Kitap, okuma grubumuzun aralık ayı kitabı idi.Bence kısa sürede bitti.Ev,iş, vs.Kendi ortalamamın üzerine çıktım bence kesinlikle günlük sayfa sayısı olarak.Bunun en büyük nedeni de tabiki grup ve de kitabın akıcılığı idi.Kitabı, yazar, kitap bilgisi ve kendi yorumum şeklinde 3 parça halinde incelemeyi düşünüyorum.1700 sayfalık bi kitap.Doğal
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
“İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor. Öyleyse bizim yalnızlık dediğimiz şey, bir kendini ayırmadan (tecrit etmeden) çok, kendine yönelme, kendini daha yakından inceleme yetisi olmalı.”
Bazı yazılar vardır. Okumaya başladığınız zaman kelimeler yavaşça kıpırdaşıp canlanmaya,
Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun...
Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim...
Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım.
Sabahattin Ali bilindiği üzere realizm ve toplumcu gerçekçiliğin en önemli öncülerindendir. Cumhuriyetin ilk yıllarında yazmıştır eserlerini ve çok kısa, dramatik bir sonla biten ömrüne birçok eser sığdırabilmiştir. Özellikle keşke romanları daha çok olsaydı dedirtmeyi başarmıştır 3 tane önemli eseri ile. Hayatının son yıllarında özellikle milliyetçi
Bir anne düşünün, çocuğu 3 yaşındayken kaçırılmış...Ve bir anne daha düşünün, dünyaya getirmesine az bir süre kala trafik kazası sonucu bebeğini kaybetmiş... İki kadın, iki dram ve iki yaralı anne yüreği... Romandaki anneler kaybettikleri evlatları için ağlarken biz de onlar için ağlayacağız. Annelerimizin ne kadar kutsal varlıklar olduğunu
Zihinsel ve fiziksel, özel gereksenimi olan bireylere nasıl davranıyoruz? Onlara kucak açıp aramıza alıyor muyuz yoksa dışlıyor muyuz? Ya da ilgilenir gibi görünüp arkalarından dalga mı geçiyoruz? Ağlanacak hâlimize gülüyor muyuz? Bu kitap insanlığımızı sorgulamamızı sağlıyor...Charlie, zeka geriliği olan 32 yaşında bir gençtir. İlerlemiş yaşına
Romeo ve Juliet , tarihin en ünlü aşk hikayelerinden biridir. Oyun, başarısını
William Shakespeare'in ustalıklı dilinin yanı sıra, güçlü ve inandırıcı karakterleri, zengin ve ayrıntılı ortamı ve trajik sonuyla da elde etmiştir.
Bence,
William Shakespeare'in dili, oyunun en büyük güçlerinden biridir. Dil, oyunun zenginliği, duygu yoğunluğu ve karakterlerin zenginliği için gereklidir.
William Shakespeare, her karakterin birbirinden farklı bir dil kullanmasını sağlayarak, her bir karakterin kişiliğini ve duygularını daha da derinleştirir. Örneğin, Romeo'nun romantik ve coşkulu dili ile Tybalt'ın agresif ve öfkeli dili birbirinden oldukça farklıdır.
Oyunun karakterleri, özellikle Romeo ve Juliet, oldukça derin ve inandırıcıydı. İki karakter de genç, tutkulu ve özgür ruhlu olmalarına rağmen, aralarındaki çekişmeler ve aileleri arasındaki düşmanlığın üstesinden gelmek için ciddi kararlar vermek zorundaydılar kitapta. Bu kararlar, karakterlerin her hareketini ve kararını yansıtmış olmakla beraber, karakterlerin duygusal zenginliğini daha da arttırmıştı.
Ama tabi ki eleştirilesi yanları da yok değil. Örneğin;
Bazı sahnelerin gereğinden fazla dramatik olduğu düşünebiliyorsunuz aniden. Ayrıca, oyunun sonunda Capulet ve Montague ailelerinin barışmasının, trajik sonun anlamını azalttığını düşünüyorum.
Sonuç olarak,
William Shakespeare'in en unutulmaz oyunlarından biridir. Dilinin zenginliği, karakterlerinin derinliği ve trajik sonuyla, yüzyıllardır okurları ve izleyicileri etkilemeyi başarmıştır. Bazı eleştirilecek yanları olsa da, genel olarak oyunun güçlü temaları ve derin karakterleriyle büyük ölçüde benden övgüyü aldı.
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,1bin okunma
Joanne Greenberg, uzun yıllar gerçek ismini değiştirerek kitaplar yazmış bir yazardır. Takma adı, Hannah Green dir. Kendisi antropoloji profesörü ve gönüllü acil tıp teknisyenidir. Şizofreni hastalığı ile ilgili çeşitli araştırmaları vardır. En önemlisi de ilaç kullanmadan bu hastalıktan kurtulmakla ilgili hazırladığı belgeseldir. Yahudilerin katledilmesi