Preseren'in imgesi,her Slovenyalının ruhunda kazılıydı.
Kitap harici Not:Slovenlerin sonradan meşhur olacak şairi,France Preseren,yarım asırlık ömründe,ancak 33 yaşına geldiğinde o aşk ateşini hisseder tüm benliğinde.Prag yakınlarındaki Trnova Kilisesi’nde rastladığı 16 yaşındaki kıza ilk görüşte aşık olur.Tutkuyla aşık olduğu kız için şiirler yazıp,onunla evlenme hayalleri kurar doğanın tüm güzelliklerini bahşettiği Bled Gölü’nün kıyısında çoğu zaman düşüncelere dalar.Ne var ki kız,devrin üst sosyete tabakasından zengin bir tüccarın kızıdır,bir türlü kıza yaklaşamamış, en azından cesaretini toplayıp haykıramamıştır aşkını.Hem büyük yaş farkı hem o devirdeki sınıf farkı bu aşkı zaten imkansız kılmıştır.Yıllar boyunca Preseren,Julija'yı sever fakat hiçbir zaman ondan karşılık görmez.Julija'nın annesi başta olmak üzere,çoğu kişi onun gibi zengin bir kızın Preseren ile bir arada olmasına karşı gelirler.Zaman içerisinde Preseren de pes eder ama hiçbir zaman Julija'yı unutmaz
Hüzünlü bir hayat hikayesine sahip olan Sloven Şair France Preseren en güzel şiirlerini asla kavuşamadığı aşkı Julija Primic’e yazmıştır...
Bir binanın ortalarında duvara yapışık,ışıklandırılmış halde ve yüzü Preseren heykeline dönük Julia'nın figürü,Preseren’in heykeli ise bakışları karşılıksız aşkına dönük olarak yer almaktadır,Preseren Meydanında.
Sayfa 39 - Slovenlerin sonradan meşhur olacak şairi,France Preseren,yarım asırlık ömründe,ancak 33 yaşına geldiğinde o aşk ateşini hisseder tüm benliğinde bir görüşte ve tanışmasında Prag yakınlarındaki Trnova Kilisesi’nde rastladığı 16 yaşındaki kıza. Tutkuyla aşık