Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oblomov'un Olga'ya Mektubu
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
Bir zaman lâle de sendin bize, peymâne de sen, Bağda ırmaktın akan, bahçede rüzgârdın esen. Göl sanırdık ne zaman dalsak elâ gözlerine, Seyrederdik seni günlerce gülistan yerine. Saçlarındaydı bütün tılsımı binbir gecenin, Seher alnında, şafaklar gülüşündeydi senin. Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken, Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen
Reklam
''Sevgilim, bir gün elbet aşktan bahsedeceğiz. Aşk, dünyanın en hafif giysisi, giyindim. Dilimi damağıma yapıştırdım ve gizlice söyledim: Sevgilim. Biliyorum bitiyorum, azalarak değil hem de serin bir çizgiyle ayrılıyorum kendimden... kurunun yanında yandım, elmalarla karıştım, ağırıma gitti, sustum ve belki artık ben de nezaketi elden
Sayfa 5 - Kafa Grup Yayıncılık
Neyse işte, dün gece ansızın uyanınca anladım: Vaktiyle bir rüyaya malzeme olacak kadar muhteşem yaşamışız.
Aşk Hastalığı
İbn Hazm'ın sayfaları beni çok etkiledi; aşkı, sağaltımı kendi içinde olan, başkaldıran bir hastalık olarak niteliyordu, çünkü bu hastalığa yakalanan insan sağaltılmayı dilemez; aşk acısı çeken iyileşmek istemez (Tanrı bilir, doğru!). O sabah her gördüğüm şeyin beni niçin böylesine coşkulandırdığını, aşkın, Anciralı Basilio'nun da
Sayfa 450 - Can Sanat Yayınları, 36. baskı, Çev. Şadan KaradenizKitabı okudu
''Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım. Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk. Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o
OBLOMOV’UN OLGA’YA MEKTUBUKitabı okudu
Reklam
Neyse işte, dün gece ansızın uyanınca anladım: Vaktiyle bir rüyaya malzeme olacak kadar muhteşem yaşamışız. Şimdiyse bir kâbusun ortasındayız. "Medeniyet dediğin kibrit çakmayı bile unutturur adama" deyip dururdun ya oğlum, daha da betermiş. Bırak kibriti kendimizi unuttuk.
Sayfa 46 - Yapı Kredi Yayınları (Dün Gece Ansızın)Kitabı okudu
Nasıl da mutluyduk Dün gece Sabaha karşı İşte ansızın...
Dün gece ansızın kapı çalındı. "Kim bu münasebetsiz acaba?" dedim kendi kendime. Gittim açtım, gelen bendim. Evet bendim. "Vayyy" dedim, "arkadaş bir insan bu kadar mı kimsesiz olur, bu kadar mı yalnız olur!?" (...)
Sayfa 67 - Geldi...
Nefesin kesilene kadar yalnızlığını kır
Dün gece beş kez bana güldün Son sigarayı yakmak için elime uzandığında Omzuna sırrımı bıraktım Aşk yaşamda, ölümü kutsamayı bırak Ayda yürüyeceğine, önce evde yürü Kapıları kır, pencereyi kır, yastığı kır, bardağı kır Nefesin kesilene kadar yalnızlığını kır Son dediğin yerde Aşk yeniden karşına çıkacak Ansızın Ansızın Kiminin gözlerini Kiminin gördüğü ilk kediyi sevmesini Kiminin sokağı sevişini Kiminin gidişini Kiminin çok seviyorum diyemeyip Utandığı yerde bekleyişlerini sevdim Kimininse benden kaçırmadığı gözlerini Aynaya bakmayı unutacak kadar çok sevdim Sigarayı söndür Hadi gel, dans edelim ~ youtube.com/watch?v=LGgtO6_3CsU
Sayfa 218 - Doğan Kitap YayınlarıKitabı okudu
207 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.