Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Korkakça bir boyun eğmeyle şeref ve namusa getirilen leke artık uzun bir zaman silinmez. Bir milletin kanına girerek ve zehir gibi diğer nesillere intikal ederek onların da kuvvetini felce uğratır. Hatta kökünden yok eder. Aksine kahramanca bir savaş sonunda hürriyetin kaybedilmesi bile bir an için esaret altına girecek milletin tekrar dirilmesine dayanak olur. Bu hürriyet canlı bir çekirdektir ve bir gün ondan sağlam köklü bir ağaç doğacaktır.
Sayfa 518Kitabı okudu
Hürriyet fikri, zaten, bilimden doğar. Cehaletten, ancak esaret çıkar.
Sayfa 45 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mesela bakınız, ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin, olacağını farz etmektir. Fakat böyle bir faraziye o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nispetinde kuvvetlidir. Bütün zıtlıklar ve mesela hürriyetle esaret arasında da bir cevher birliği seziyorum. Tereddüdün ve tercih zaruretinin esaretinden kurtulmuş hürriyet var mıdır?
Sayfa 205Kitabı okudu
Hürriyet Aşığı...
"Hürriyet aşığıydı. Esaret ve köleliğin düşmanıydı. Bunu bilen fakirler, yetimler, yoksullar, güçsüzler ve köleler çağrısına koşmuştu önce. Onu, kendileri için sımsıcak bir yuva, huzur dolu bir sığınak gibi görüyorlardı."
Sayfa 143 - Timaş Yay.Kitabı okuyor
437 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Milli mücadele dönemi istanbulundan bir kesit.
Esir Şehrin İnsanları - Esir Şehir Üçlemesi 1.Kitap dır. Kemal tahir esir şehrin insanları kitabında birinci dünya harbinden sonra yurdu esaret altına almaya gelen işgal kuvvetlerini onların esareti altında kalan iki tür halktan -gruptan -söz eder ; birinci tür grup hep çevremizde de gördüğümüz yalnızca güçlünün kazanacağına inanan ve sadece
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910,2bin okunma
Var kalmayı hür kalmaya tercih ettiklerinden ruhları, içinde dişlilerin tıkırdadığı bir hesap makinesinden farksız zihinlerinde hapisti. Yaşamak ve bu uğurda gerekirse öldürmek için zihinleri seyir, atış, denge ve mevki hesapları yaparken, esaret altındaki ruhları o sırada bazen abes bir türkü yakar, yersiz bir şiir mırıldanır, kağıda anlamsız çiçekler karalar, böylece hürriyet hasretini az da olsa giderirdi.
Reklam
Mutlâk istiklal, mutlak hakikat sahibinindir; İslam ona teslim olup selameti bulmaktan ibarettir; hürriyet ve istiklâlin hakikati de işte bu hakikate teslimiyet ve esaret....
"Akıl ve nakil, kadının tesettür-i şer'i olan çarşafla örtünmesinin fıtri, zaruri ve sebeb-i hürriyet, ref'i tesettür ise her cihetle kadın için gayrifitri ve sebeb-i esaret olduğu hususunda ittifak etmişken ve açık saçık bir kadının bilfiil tecavüze uğradığı gözle görülmüşken, hâla kadının çarşafla örtünmesi aleyhinde bulunanların utanmaz yüzlerine manevi tokatlar indirilse yeridir!.." Tesettür Risalesi, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri
"Yaşamak ve bu uğurda gerekirse öldürmek için zihinleri seyir, atış, denge ve mevki hesapları yaparken, esaret altındaki ruhları o sırada bazen abes bir türkü yakar, yersiz bir şiir mırıldanır, kâğıda anlamsız çiçekler karalar, böylece hürriyet hasretini az da olsa giderirdi."
Sayfa 88 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Şapka kanunu 1925 yılı Kasım ayında Meclis'te müzakere (!) olunurken, hürriyet ve insan hakları adına, sadece bir kişi, Milli Mücadele kahramanı Nureddin Paşa, Bursa mebusu olarak, bu kanuna itiraz etmiş ve verdiği bir takrir ile şunları söylemiş; Böyle bir kanunun, Anayasa'daki "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Her Türk hür doğar hür yaşar Şahsi masûniyet, vicdan, tefekkür kelâm, amel, temellük ve tasarruf... hak ve hürriyetleri Türklerin tabii haklarındandır. İşkence, esaret, müsadere memnudur. Hiç bir kimse, hiçbir fedakarlığa zorlanamaz... maddelerine aykırı olduğunu" ileri sürmüştü."
Sayfa 10 - Şule Yayınları | dipnotKitabı okuyor
Reklam
Sonra alıyorum tebeşiri elime; pencerelerin, kapıların ve en son da giriş kapısının önüne ince birer çizgi çekiyorum. Belki de hayatımda ilk defa kendimden başka birine yahut bir şeye, aşmamasını, ötesine geçmemesini istirham eden bir çizgi. Havuçları rendelerken, önüme çizilmiş, en çok da bizzat kendi kendime çizdiğim kalın çizgileri, heveslerimin önüne çekilen bentleri, âlemle arama giren hudutları düşünüyorum. Başkalarına hürriyet, kendime esaret biçen kör makasımı. Onunla ömrümü ince ince, kanata kanata kırpışımı. İnsanın kendine içeriden attığı kesiği, başka kimse dışarıdan dikemiyor.
Sayfa 272 - hep kitapKitabı okudu
Hürriyet fikri, zaten, bilimden doğar. Cehaletten, ancak esaret çıkar.
🔴 Elveda ey hüzün dolu Ramazan. Bir sonraki gelişini, bütün müslümanlar hürriyet ve mutluluk içinde karşılasın inşallah. Gazzemi, Doğu Türkistanımız, esaret ve zulüm altındaki tüm kardeşlerimizin İslam ahkamı ile hürriyetine kavuşmasını nasip eyle Allahım. Amin
Pozitif bilim, yani doğa bilimleri, Hasan-Âli için yalnız okulda derste görülen bir şey değil, memleketimizde bizzat hayatın temel dayanağı olmalıydı. Hayatın dayanağı olan doğa bilimi, aynı zamanda hürriyetin de müjdecisidir, zira "Hürriyet fikri, zaten, bilimden doğar. Cehaletten, ancak esaret çıkar."
Sayfa 131 - 2. Bölüm: Doğa Bilimlerinin Işığında Eğitim Kuramı ve Türk Aydınlanması - Hasan-Âli Yücel ve Bilimsel EğitimKitabı okudu
Şimdi bir dönüp bakalım, Hasan-Âli özgürlüğün tanımı ve sınırları konusunda neler düşünmüştür. Önce, bu yazıya başlarken benim başlangıç noktam hakkında, doğa bilimi ile özgürlük kavramı arasındaki ilişki hakkındaki düşüncesini öğrenelim. Hürriyet Gene Hürriyet adlı kitabının birinci cildinin önsözünde, şu gözlem yapılmıştır: "Bizde yenilik ve garplılaşmaya başlama ilk önce Orduda olmuştur. En eskisi Mühendishane olmak üzere (1795) Tıbbiye (1825) ve Harbiye (1833) okulları, ileri düşüncenin ve müspet bilginin kaynaklarıdır. Hürriyet fikri, zaten, bilimden doğar. Cehaletten, ancak esaret çıkar." Burada özgürlüğün Hasan-Âli'nin deyişiyle müspet bilimden3s doğduğu fikrinin yanı sıra, bunun aynen Akurgal'ın ısrarla belirttiği gibi, "garplılaşmanın" bir neticesi olduğu vurgulanmıştır. Ancak Hasan-Âli, bunu n basit bir kavram olmadığı kanaatini taşımaktadır: "Hürriyet çok geniş ve türlü manası olan bir sözdür. Hele hukukta ve felsefede en çetrefil, en dallı budaklı konulardan biridir."
Sayfa 46 - 1. Bölüm: Doğa Bilimleri Açısından Özgürlük ve Tarih Kavramları - IIIKitabı okudu
600 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.