Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gerçek şu ki dünyevi ideal hiçbir surette tek bir şey değildir. Özünde gerçek dışıdır. Dünyevi idealin sözüm ona birliği aslında çokluğun gizlediği bir boşluktan başka bir şey değildir.
Cami insanlara yönelik bir mekandır, kilise ise "Tanrı tapınağı"dır. Camide akla uygun, rasyonel bir hava hakimdir, kilisede ise mistik bir atmosfer vardır. Cami, pazar yerlerinin yanında ve mahallelerin ortasındadır dolayısıyla tüm toplumsal hadiselerin merkezindedir. Kiliseler daha yükek yerler ister. Kilise mimarisi törensel sessizik, karanlık, yükseklik, uhrevilik vurgusunu yapmaya meyillidir. Keneth Clark şöyle der: "İnsanların, gotik bir katedrale girerek sanki tamamen farklı bir dünyaya girmişçesine tüm dünyevi telaşlarını dışarıda bıraktıkları doğrudur." Camide ise insanların ibadetlerini yerine getirdikten sonra tam da "dünyevi" meseleleri tartışmaları gereklidir. Aradaki fark budur.
Reklam
Önce ‘Kanun’,” dedi Rabin Pavloviç, “önce Kanun’u öğreneceksin. Kanun’u öğrenmek, Kudüs’teki Mabet’i yeniden inşa etmekten daha önemlidir. Tevrat’ı eline alan, ‘Sanki daha bugün almışım Sina Dağı’ndan!’ demeyi bilmelidir. ‘Musa’nın eline değdiği gün kadar taze’ olduğunu bilmelidir. Ve bilmelidir ki, Tevrat’ta yazılandan gayri öğrenecek bir şey yoktur yeryüzünde! Felsefe gibi dünyevi bilgileri ne gece ne de gündüz olan bir saatte okuyabilirsin!
İnsanoğlunun yeryüzündeki varlığının anlamı üretim araçlarına sahip olmak, üretim ilişkilerini güçlü olanın doğrultusunda düzenlemeye kalkışmak, dünyevi nimetler uğruna kan akıtmak, eşyaya ya da bilgiye satmak ya da satılmak değildir,” oğluna bakmadan hatırlattı, “İnsan Allah’akulluk etmek için yaratıldı. Kulluk görevini ihmal etmemek için yaratıldı. Hayatta kalabilmek için birtakım maddi şartlara ihtiyacı vardır, ancak ondan asıl istenen, yaşamını Tanrı’nın rızası için düzenlemektir. Nu! Diana! Servet nasıl dağıtılacak, üretim nasıl yapılacak, ne kadar tüketilecek, kimler, neye, ne kadar ve kime vekâleten sahip olacaklar? Bütün bunlar, insanoğluna bırakılmayacak kadar hayati sorunlardır. Bunun böyle olduğu da, goyimlerin insanoğluna ilişkin hiçbir sorunu çözememiş olmalarının tasdikindedir. İnsanoğluna bırakıldığında, tereyağı yerine çelik, ilaç yerine silah verilir çocuklara.
Din de psikanaliz de, eninde sonunda insan bilgisinin sınırlarını alt edecek bir fenomeni araştırmaktadır, buna ister esrarengiz bilinçaltı deyin, ister sırrına varılamaz Tanrı. Her ikisinin de kendini kanıtlama, itiraf ve aforoz töreni vardır ve ikisi de vahşi kan davalarından geçilmez. İkisi de dünyevi, sağduyulu ve gerçekçi olandan alaycı bir şüphecilik yaratmada ustadır.
“Tüm dünyevi şeyleri ihmal ediyorum ve her şeyi zihnimi daha iyi yapmak için feda ediyorum.” William Shakespeare
Reklam
"Halbuki namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün sermaye-i ömrünü, âhirete mal edebilir."
Madem ölüm ölmüyor ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir ve madem kabir kapanmıyor, kafile kafile arkasında gelenler oraya girip kayboluyorlar ve madem ölüm, ehl-i iman hakkında i'dam-ı ebedîden terhis tezkeresine çevrildiği, hakikat-i Kur'aniye ile gösterilmiş ve ehl-i dalalet ve sefahet hakkında göz ile göründüğü gibi bir i'dam-ı ebedîdir; bütün mahbubatından ve mevcudattan bir firak-ı lâyezalîdir. Elbette ve elbette hiç şübhe kalmaz ki, en bahtiyar odur ki; sabır içinde şükretmek ve hapis müddetinden tam istifade ederek Nurların dersini alarak istikamet dairesinde, imanına ve Kur'ana hizmete çalışmaktır. Ey zevk ve lezzete mübtela insan! Ben yetmişbeş yaşımda binler tecrübelerle ve hüccetlerle ve hâdiselerle aynelyakîn bildim ki: Hakikî zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevinç ve hayattaki saadet yalnız imandadır ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa dünyevî bir lezzette çok elemler var. Bir üzüm tanesini yedirir, on tokat vurur gibi hayatın lezzetini kaçırır.
Bu alemde ancak dalkavuklar zümresi ve çanak yalayıcılar fırkası; ekmeden, biçmeden ve başkasının vasıtasıyla dahi toprağı ektirmek ve ziraat ettirmek sıkıntısını çekmeden dünyevi nimetlere ve zevklere nail olurlar.
Orada yatan, kısa bir süre içinde dünyevi kavgaların ötesinde geçecek. Şimdi maddi kafesini terk etmek için mücadele eden bu ruh serbest kaldığında acaba nereye uçacak?
Sayfa 345Kitabı okudu
Reklam
Aşk yaşamı dünyevi yasanın lanetli bir istisnasıdır; her çiçek solar, büyük sevinçlerin yarınları varsa bu yarınlar berbattır. Gerçek yaşam bir endişeler yaşamıdır, görüntüsü taraçanın dibine doğru uzanan ve güneş görmeden sapının üzerinde yeşil duran şu ısırganotunda gizlidir.
Sayfa 75 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi/2023 basımKitabı okuyor
Mümkün olduğunca az günah işlemek yasasıdır. Hiç günah işlememek meleğin düşüdür. Dünyevi olan her şey günaha boyun eğer.
Rasullulah'a itaat etmek sizin için size fayda veren şeyleri terk etmekten daha evladır. Zahiren dünyevi bir şey senin maslahatın gibi gözükse bile Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e itaat etmek için onu terk edebilmen maslahatın zirvesidir.
İnsan nasıl ki kendi hastalığnın ilacını bulmak için bir doktora ihtiyaç duyarsa, uhrevi ve dünyevi saadet için de vahiy bilgisine sahip bir peygambere ihtiyaç duyar.
Sayfa 38 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.