Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan ruhunun en az sabır gösterdiği şey mutluluktur. Şöyle bir düşünelim; acıyı uzun süre taşırız omuzlarımızda, nefreti, kini yıllarca saklarız zihnimizin keseciklerinde, sabrederiz yoksulluğa, yolsuzluğa, amansız saldırılara, suratımızı asıp otururuz saatlerce, duyguları yaşarız yıllarca ama ya mutluluk? Ona sabrımız yoktur, gelir geçer ömür misali bir an, ansızın." ~Ahmet Hamdi Tanpınar
Sayfa 24 - Tuğba SarıünalKitabı okudu
Ne yapalım? Günün birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlardan ve ağaçlardan ve kuşlardan ve çimenlerden yapılmış vazife hissiyle çarpan yüreklerle dolu bir âlemde yaşayacağımızı düşünelim.
Sayfa 8 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Faydasız Daha Çok Bilgi, Daha Doğru Karar Mı Demek?
gün olur kazma kürekle gi̇deri̇z, bi̇r tatli kaşiğinin yeterli̇ olduğu yere. bi̇r bardak su i̇çi̇n i̇tfai̇ye kamyonu çağirdiğimiz olur. tek bi̇r cümleni̇n yeterli̇ olduğunda, on ki̇taplik dersi̇ bi̇rden verecek şeki̇lde davraniriz. bi̇r düşüneli̇m, daha çok demek, daha i̇yi̇ demek mi̇di̇r?
ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK VE İMAN
Birbirinizden övgüler kabul ediyor, ama tek olan Tanrı'nın övgüsünü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Bu durumda nasıl iman edebilirsiniz?" (Yuhanna 5:44) Mükemmel esenlik ve dinlenme, kutlu vaatler, taşkın sevgi ve sevinç, kalıcı paydaşlık ve ürün vermek gibi vaatler, net olarak Hristiyanlar'ın gözlerinin önündedir. Ancak yine de bu
Sayfa 256 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
136 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yıldızlı Gece, Ayçiçekleri, Çiçek Açan Badem Ağacı gibi tabloların ressamıVincent Van Gogh‘un adını duymayan kalmamıştır belki de günümüzde. Kendi tarzı ve kullandığı renklerle kalbimizde taht kuran 1853 doğumlu ressam, ne yazık ki yaşadığı dönemde anlaşılamamış. Başka birçok sanat/edebiyat insanı gibi kıymeti öldükten sonra anlaşılmış. Hal böyle
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,2bin okunma
Mars'ta ölen akrabalarını gören kaptanın varsayımı, ilginç!
Sadece varsayalım ki Mars'ta yaşayan Marslılar vardı, gemimizin yaklaştığını, içinde de bizlerin olduğunu gördüler ve bizden nefret ettiler. Sırf kötülük olsun diye düşünelim ki, bizi istilacılar ve istenmeyen kişiler olarak gördüklerinden, yok etmeyi akıllarına koydular. Ve bunu da öyle zekice bir yoldan yapmak istiyorlardı ki, savunmasız yakalanacaktık. Pekiyi, atom silahları taşıyan Dünyalılara karşı bir Marslı'nın kullanacağı en iyi silah ne olabilirdi? Yanıt ilgi çekiciydi. Telepati, hipnoz, anılar ve hayal gücü. Diyelim ki tüm bu evler aslında gerçek değil. Bu yatak gerçek değil, ama Marslılar tarafından telepati ve hipnoz yoluyla maddeleştirilen benim hayal gücümün ürünleri diye düşündü Kaptan John Black. Diyelim ki bu evler aslında başka biçimlerde, Mars'a özgü biçimlerde, ama bu Marslılar, beni kuşkularımdan arındırabilmek için benim arzularım ve isteklerimle oynayarak burayı tıpkı memleketime, yuvama benzetiyorlar. Bir adamı kandırmanın, kendi ana ve babasını yem olarak kullanmaktan daha iyi bir yolu var mıdır?
Reklam
Kalbimize sevgilerden, dostluklardan, gülümsemelerden malzemeler koyamadığımız, en yakınlarımıza bile sevdiğimizi söylemeye erindiğimiz için kalp mağazamız iflas ediyor. Oysa acıkan kalp, kibirden arındırılmış sevgi sözleriyle, ilahi yakınlığa yöneltecek hasbi ifadelerle, insanın mayasında en baskın unsur olan sevgi göstergeleriyle, tebessümle, vefayla, gayretle, teşekkürle doymak zorundadır. Bu özelliğiyle kalp, annesinin gagasından gıda devşirmek üzere ağzını devamlı açık tutan bir serçe yavrusudur, onu doyurmak için serçenin içgüdülerinden daha kuvvetli hislerimiz olmalıdır. Düşünelim ki kalbimizin bir gözü vardır, görünmeyen âlemleri görür; kulağı vardır, gizli âlemlerin konuşmalarını duyar; burnu vardır, kimsenin almadığı kokulan alır; damağı vardır, inanç ve bilgeliğin lezzetlerini tadar. Ancak bütün bunlar için kalbimizi yaşatacak kadar olsun açlığını gidermek üzerimize vazife değil midir?
Frekans
İki insan, aynı ya da birbirine yakın frekansta iseler ancak ortak bir şeylere sahip olur ya da yanyana gelebilirler. Bunu kavramak o kadar önemli ki, son çümleyi tekrar okuyup üzerinde düşünelim. Bunun dış görünüş, kültürel geçmiş, eğitim, deri rengi, mali durum, ülke, ilgi vs ile en ufak bir ilgisi yoktur. “İki insan ancak aynı frekansa
Ben çok düşündüm arkadaş, insan düşünmeli, Allah bu kafayı düşünelim diye vermiş.
İklim değişikliğine sebep olan ineklerin resmi. Resmi tıklayıp büyüterek bakalım.⬇️ Ahmet Rasim Küçükusta'dan görselle.(1) Dünya, gelirleri nereden geldiği ve nereye de uzandığı belli olmayan -bunu yoksullukla da çarpabiliriz- birkaç para babasının keyfine göre dönen bir dondurma topu değildir. Ki zaten ineklerde dondurmayı sevmez,
Reklam
"Kim âhiret kazancını isterse onun bu kazancını arttırırız; kim dünya kazancını tercih ederse ona da bundan veririz; ama onun âhirette hiçbir nasibi olmaz." (Şuarâ Suresi 20. Ayet) "Kadının biri Hasan el-Basri'ye gelir, 'genç bir kızım vardı, öldü onu rüyamda görmek istiyorum, onu rüyamda görmemi sağlayacak bir dua öğretesin diye sana geldim' der. Hasan el-Basri'de kadının arzusunu yerine getirir. Kadın kızını rüyasında görür ki, aman Allah'ım! Üzerinde katrandan bir elbise, ayağına prangalar vurulmuş. Durumu Hasan el-Basri'ye bildirir, veli bu duruma üzülür. Aradan zaman geçer, bu defa kızı rüyasında Hasan el-Basri görür. Kız cennettedir ve başı taçlıdır. Kız veliye 'beni hatırladın mı? Ben sana gelerek ricada bulunan kadının kızıyım' der. Hasan el-Basri 'seni gördüğüm duruma getiren sebep nedir?' sorar. Kız şu cevabı verir. 'Adamın biri bizim mezarlığın yanından geçerken Peygamberimize (s.a.v) bir defa selât-ü selâm getirdi, mezarlıkta azâb çeken 550 ölü vardık o adamın selât-selâmı sayesinde 'bunlardan azabı kaldırın' diye emir geldi. Şimdi düşünelim, bir adamın peygamberimize (s.a.v) getirdiği selât-ü selâm hürmetine o kadar kişi affedilince elli yıllık ömrü boyunca O'na selât-ü selâm getiren kimsenin kıyamet günü, O'nun şefaatine nail olmaması düşünülebilir mi?"
Öğrenme Kuramları, Hak, Değer yargıları, Ontoloji, Makamlar
_Eğitim – Öğretim_ _Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir. _Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır. _Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir. _Öğrenme
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.