfları ile eserin alakası yok yıllardır pek çok tiyatro metni okumuş, tiyatro oyunu izlemiş ve tiyatro metinleri okumayı seven biri olarak benim için hayal kırıklığı oldu, dağ fare doğurdu. Kitap başlıyor 23 sayfa da ne olduğunu anlamadan bitiyor giriş, gelişme var ama mesaj ve sonuç var mı tartışılır eğer bu şekilde bir tiyatro eseri 2023, 2024 yıllarında veyahut 20./21. Yüzyılın herhangi bir zaman diliminde yazılsa 1/10 verirdim ama eski bir kitap olduğu için 4/10 veriyorum. Sebepleri 1- İlk Tiyatro eseri olması ve Tiyatronun bu topraklara gelmesi 1 puan. 2- Kişilerin doğal ve hayatın içinden yazılması 1 puan 3- Kitabın önsözü ve metin bittikten sonra kitap ve Şinasi hakkında yazılan yazıların bilgi içerikleri nedeniyle 2 puan. Metnin beğenilecek tek yönü kişiler ve seçilen konu geri kalan her yönü zayıftı...
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201816bin okunma
646 syf.
5/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Dağ Fare Doğurdu
Ben bir karakterin villain'a dönüşme hikayelerini severim. Bu yüzden bu hikayeden, Coryo'nun değişiminden çok umutluydum. Ama kitapta hiçbir şey olmuyor. O kadar hiçbir şey olmuyor ki Coryo bu kararları neden aldı, pişman mı değil mi, aşık mı değil mi hiçbir şey anlamıyorsun. Karakteri de tutarsız. Bir bakıyorsun yapılanları destekliyor bir bakıyorsun yanlış buluyor. Ben sonuna kadar şimdi bir olay yaşanacak ve işte Coryo burada dönüşmeye başlayacak diye bekledim durdum VE HİÇBİR ŞEY OLMADI. Tabi ki herkes iyiye yakın bir çizgide başlayıp yaşadıklarından sonra kötü karakter olacak diye bir şey yok ama o zaman sen ne diye bu kitabı yazdın? Böyle bir dönüşüm hikayesi yazmayacaksan bu aşk ya da arkadaşlık neden yazıldı? Hiçbir amaca hizmet etmedi ki 700 sayfa boşa okuduk. Ne düzgün karakter gördük ne de düzgün olay. Keşke gerçekten iyi bir fikrin olduğu için yazsaydın bu kitabı
Kuşların ve Yılanların Şarkısı
Kuşların ve Yılanların ŞarkısıSuzanne Collins · Dex Kitap · 20201,199 okunma
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
312 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Dağ fare doğurdu diyebiliriz. Dördüncü bölüme kadar bir takım meseleleri biyolojik nedenleri ile açıklayan yazar kitabın son kısmına geldiğinde ya uzmanlık alanı olmadığından ya da bölüm için yeterli hazırlığı yapmadığından yüzeysel ifadeler kullanmış. Son kısımda konulara yaklaşımı biraz "ortam muhabbeti" düzeyinde kalmış. Gerçi bu durumun nedeni söz konusu konular için kitabın son kısmında ayrılan yerin azlığı da olabilir. Ama bence madem son kısımda yer alan konuları etraflıca ele alma imkanı yok o zaman hiç bu konulara girilmeseymiş daha iyi olurmuş. Belki de kişinin uzmanı olmadığı alanda yazmaması en doğrusudur. Zira yazmak ve konuşmak aynı şeyler değil. Uzmanı olmadığımız bir alanda bir sohbet ortamında konuşmamızla, o konuda yazılı bir eser meydana getirmemiz arasındaki farkı bu kitabın son bölümünde görebilirsiniz. Yazarın yayınlanmış tüm eserlerini severek okumuş biri olarak söylüyorum. Bu kitap umduğumu vermedi. Gerçi kitap benim yaş grubuma değil gençlere yönelik yazıldığı için böyle bir hisse de kapılmış olabilirim. Neticede nesnel değil öznel bir değerlendirme yapıyorum. Belki size umduğunuzu hatta daha fazlasını da verebilir. Okuyup kendi kararınızı verin. Ya da bu kitabı okumaktansa yazarın "Kadın Beyni, Erkek Beyni" "Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum" kitaplarını okuyun.
Dünyanın En Yalnız Beyni
Dünyanın En Yalnız BeyniSerkan Karaismailoğlu · Ortapia Yayınları · 20231,121 okunma
Reklam
112 syf.
2/10 puan verdi
Your Honor
Yourcenar'ın okuduğum ve kendi okur kıstaslarıma ve zevkime göre vasat bulduğum ikinci kitabı. Halk hikâyelerinin derlenmiş olarak karşımıza çıkması bu hazır malzemenin işlenişini daha da yavan kılıyor. Lezzet yok. Uyandırılan bir merak duygusu, olay örgüsü yok. Din var mesela ama doğaüstüne, fantastiğe uzanmamış (Buzzati'yi andıran bir Grim Reaper öyküsü eklenmiş yenilenmiş bu baskıya). Politika var ama entrika yok. Hitchcock "halk sinemada politika ile ilgilenmez." der. In the Name of the Father veya The Day of the Jackal gibi filmleri hariç tutarsak bu söylem doğrudur. Aynısı din için de geçerli. Karakterin tanrıyla ilişkisi veya azizlerin sayfa sayfa anılması, eğer kutsal kitap özlemi çekmiyorsanız ve ortada bir anlatı yoksa, gerçekten sıkıyor. Buzzati'de "peki biz ne olacağız?" diye kıyamet günü herkese istavroz çıkartırken kendilerinin derdine düşen, bir başka hikayede de hiç günah işlememiş uzaylılarla girdikleri diyalogla hayran bırakan papazlar vardı mesela. Ne şaşırdım ne heyecanlandım ne de akıp gidebildi ve beni sürükleyebildi bu kitap. Dağ fare doğurdu, yazardan beklentilerim adına. Tek tesellim kütüphanemde başka kitaplara yer açılmasıdır. Son olarak, çok övülen çevirmenimiz Hür Hanım'ın alıntılarda paylaştığım bir cümlede ikili hatası da bulunuyor - bunu da belirtmek isterim ("ne ne" bağlacının geçtiği cümlede olumsuz çatı ve virgül kullanımı, S.49).
Doğu Öyküleri
Doğu ÖyküleriMarguerite Yourcenar · Helikopter Yayınları · 2010314 okunma
Ya da zeki ve esprili bir yazı dilini hedeflerler ki, bu durumda da karşısındaki okuyucuları çileden çıkarmanın ötesinde daha fazlası da sağlanır. Ama tüm bu "Nascetur ridiculus mus"u (Dağ fare doğurdu) öteleme çabaları, esas anlatmak istedikleri şeyin görülmesini ve anlaşılmasını zorlaştırır. Buna rağmen hiçbir şey düşünmedikleri, ama yine de bir başkasının bunu okurken düşünmesini umdukları sözcükler, dahası uzun cümleler kullanırlar.
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.