Klasikler Ve Çevirmenler
Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir.
Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
Nahid Sırrı Örik ve Nadide Romanı: Sultan Hamid Düşerken
" Nahid Sırrı, Balzac'ın 'Roman, büyük tarihsel figürlerin görülüşüne ancak ikinci derecede karakterler olarak katlanır' sözünün bilincindedir."
Fethi Naci'nin 
100 Soruda Türkiye'de Roman ve Toplumsal Değişme adlı eserinde geçen bu cümle beni yıllardır ertelediğim bu eseri okumaya
2023~Mayıs
"Bir toplum için en büyük facia, okuma yazma bilmeyenlerin yüzde çoğunluğu değil, okuma yazma bilenlerin okuldan çıktıktan sonra artık kitap okumamalarından meydana gelen gizli kara
Ölü Ozanlar Derneği filmini izlediniz mi bilmiyorum ama filmin çok güzel bir giriş sahnesi vardır. Bir edebiyat öğretmeni tüm öğrencilerini peşine takıp mezunlar köşesine gider ve onlara önceki yıllarda o okulda okumuş öğrencilerin fotoğraflarını gösterir. Köklü bir okul olduğundan fotoğraflardaki mezuniyet tarihleri epey gerilere kadar uzanır. “Hepsinin yüzüne iyi bakın," der, “Lütfen iyi bakın. Hepsi öldü ve gitti.” Vermek istediği mesaj şudur: "Şu an hayattayız ama bizler de öleceğiz, bu yüzden zamanın kıymetini bilmemiz gerekir. Bize verilmiş tek bir hak var." Onlar “carpe diem "e vurgu yapar ve “Yaşadığın anı kavra," derler. Bizde aslında bunun daha üst versiyonu var. Yani bir nevi "carpe diem"in güncellenmiş versiyonu gibi düşünün lütfen bunu: "Öyle yaşa ki zamanını asla çarçur etmiş olma." Zamanın kıymetini bilerek hayatı yaşama zorunluluğumuz var. Bu konuda çok hoşuma giden bir hadis-i şerif var. Peygamber Efendimiz (sav) uyarmış: "İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: sağlık ve serbest zaman.
Sayfa 140 - Profil KitapKitabı okudu
