Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Öyle;o dönemde ruhsal işler dışında bir şey düşünemez olmuştu," diye ekledi."Günün birinde Papaz Thirdly yolda ona rastlamış.'Günaydın,Mr. Everdene;bugün hava ne güzel!' deniş.Everdene de papazı görünce aklına yalnızca din konusu düştüğünden,dalgınlıkla,'Amin' deyivermiş.Evet, dinibütün bir Hristiyan'dı." [syf.81] .... Adı
Güzel Nasihat
Dostların arasında denenmiş olanları Çelik halkalarla bağla yüreğine. Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da El üstünde tutup elini kirletme.
Reklam
325 syf.
10/10 puan verdi
"Galiba bütün dünyada bilim için önemli bişey yapan tek aptal benim." Kitabın konusu henüz fareler üzerinde denenmiş bir zeka geliştirme projesinin IQ seviyesi 70 olan bir insan üzerinde denenmesi. Kitap kobay olarak kullanılan insanın kendi tuttuğu gelişim raporlarından oluşuyor. Kitap boyunca sürekli kendimi karakterlerin yerine koydum ve kimin yerine geçtiysem hepsini de haklı buldum. Zihinsel engelli bireyler açısından ciddi bir farkındalık yaratacağını düşündüğüm bu kitabı herkese tavsiye ediyorum. Ve bana bu kitabı tavsiye eden arkadaşım
nuvis bey
nuvis bey
hocama çok teşekkür ediyorum.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515bin okunma
Diğer yolda, şiddetin dorukları dışında kasvetli belirsizliklerden oluşan uzun bölümler vardı. Orada savaşçı bir din, bahar likörüyle sarhoş olmuş fanatik lejyonların başının üstünde dalgalanan yeşil siyah Atreides sancağıyla birlikte tüm evrene yayılan bir ateş görmüştü. Gurney Halleck ve babasının adamlarından acınacak kadar az sayıda birkaç kişi daha onların arasındaydı. Bu adamların hepsi, babasının kafatası mezarından alınan atmaca sembolünü taşıyordu "Bu yoldan gidemem," diye mırıldandı. "Bu aslında senin okulunun yaşlı cadılarının istediği şey." "Seni anlamıyorum, Paul," dedi annesi. Sessiz kalıp tohum gibi düşündü, önceleri korkunç amaç olarak tecrübe etmiş olduğu kalıtsal bilinçle düşündü. Bundan sonra artık Bene Gesseritlerden ya da İmparator'dan hatta Harkonnenlerden bile nefret edemeyeceğini anladı. Bunların hepsi, ırklarının dağılan mirasını yenilemek ihtiyacıyla, soylarını büyük ve yeni toplanmış gen havuzunda çaprazlamak, karıştırmak ve aşılamak işine bulaşmıştı. Ve ırklar bunun için yalnızca tek bir güvenilir yöntem biliyordu; antik yöntem, yolundaki her şeyi ezip geçen denenmiş ve kesin yöntem: Cihat. Kuşkusuz ben bu yolu seçemem, diye düşündü.
Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler, denenmiş demektir... Bir hayal bir kere düşünülmeye görsün, öbür gerçekler arasındaki yerini alır ve bir daha asla yıkılmaz ama kolaylıkla saldırıya uğrayabilir...
Sayfa 39 - sel yayıncılıkKitabı okudu
Adam yine de dayanamayıp ziyaretimin sebebini ve neden özellikle o evi kiralamak istediğimi sordu. Tabi ki hazır bir öyküm vardı. Bu meslekle, başka bir şey olmasa bile, kulağa inandırıcı gelen bir öykü her zaman uydurabilirim. Önemli bir çalışmayı bitirmek için sakin bir yeri seçen araştırmacı hakkındaki denenmiş hikâyeye bel bağladım. Özellikle
Sayfa 93 - III. Sarı Ev, T. Kasabasına Dönüş, EvKitabı okudu
Reklam
Tilki,Sinekler ve Kirpi Ormanların eski serserisi, Açıkgöz, hinoğluhin tilki, Yaralanmış bir avcı kurşunuyla, Bir bataklığa dar atıp kendini, Yatmış zavallı, çamura; Kan revan içinde kurtarmış postu. Kan kokusu alır da durur mu Sinekler, o kanatlı sömürgenler: Hemen aç kurt gibi üşüşmüşler, Yaralı tilkinin üstüne. - Bak şu tanrıların işine, Demiş tilki; -Olacak şey mi bu? Bunlara mı yem olacak pisipisine, Ormanların en kurnaz oğlu? Tilki eti yemek ne haddine Bu zıpçıktı mendeburların? Kuyruğum, ne güne duruyorsun? Kovsana şu pisleri; Gitsin öküz eti yesinler bari. O çevrenin bir kirpisi, Ve benim masalların yeni bir kişisi, Tilkiyi kurtarmak istemiş Bu açgözlü milletin şerrinden. - Komşu, demiş; merak etme; Ben kurtarırım seni bu aç sürüden. Bırak, şişe geçireyim hepsini. - Aman bırak; eksik olma, demiş tilki; Bırak yesinler doyasıya, Yiyemez olacaklar neredeyse. Bunlar gitti mi daha açları gelir, Onlar da sömürdü mü yandığım gündür. Dünyada sömürgen mi ararsın, dolu! Kimi saray, kimi kanun adamı. Bu sinekli masalı Aristo insanlara uygulamış Her memleket böyle olagelmiş, Hele bizimkinde çok denenmiş: Milleti en az kimdir ısıran Karnı en çok doymuş olan.
Sayfa 502
126 syf.
7/10 puan verdi
Değerli Üstat Yusuf Akçura'nın gazetede yayınlanmış makalesinin kitap halidir. Ünlü Türk düşünür Üç Tarzı Siyaset adı altında Türkçülük İslamcılık Osmanlıcılık hakkında bilgiler sunmuş olup dönemin şartlarına göre sıkı bir Türkçülük savunmasına girmiştir. Osmanlıcılık ve İslamcılığın daha önce denenmiş ama başarısız olduğunu görmüştür ve bunların yararları ve zararları hakkında bizlere bilgiler sunmuştur. Osmanlı’da yaşayan Türkler birbirlerine hem ırk ve kültür olarak hem de din olarak bağlıdır. Bu büyük bir birliktelik yaratacaktır. Ayrıca Türk olmayan müslümanlar Türkleşecek, Müslüman olmayan Türkler de etkileşim yolu ile Müslüman olacaktır. Süreğen bir fayda görülecektir. Daha da önemlisi Doğu ülkeleri ile batı ülkeleri arasında büyük, birleşmiş bir Türk devleti yer alacaktır. Dini, dili, geleneği soyu bir olacak; çok sağlam bir medeniyet kuracaktır. Buna Osmanlı öncülük etmelidir. ama Türkçülüğün zorlukları İslamcılık’tan daha fazladır: Bu yüzden hem Türk olmayan hem de Müslüman olmayanlar için ayrışma artık kaçınılmazdır ve Türkler’de henüz yeterince ulusçu fikir yayılmamıştır. Pek çoğu mazisinden habersiz yaşamaktadır. Ayrıca Üstadımız Türkçülük’e dış sorun olarak sadece Rusya’yı görür. Çünkü sadece orada Türk azınlık vardır. Rusya Türkçülük’ü istemez. Hatta, Rusya karşıtı Avrupalılar bu fikre destek bile verebilir der. Kitabın sonunda ise Ahmet Ferid'in konu hakkında bir mektubu, Cevabımız adı altında Ali Kemal Bey'in yazdığı makale ile yorumu yer almaktadır. Keyifli Okumalar
Üç Tarzı Siyaset
Üç Tarzı SiyasetYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 20182,284 okunma
İz Üstünde
Çoğu akşam gün batımına doğru yürüyüş yapıyorum. Kah herkesin geçtiği yollardan kah daha az kişilerin geçtiği patikalardan geçerek, güzergahım üzerinde bir saat adım atıyorum. Gölgeli ışıklı yol boyunca ağaçların kokularını hissediyorum, gölün üzerinde uçan martıların buraya nasıl geldiğini merak ediyorum bazen, bazen çiçek böcek fotoğrafları
Hayatım ağzına kadar mutluluk dolu; öyle yaşamak istiyorum ki... Sonra birden her şeye bir zehir karışıyor. — Ah! Prometheus'un ateşini insan böyle ödüyor işte! Bu sıkıntıya katlanmakla kalmayacak, onu seveceksin; içinde doğan kuşkulara, sorulara saygı göstereceksin. Bunlar hayatın taşan, fazla gelen kuvvetleridir; en çok da mutluluğun en son
Sayfa 581 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları XXII. Basım
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.