İlk orucu, yaza düşen bir ramazanda tutmuştum. İkindiden sonra mutfakta annem yemek hazırlar, oturma odasında babam Kur'ân-ı Kerim okurdu. İftara doğru köyün bütün çocukları bahçe kapısından minareye bakar, kandiller yanınca "kandiller yandı, iftar edin!" diye bağırarak evlerine koşarlardı.