Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Pirinç yani körfez parası
El-Cezire'nin söylemi olan Arap vatanperverliğini benimsemek suretiyle Katar, aslında tek taşla tam bin kuş vurmayı başardı. Körfez'deki ve Körfez dışındaki despotizm, siyasî ve kültürel paralı neferlerin en sefilleri dışında hiç kimseyi cezbedemezken ve tek silahı da "pirinç" [yani Körfez parası] iken; Katar-sağladığı özgürlükle en iyi beyinleri ve en temiz siyasileri kendi yanına çekebildi ve Doha'yı en önemli Arap kültür ve medya başkenti haline getirdi.
Sayfa 177 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Arap baharının babaları
Bu baharın tek bir sebebi veya tek bir babası yok. Aksine birçok sebebi ve nice babaları var. Bu sebepler arasında el-Cezire kanalının rolü ortada ve babalar arasında da ileride tarihçilerin lis-te başına koyacağı bu kanalı 1996'da kurup bugüne kadar sarp dağları dahi yıkacak denli büyük baskılara tahammül göstererek himaye etmiş bir şahıs, Katar Emiri Hamad bin Halife es-Sânî olduğu aşikâr.
Sayfa 175 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlığın kadim inançlarından olan Yahudilik çok erken dönemlerde Moğolların yaşam alanı olan Asya içlerinde yayılma alanı bulabilmişti. Yahudiliğin Babil sürgününden sonra MS VI. yüzyılda Asya içlerine doğru yöneldikleri ve burada yerleştikleri düşünülmektedir. Yahudiler, özelikle de İpek Yolu üzerinde yer alan Buhara, Semerkant, Tirmiz gibi
Sahabe İklimi-1
Bütün kavimlere ulaşsın ordularımızın kahramanlığı, Çok çetin bir günde fethettik Cezîre'yi, İkramı bol, izzet sahibi insanlar Temizlediler baykuş yuvalarını Cezire'den. (Vakıdi, Fütûhu'l-Cezire, s. 7) "Siz benden Allah'ın malını çalmamı mı istiyorsunuz? Vallahi bilsem ki beni testere ile doğrayacaklar yine de bana ait olmayan bir tek dirhemi zimmetime geçirip devletin malına ihanet etmem!" İyâd b. Ganem (ra) (İbn Kesîr, el-Bidaye, VII, 171)
Sayfa 194 - Siyer yayınlarıKitabı okuyacak
Sâcoğulları - Muhammed el-Afşin
Bilindiği üzere Muhammed el-Afşin'in Azerbaycan Valisi olduğu dönem, merkezi otoritenin iyice zayıfladığı ve mahalli hanedânların müstakil hareket etmeye başladıkları bir dönemdir. Nitekim Mısır'da Tolunoğulları, Musul, Halep, el-Cezire ve çevresinde Hamdaniler (905-1004), Maveraünnehir'de Sâmâniler (819-1005) ve ülkenin değişik bölgelerinde muhtelif hanedânlar hüküm sürmekteydi. Muhammed el-Afşin'in de bu gelişmelerden uzak kalmadığı tespit ediliyor. O, bulunduğu bölgeyi daha önce gördüğümüz Tolunoğulları ve bundan sonra göreceğimiz İhşidiler benzeri bir düzene kavuşturmuş, kısacası bir Türk-İslâm devleti kurmuş ve babasının ismine nispet edilen hanedânı oluşturmuştur.
Karmatiler
901-906 arasında Karmatiler adıyla bilinen bir oruba mensup silahlı İsmaili çeteleri Suriye, Filistin ve el-Cezire'yi yağmaladılar. Küfe'yi, daha sonra Mekke'yi de işgal eden Karmatiler Hacerülesved'i yirmi sene süreyle merkezleri Ahsâ'ya taşımışlardı.
Reklam
Kadınları ve bedenlerimizi kontrol etme takıntısı, çoğunlukla, dizginlenmezse kadınların cinsel doyumsuzluğa çok yatkın oldukları şüphesinden kaynaklanır. Popüler Mısırlı vaiz, Doha, Katar sakini ve El-Cezire'de epeydir muhafazakâr bir televizyon sunucusu olan Yusuf el-Karadavi'nin söylediklerini örnek alalım. El-Karadavi devrimleri
Sayfa 33 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
XI. yüzyılın birinci yarısında Gaznelilerin onları sıkıştırması sonucu bu göçebe Oğuz boylarının batıya doğru hareket ettiklerini belirtmiştik. Batıya doğru hereket eden Oğuzların el-Cibal, ez-Zevzan, Azerbaycan, Musul, Hakkari gibi Kürt bölgelerinde Kürtlere zarar veren bir pozisyona girmeleri Kürtlerle Oğuzlar arasında çatışmaları kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu bölgelerde her ne kadar zaman zaman Araplar ve Kürtler işbirliği yapıp Oğuz boylarını durdurmaya çalıştılarsa da Oğuzların batıya göçünü engelleyememişlerdir. Sonunda Oğuzlar Mervantlerin egemenliğindeki el-Cezire'nin Yukarı Dicle havzasında yer alan Diyar-ı Bekr bölgesine 1041-1042 yılında ulaşmışlardır. Bu tarihten sonra bu bölge Mervanilerle Oğuzlar arasında büyük bir mücadele alanına dönüşecek sürecin de başlangıcını teşkil etmiştir.
Sayfa 90 - AvestaKitabı okudu
"Ey insanlar, ey Ümmet-i Muhammed! Mısır, Suriye, Filistin, Yemen, El Cezire, Kuzey Sudan ve Kudüs fatihi El Melik El Nasır Ebu'l Muzaffer Selahaddin Yusuf Bin Necmeddin Eyyub dünyadan sadece bu kefeni götürüyor. İbret alın! Fani dünyaya aldanmayın!"
El Cezire'nin haberine göre, Aksa Tufanı Harekatı'nın başladığı 7 Ekim'den bu yana 12,500 işgalci sözde asker sakat kaldı.
Reklam
Hicri 1065/m. 1655 senesinde Kürdistan'ın tamamını gezen ünlü Osmanlı gezgini Evliya Çelebi, Kürdistan'ın kuzey sınırının "Erzurum Erzenirum" olduğunu söyler. Evliya Çelebi, Kürdistan'ı buradan başlatarak Basra'ya kadar dolaşmıştır. Van, Hakkari, el-Cezire, İmadiye ve Derteng illerinden geçerek, bu yolculuğu yetmiş merhalede tamamladığını, ancak Kürdistan'ın genişliğinin bundan daha az olduğunu söyler.
Sayfa 37
Kürdistan deyimi eski dönemlerde, Hakkari dağlarında yaşayan Karduk halkının vatanı anlamında kullandırdı. Coğrafya ve tarih biliminin verilerinden anlaşıldığı kadarıyla Van vilayeti Ermeniye hükümetinin sınırları içinde yer alıyordu. Orta ve güney Kürdistan Asur bölgesinden ve el-Cezire'den (Mezopotamya) ibaretti. Hiç kuşkusuz en zor işlerden biri Kürdistan için belli bir sınır tayin etmektir. Aynı durum Ermeniye (Ermenistan) için de geçerlidir. Çünkü her iki bölgenin sınırları da buraları fetheden yabancıların istekleri ve arzuları doğrultusunda bir takım değişikliklere uğramıştır.
Sayfa 35
Selahaddin ak sarığını ağır ağır çözdü ve Burhan el Hemedani'ye uzattı. "Bunu al. Bölük sancaklarından birinin kargısına sar. Bir ucu açıkta olup bayrak gibi sallansın." "Emredersiniz." "Bu halde Şam sokaklarına çık ve de ki; 'Ey insanlar, ey Ümmet-i Muhammed! Mısır, Suriye, Filistin, Yemen, El Cezire, Kuzey Sudan ve Kudüs fatihi El Melik el Nasır Ebu'l-Muzaffer Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyubi dünyadan sadece bu kefeni götürüyor. İbret alın! Fani dünyaya aldanmayın!"
221 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.