Her gencin yaptığı gibi, karşındakine son derece sertçe konuşabiliyorken, karşı taraf sana en ufak bir söz söylediğinde celallenip yaygara koparıyorsun. Başkalarının sözlerinin senin canını acıttığı gibi, senin dobra sözlerinin de başkalarının canını nasıl yakabileceğini bir an olsun düşünmüyorsun.
Tanımsız Belirsiz
Belirsizlik kolaydır
Tanımsızlık bitiren
İlkidir karıştıran
Diğeri olan, her an
Konuşalım tabusuz
Ben neyim sensiz?
İnsan ne kelimesiz?
Olmaz hiç cümlesiz
Konuşsana doğrudan
Anlat hislerini
Dobra dobra sevgini
Bana olan hissini
Ben sevmişim bir güzel
Sevmem başka, bu özel
Tüm aşkım olmuş tüzel
Oldum sana müptezel
Benim canım ey güzel
Tanımsızlık bırakma
Ben bekler ecel, ezel
Belirsizlik bırakma
Hikayesini sanki acı vermiyormuş gibi anlatmayı öğrenmek. Bu, Claudia için büyümek demekti: hikayesini eksiksiz, dobra dobra anlatmayı öğrenmek.
Sayfa 87Kitabı okudu
Goethe der ki:
- "Zevk bir nezakettir!
Almanlar zevksiz, çünkü nazik olmayı bilmezler ve çok dobra dobradırlar..."
Sayfa 420 - (Riemer, 26.10.1813) -Milletler- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
Zamanla hayat bana, sessiz, çekingen olanların değil dobra, ne olursa olsun doğru bildiğini söyleyen insanların daha hassas kalbi olduğunu öğretti.
-Ah,Lise, çok dobra, iyi yürekli bir adam; böyle hallerde felaket nedeni bu oluyor zaten!
Sayfa 284 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Ezilmiş bazı insanlar vardır, yüze karşı dobra dobra konuşacak cesaretleri olmadığı için işi şaklabanlığa vururlar, bu onlar için bir çeşit hınçlı alaydır..
Anlam belki açık ama, maksadı ne acaba... Açık, dobra dobra söylese: "Şu, şu; bu, budur... diye. Şöyle olmalı, böyle yapmalıydın falan filan..." Ben de ona göre hareket ederdim. Şekil, yani meseleye verdiği şekil hoş değil.
Sayfa 29 - İletişim Yayınları II
