Merhaba sevgili kitap dostlarım,
Uzun bir aradan sonra Farklı bir kitapla karşınızdayım. Kendisini bir düşünce ve felsefe kitabı olarak adlandırabiliriz. Konusu şöyle, günümüz için ütopik olan fakat yazara göre bir gün mutlaka gerçek olacağına inanılan bir islam ülkesinden bahsediliyor. Bu öyle bir ülke ki, ne Batılıların söylediği üzere bağnaz ne de Doğunun sabit fikirlerince içe dönük. Tüm kurallar Allah’ın kitabına harfiyen uymakla beraber, Kur’an’nın rehberliğinde bir bilim ve sanat ülkesi. Adaleti asla şaşmayan, insanların birbirini sevdiği, kardeşlik ilkesinin esas alındığı, savaşın topla tüfekle değil, yeni nesil bir silah olan ekonomiyle yapıldığı bir oluşum.
Kitabı okurken daha önce hiç yaklaşmamış olduğum pencerelerden baktım hayata. Bana yeni bakış açıları kazandırdı diyebilirim. Çok kısa bir eser olmasına karşın çabuk okunmuyor. Her satırını idrak etmek istiyor insan. Her cümlesi dolu dolu. Yıllar önce Thomas More’dan Utopia’yı okumuştum, bana onu anımsattı. En kısa sürede Utopia’yı da tekrar okuma isteği uyandırdı bende. Sezai Karakoç’u ilk kez okuduğumdan yazım tarzı bana Farklı geldi. Okudukça ayak uyduruyorsunuz. Benim için keyifli bir okuma oldu. Umarım siz de keyifle okursunuz.