Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

emine akkoç

264 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ana karakterimiz Grenouille, insanüstü biçimde koku alma yeteneği olan yetim ve öksüz birisidir. Doğumunda annesi bile onu öldürmeye çalışarak hayata yenik başlayan Grenouille, koku alma yeteneğine tezat biçimde kokmaz ve bu özelliği onun hem sonu hem başlangıcı olur. Kitap dil hanımından sade ve çok sürükleyiciydi. Kendisini hızlıca okutuyor, sayfaları hemen çeviresi geliyor insanın.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201821,8bin okunma
Reklam
430 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
kitap lou salome’un doktor breuer’e nietzsche’ye yardım etmesi ricasında bulunmasıyla başlıyor. güzel kadınlara karşı zayıf olan ana karakterimiz, lou salome’un güzelliğinden etkilenerek nietzsche’ye yardım etmeye karar veriyor. ancak nietzsche hiç de kolay birisi değil, bu süreçte nasıl doktor breuer ve nietzsche’nin birbirlerine yardımcı olduklarını okuyoruz. kitap gayet akıcı ve sanki doktor breuer ile nietzsche’nin olduğu odada biz de varız da olaylara tanık oluyormuş gibi hissediyoruz. etrafı kişilerle dolu ve ünü de iyi olan doktor breuer ve etrafında kimse olmayan ve kötü bir üne sahip ç nietzsche’nin ilk zıtlaşsalar da zamanla ortak yönlerini görüyoruz.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
158 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
kitap knut hamsun’un bazı yerlerde otobiyografik bir kitap sayılabilecek şekilde kendi hayatından alıntılarla dolu. ana karakterimiz ilk başlarda aşırı biçimde olmayacak biçimde de olsa bir sefalet yaşasa da ortalarına doğru bu sefaletin iyice arttığını, günlerce aç kaldığını, açlığını yatıştırmak için bir yerde kendi kıyafetlerini bile yemeye çalıştığını görüyoruz. karakterimizin bu sefalet içinde nasıl olaylarla, yazı yazarak kazanmaya çalıştığı parayla nasıl yaşamını devam ettirdiğini okuyarak öğreniyoruz. bence çok iyi denilemeyecek olsa da 160 sayfa civarı olduğundan çerez niyetine okunulabilir.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
kitap, benim gibi sürekli yabancı klasikleri okuyan insana bile bir nefeste bitirmek isteme heyecanını içinde barındırıyor. macide’nin balıkesir’den istanbul’a müzik sanatını icra etme hevesiyle emine teyzenin evine taşınmasıyla istanbul’daki bir yere tutunma çabasını, ömer’in vapurda bir dostuyla hasbihal ederken macide’yi görmesini ve ilk aşkta tutulmasını okuyoruz. bu iki gencin içinde çokça aşk barındırsa da yoksulluk, geçim derdi içinde geçen hayatlarında nasıl “içlerindeki şeytanın” onlara nasıl hükmetmeye başladığını görüyoruz. sabahattin ali çok güzel bir anlatım ve kurgu yakalamış.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171bin okunma
318 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
ilk başta tarihi romanlara alışık olmadığım hızlı okuyamasam da kitap insanı hemen kendi içine çekiyor. baş karakterimiz ilk başta ömer hayyam, sonrasında benjamin omar l. ile yolculuğa devam ediyoruz. ömer hayyam’ın, nizamülmülk’ün, hasan sabbah’ın yolunun nasıl kesiştiğini, ardından yüzyıllar sonra benjamin’in ömer hayyam’ın rubaiyat kitabının peşinde yaşadığı maceraları okuyoruz. yazar o kadar usta bir iş çıkarmış ki, okuyan herkes bir yerde benjamin karakteri gerçek midir, anlatılan olaylar yaşanmış mıdır sorgulamışızdır.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,4bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
Ana karakterin annesinin ölümüyle birlikte başlıyor kitap. Meursault, anasının ölümüne içerlememesini ilk başlarda okuyucuyu da karakteri içimizden birisi değil de yabancı gibi hissettirse de kitap ilerledikçe aslında Meursault’un da farkında olmadan kendisine yabancı olduğunu anlıyoruz. İlerleyen kısımlarda karakteri artık tam içimizden birisi olarak kabul ederken çeşitli olaylarda insanların onu kendi olayında söz vermemesi, 3. şahısların artık bir noktada onun ağzından konuşması ile yabancılaşmanın zirvesine varıyoruz. Albert Camus bir başyapıt çıkarmış.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2012111,3bin okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
güzel görünüşlü bir psikopatın, eğer dış görünüşünü ve zenginliğini kendi zevkleri uğrunda kullandığında ruhunu nasıl körelttiğini sayfa sayfa okuyoruz. bana öyle geliyor ki dorian gray ruhunu şeytana satmamış, şeytanın ta kendisi. spoiler bu kitapta farkına vardığım en büyük şey raskalnikov ve dorian gray arasındaki uçurumdu. suç ve cezada raskalnikov’un içten içe vicdan azabından ve paranoyadan kendini bitirmesini okurken bu kitapta tam tersine hiç vicdan azabı duymayan, paranoyayı minimumda hisseden bir karakteri inceliyoruz. açıkçası her sayfa geçtikçe içimde dorian gray’e hissettiğim sempati katlanarak azaldı. ama tam bir başyapıt, oscar wilde resmen kelimelerle oyun oynamış, bizim merakımızı sayfalar ardından sürüklemeyi başarabilmiş.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Can Yayınları · 201872,6bin okunma
592 syf.
9/10 puan verdi
·
17 günde okudu
felsefe tarihi üzerine güzel bir kitap, temelleri güzel öğretiyor. bunu sıkıcı bir şekilde de yapmıyor, ayrı bir olay örgüsünün içine de dahil oluyoruz. hatta gerçeklik üzerine oyunlar bile oynamış yazar. okunmaya kesinlikle değer.
Sofie'nin Dünyası
Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,6bin okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
tam bir distopya örneği. kaosun, savaşın, nefretin içinde ama başka hiçbir duyguya izin verilmediği bir dünya sisteminde geçiyor. bu dünyada 3 ana büyük devlet vardır: okyanusya, avrasya, doğuasya. ama bu 3 devletin birbirinden temelde birbirinden hiçbir farkı yoktur, bir büyük adam ve parti sistemi. bu ülkedeki insanlar birbirlerinin durumunu hiç bilmezler, yabancı dil öğrenilmeye izin verilmez. hepsinin birbirinden nefret etmesi sağlanır. büyük adama tapınma sistemin temelidir. hatta cinsel arzular, aile bağları alınıp bunların büyük adama tapınma olarak geri dönmesi sağlanır. her gün 2 dakika nefret adında bir ihanetçiye öfkelerini kustukları bir ritüel bile vardır. büyük biradere düşüncede bile tapınmamak bir suç sayılmaktadır. parti sistemi, iç ve dış olmak üzere ikiye ayrılır. iç parti ülkede yüksek kesimi, dış parti orta kesimi, proleterler alt kesimi oluşturur. proleterler işçi sınıfı dediğimiz, partinin çok ne yaptıklarını yönetmediği tabakadır. dış parti, memur sınıfı dediğimiz tabakadır. iç parti, yöneten tabakadır. aslında 3 kesim de sefalet içinde yaşar (tabii ki sefalet düzeyi de kesimde yükseldikçe biraz azalır.) çünkü partinin mantığında herkes refaha ermeyip belli bir sefalet seviyesinde kalırsa ekonomi çarkı dönmektedir. böyle bir dünyada yaşayan winston adlı karakterimiz, çiftdüşün denilen bir ilkeyi yapamamakta, yani geçmişin değiştirilebileceğini kabul etmemektedir. geçmişi hatırlamakta, devletin işleyişinde mantık hataları bulmaktadır. winston, bir gün julia adında bir kızdan mektup alır ve ikisinin hayatı da bir dönüm noktasına girer.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,3bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
stoacılık üzerine güzel bir kitap. marcus aurelius kendisi imparator olmasına rağmen stoacılık gibi bir felsefeyi hayatına işleyebilmiş, tabii tam olarak gerçek hayatta bu felsefeyi uyguladığı imparator olmasından dolayı bence söylenemez. kitapta stoacılık üzerine kendine maddeler yazıyor, ama bir nevi öğüt niteliğinde. bu maddelerin genel özetini aurelius'tan kendi maddesinden örnekle alalım: ""...İsteklerimizin sakinliğe bağlı kalmasını arzulamalıyız, kamu yararını gözetmeliyiz ve her şeye gereken değeri vermeliyiz. Ayrıca aşırı isteklerden uzak durmalı, kontrolümüzde olmayan şeylerden kaçmaktan ya da onları kovalamaktan çekinmeliyiz." bir de tanrılara inandığı için evrende kusursuz bir düzen olduğunu, kaderimize karşı çıkmak değil ona uymamız gerektiği, her insanın belli bir görevi olduğunu söylüyor. benim eleştirim: stoacılık üstüne başyapıtlardan birisi, ama bence bir yerden sonra kendini çok tekrarlamış.
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · Say Yayınları · 201615bin okunma
Reklam
187 syf.
8/10 puan verdi
kitapta kumarbazlığın insanın içine nasıl işlediği, paranın insanları nasıl etkilediği anlatılıyor. ana karakter aleksey ivanoviç arada sevdiği kadın uğruna, ama çoğunlukla kumar bağımlısı zeki ve cesur bir adamdır. ama önemsediği şey para kazanmak değil, o kumarın hazzını hissetmektir. sevdiği kadın uğruna ve kumar bağımlılığı yüzünden kendini nasıl mahvettiğini görüyoruz. (zaten dostoyevski de kumar düşkünü olduğundan kendisine eleştiri yapıyor bir nevi.) açıkçası dostoyevski'nin diğer kitapları kadar etkileyici bulmadım, belki de diğer romanlarındaki gibi karakterle özdeşleşemediğimdendir.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,3bin okunma
211 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
güzel bir kitaptı, çerezlik niyetine okunabilir. fikrimce çok ekstra bir olay kurgusu yoktu, ancak beni mitolojik alıntılarla ve günümüzde unuttuğumuz Kral Oedipus, Şehname gibi eserlerden bahsediyor. Yalnız ana karakteri çok itici buldum, yandaki kadın karakterler de ana karakterin aptallıklarını çekiyor gibilerdi.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,2bin okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
kitap başta akmıyor gibiydi, ama son 100 sayfasında kendimi durduramadan okudum. gerçekten sürükleyiciydi, ilk kısmı okuyup yarım bırakılmaması gerekilenlerden. kitap iktidarın, otoritenin, gücün nasıl insanı insanlıktan çıkardığını bir deneyle anlatıyor.
Deney
DeneyMario Giordano · Sel Yayıncılık · 201242 okunma
261 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
ilk çocukça bulduğum, ama ortalarından itibaren gittikçe karanlıklaşan bir kitap. masum dediğimiz çocukların bile kötü bir yönetilme sistemiyle ve "özgürlük" adı altında vahşileştiklerinde nasıl medeniyetten, akıldan, sağduyudan uzaklaştığını görüyoruz. "insanı medeni ve akıllı yapan kurduğu düzen ve yasalardır" sonucunu çıkarabiliriz.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
260 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
sartre'nin "varlık özden önce gelir." sözünü destekleyen günlük gibi yazılmış bir kitap. ana karakter hayatı sorguluyor, varlığın nedenini bulmaya çalışıyor. maddelerin var olduğunu ama amaçsız olduklarını anlatıyor. insanoğlu bu varoluşa anlam yüklemeye çalışıyor ama bulamıyor, bu varoluşun amaçsızlığı insanoğlunu çıkmaza sokuyor.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,7bin okunma
348 syf.
9/10 puan verdi
·
39 günde okudu
şu ana kadar okuduğum en güzel ütopik kitaplardan birisiydi. mülkiyetsizleştirme terimi çok güzel anlatılmış. anarşist ve toplumcu bir dünyada bile hâlâ "bencil" insanların var olabileceğini de öğrenmiş oluyoruz. ve toplumculuğun özgürlüğün de önüne geçebileceğine, gerçekte bir iktidar olmasa bile insanların kafalarının içinde bir iktidar yaratabileceklerini anlıyoruz.
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma
Reklam
208 syf.
6/10 puan verdi
·
38 günde okudu
artık yaşamın "yapmak"tan ziyade "yıkmak ve yakmak" üzerine kurulu olduğu bir distopik dünyada geçiyor. güzeldi ancak fazla amerikanvariydi. abartıldığını düşünüyorum, diğer distopik kitaplara kıyasla çok da iyi değildi.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,1bin okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Güzel bir kitaptı, "her fikir sisteminin sadece doğduğu yükseldiği an başarılı olduğunu, en parlak ve yıkılış dönemlerinde ise giderek bozulmaya başladığı" tezimi doğrularcasına yazılmıştı.
Ana
AnaMaksim Gorki · Yordam Kitap · 201628,5bin okunma