“O sırada içimi okuyabilen biri çıkageldi. Bir vahiy gibiydi. Ve bir umut yeşertti.”
Yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesi ile filmini izlediğim, yıllar sonra da bir kitapçıda karşıma çıkıp hemen aldığım bir kitap Lizbon’a Gece Treni. Filmiyle arasında çok büyük farklar var, kitabı daha güzel tabi ki :) Neyse lafı uzatmadan konusuna gelelim:
İlk kitaptan tanıdığımız Garrett'ın abisi doktor Connor'ın hikayesiyle seriyi noktalıyoruz. Connor eşinden boşlanmış ve anneleri çocukları istemediği için 3 çocuğuyla birlikte yaşıyor. Çocuklarına gerçekten değer veren, onları tanıyan ve onlarla ilgilenen bir baba. Violet ise onunla aynı hastanede birlikte çalışan Connor'a hayranlık duyan bir acil servis hemşiresi. Annesini kaybetmiş ve kardeşlerini tek başına büyüterek evden uçurmuş. Connor da Violet da birbirlerinden etkilenseler de farklı sebeplerden söylemeye çekinen iki yetiştin. İlk başta arkadaş olarak başlayan sohbetleri sonrasında aralarındaki çekime karşı koyamayarak ileri bir boyuta geçiyor. Ta ki Connor her şeyi batırana kadar. Yani bir insan neden bekar ve çapkın küçük erkek kardeşinden ilişki tavsiyesi alır gerçekten hiç anlamıyorum. Hatasını anlasa da bana Violet biraz kolay affetti gibi geldi. Connor'ın eski eşi Stacey ilk başlarda gerçekten çok sinir bozucu biriydi ama sonradan akıllandı. Çoçuklar çok tatlıydı, hepsini çok sevdim. Özellikle Spancer. Aaron'ın yaşadıkları ve Connor'la olay o sahneleri çok duygusaldı. Connor ve Violet çift olarak çok güzellerdi ama smut biraz fazla mıydı ne? Yani o kadarına gerek yokmuş gibi hissettim. Bir de söylemezsem olmaz o baştaki Connor'ın eski kaynanası ile olan sahne ne mide bulandırıcıydı ya. Kızının kocası torunlarının babasına da ona imayı yapmazsın. Ryan'ın söyledikleri de aynı derecede kötüydü. Neyse, çıtır çerez kolay okunan bir serinin daha sonuna geldim. Öyle bir kitap arayışındaysanız okuyabilirsiniz..
Gerçeğe DönüşEmma Chase · Nemesis Kitap · 202487 okunma
NAKKAŞ
"Bir Şah-ı Nakşibend Romanı "
Herkese Merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile geldim.
Yazarımızın her kitabı ayrı küçük bir dünya...
Ayrı bir ders niteliğinde...
Hani okurken sizi duygulara sürükleyip içinize ulaşan kitaplar hani ruhunuzu harekete geçirip sizi huzur ile dolduran kitaplar işte tam da öyle bir kitap...
Rümeysa
Herkese merhaba bugün nasılsınız? Ben HARİKAYIM, MUHTEŞEMİM ve MUCİZEYİM. Sevgili Recep hocamız "Düşündüğümüz, inandığımız ve söylediğimiz her şey gerçeğe dönüşür. Bu evrenin işleyişidir." O yüzden "Nasılsın?" diye sorduklarında, "İyiyim veya idare eder" deme çünkü tüm hücrelerimize kadar bu komutu vermiş oluyoruz
BELKİ DE EN BAHTSIZ ''AİLESİ'' TOSUN'LAR..
1926 yılında, Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde doğan Necdet Baba lakaplı Necdet Tosun, 1955 yılında öğlenleri lokantacılık, akşamları da bir terzide çalışarak geçimini sağlıyordu. Kilolu ve sevimli görünüşü sebebiyle çevresinde de hep sevilmişti. Çocukları
"İnsanların sahip olduğu erdem, yardımseverlik, kibarlık gibi ahlaki açıdan güzel duygular saf bir oksijene mi bağlı yoksa?" Jules Verne tarafından yazılan Dr.Ox'un Deneyi kitabını az önce bitirdim...
Kısa bir öykü tarzında olan kitapta Dr.Ox'un yaşadığı şehirdeki insanlar üzerinde yaptığı ve dehşet sonuçlar doğurabileceği bir deneyi anlatmaktadır. Kitabın anlattığı hikayeyi beğendiğimi söyleyebilirim.
Doktor Ox'un DeneyiJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 202119bin okunma
ZÛLME BOYUN EĞMEK VE GÜLMEK ZORUNDA BIRAKILAN GÜÇLÜ KADINLARIMIZ ADINA ÇİZİLMİŞTİR🥀 (ilginçtir başlık onaylanmıyor,olsun buradan yazayım) Zûlmün her türlüsüne karşıyız! Fiziksel veya sözsel farketmez. Bugün o kadınlarımızında günü.
🎨Bu görsel bize ne ifade etmek istiyor? Hadi birlikte inceleyelim :
Ağzı beyaz bantla kapatılmış bir kadının yer
Demir eksikliği ve b vitamini eksikliği koronavirüs döneminden itibaren yaygınlaştı. Tahminlerime göre iki insanda bir görülecek bir seviyeye ulaştı. Doktor tavsiyesi takviye ilaçları alıp d vitamini zehirlenmesi yaşayanlar var. Laboratuvar sonuçlarında mı tuhaflık var dedirtiyor. Uzun uzun araştırılması gerekilen bir konu üşeniyorum yazmaya yakın bir zamanda haberlere çıkar.
~•~
“Bağırsaklarımızda, hazım faaliyetini kolaylaştırıcı şekilde çalışan bol miktarda bakteri yaşar. Antibiyotikler ise, bu bakterilerin imhasına sebebiyet verdiğinden, doktor tavsiyesi olmaksızın antibiyotik almak sıhhate zararlıdır.”
~•~
"Yaralarım benim canımı yakmaz, Pamuk. Ama senin yaran... Benim canımı paramparça eder."
Herkese selamlar Askeri kurgulara doyamayan ben bir yenisini daha heybeme ekledim de geldim. Yalniz bu sefer ki kahkaha komasına soktu desem abartmam. Evet #gökçen den bahsediyorum Sahneler aklıma geldikçe oldugum yerde gülüyorum hala kendi
Doktor bugün çay ve kahveyi azaltmam hatta mümkünse bir süre içmemem gerektiğini söyledi. Galiba bir doktordan alabileceğim en acı reçete tavsiyesi idi😪😪
!!!not çayınızın kahvelerinizin kıymetini bilin.
Mustafa Kemal 1917 Aralık ‘ında şehzade Vahdettin ile Almanya cephelerini dolaşmak için yaklaşık bir aylık seyahate çıkıyor .Seyahatten döndükten sonra tâ Trablusgarp Savaşından(1911) bu yana devam eden böbrek sancıları artık dayanılmaz bir hal alınca Viyana’da kaplıcalara bir aylık tedavi için doktor arkadaşlarının tavsiyesi ve reçete
LISLIE WOLFE~ CERRAH
Selam canlar. Bugün sizlere @ormankitap ‘dan çıkan güzel bir gerilim kitabı ile geldim. Yazardan okuduğum bir kitaptı. Konusu ve sürükleyici oluşu çok güzeldi. Kitabı bir günde bitirdim. Her sayfasında acaba ne olacak diyerek okudum. Sevdiğim ve okurken zevk aldığım bir okuma oldu. Bu türü severlere kesinlikle tavsiyemdir. Ben bu kitabı sevgili
pinarliyorum tavsiyesi ile okudum kendisine çok teşekkür ederim.
#alıntı
Dünyam bir anda yıkılmadan önce her şeye sahiptim. Hayal ettiğim gibi harika bir kariyer. Şöminesinin önünde otururken huzur bulduğum güzel bir ev. Mavi gözleri ve sıcak gülümsemesi bana her zaman güven veren yakışıklı bir eş.
#konusu
Anne Wiley çok başarılı bir cerrah ve harika bir eştir. Girdiği ameliyatların hiçbir önümde sonuçlanmamıştır. Taki son ameliyatına kadar. Son ameliyatında da diğer tüm ameliyatlarında yaptığı her şeyi yapmış sıra kalbi çalıştırmaya gelmiştir. Ama tüm müdahalelerine rağmen kalp çalışmamakta direnmektedir ve Dr. Wiley daha önce yapmadığı bir şeyi yapar örtünün diğer tarafına geçer ve hastasının yüzüne bakar. Gördüğü yüzle bir anda şoka girer. Bu yüz onu hatırlamak istemediği anılara götürür.
Doktor Anne tam o anda hastanın ölüm saatini anons eder. Anestezi uzmanının tüm uyarılarına rağmen de kararından geri dönmez. İşte her şey bundan sonra başlar.
Dr. Anne hastasının yüzünü görmeseydi onu hayata geri döndürebilir miydi?
Gördüğü o yüz kime aitti ve onu neden bu kadar sarstı?
Dr. Anne’nin hayatı almış olduğu bu karardan sonra nasıl etkilenecek?
Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası tabii ki kitapta sizleri bekliyor.