Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geçmişte ve gelecekte bakire
Her tabu, her yasa ve her kural en azından iki işlev görür. Brincil düzlemde bunlar davranışları denetim altında tutmak, insanların kültürün uygunsuz, ahlâka aykırı ya da yanlış gödüğü şeyleri yapmasını engellemek için vardır. Ama daha geniş bir düzlemde kurallar ve tabular, kültürün insan deneyiminden bir anlam çıkarabilmek için bel bağladığı
Sayfa 365 - IletişimKitabı okudu
Okul Bahçesinde ders işleyebileceğimiz gündeme gelince aklıma bu "geldi-gitti" tahtası geldi yine :) Hoca/ öğretmen ne yapardı acaba ? Yazı da eksik bilgi var. Her seferinde ancak bir kişi gider ve o gelene kadar kimse gidemezdi :) Geldi Gitti Tahtası ( Âmed ü şod ) Osmanlı devri eğitim sisteminde tenefüs yoktu. Dersler sabahleyin
Reklam
Dursun ve diğer yazarların kitaplarına uzun bir değerlendirme
Son bölümde, İslâm'a yönelik eleştirel görüşleri üzerinde durduğumuz Turan Dursun ve Erdoğan Aydın'ın genel olarak eleştirilerinin niteliği, temel görüş ve iddialarının düşünce tarihindeki yeri ve günümüzdeki anlamı ile vardığımız sonuçlar ve önerilerimizüzerinde duracağız. Şunu da belirtelim ki, yazarların eleştirileri, sadece kendi görüşlerini
Birlikte Theseus'u tanıyalım mı?
Atina'lı kahramanlar içinde en ünlüsü olan Theseus'tur. Yunanistan'ın başka bir şehrinde doğmuştur ve babasını hiç görmemiştir. Babası o doğmadan Atina'ya döner ama gitmeden önce bir taşın altına bir kılıç ve bir çift ayakkabı koyar ve eşine 'Eğer oğlumuz olursa bu taşı kaldırıp ayakkabıları giysin. Kılıcı kuşanıp beni bulmaya gelsin' der. Theseus
418 syf.
9/10 puan verdi
·
16 günde okudu
"Taksim taksim öldürüyorlar bizi, taksim taksim satın alıyorlar ruhlarımızı, bedenlerimizi." Bir zamanların sanat ve eğlence merkezi Beyoğlu, önceleri büyük burjuvazi kesimine hitap ederken, o eski nostaljilerin bittiği, erkek egemenliğin hakimiyet kazandığı, mafya, uyuşturucu çeteleri, fuhuş ve bir çok kötülüğün kol gezdiği bir yer
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,7bin okunma
Öbür Divan
Dağınık saçları, hayatımızın Durmadan sözü uzatıyor su, Günler geceler ağaçlık yerler Hepsi bu. Günlerin gücüne giderken güneş Koklayıp bıraktığın güllerden, Ateş yakıyorsun, üşümek için Eski dilde su, şimdilerde sen! Karaya çekilmiş kayıklar kadar Yıllardır geçmedim bugün buradan, Tuttun sözünü, aferin fidan! Kırılan gurur, ilk ve son bahar! Yaprak dökmeyen ağaçlara güvenme Buz tutmayan suya da öyle Demiştim, diyorsun, İbrahim Hava serinledi, artık gidelim.
Reklam
ENSEST NEDİR?
Güncel dilde yaygın olarak aile içi yasak ilişki anlamında kullanılan “ensest” kavramı, dilimize Fransızca bir sözcük olan inceste’ten türetilerek girmiştir. Fransızcada inceste, başta aile içi olmak üzere her türden gayrimeşru cinsel ilişkiyi ifade eder. Sözcüğün daha eski kaynağı ise Latincedir. Latincede var olan incestus sözcüğü dini referanslı bir sözcüktür ve genel olarak haram, yasak, hududu aşan anlamına gelir, “-in” öneki sözcüğe olumsuz bir anlam yüklerken, “castus” dine uygun, bakir gibi olumlu anlamlar barındırır. Sözcüğün günümüzdeki kullanımı ise dinsel referanslardan ziyade, sosyolojik referanslar içermektedir.
418 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı 8 yıl önce okuduğum halde hikayesi hala dün okumuşum gibi aklımda çünkü bu kitabın hikayesine konu olan olay ve karakterler zaten Müge Anlı'da hergün gördüğümüz ya da anahaberlerde hergun izlediğimiz kişiler, ilişkiler.. Elif Şafak çok akıcı dilde anlatmış, son yıllarda yazdığı kitaplar maalesef popüler kültürün parçası oldular, onları almasam da eski kitapları okumaya değer..
Baba ve Piç
Baba ve PiçElif Şafak · Doğan Kitap · 201215,7bin okunma
632 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle eser üzerine ne söylense az.19. Yüzyıl Rus Edebiyatı için "Altın Çağı" olarak adlandırılır. Döneme damgasını vuran "oblomov" kavramını literatüre sokan Gonçarov da pek çok yazarı etkilemiştir. Oblom da Rusça'da "enkaz" başka bi kaç dilde "tembel" demektir. Kitabın ana karakteri İlya İlyiç Rus toprak zengini bir ailenin mirasçısı toprak ağasıdır.Büyük bir şehirde öğrenim görmüş memuriyete atanmış ama toprak ağalığını üzerinden atamamış memuriyeti de bırakıp uşağı ile bi eve yerleşmiş ve hiç ilgilenmediği çiftliğinden köylülerinden gelen para ile yaşamını sürdürmüştür. Tembelliğin sembolü haline gelse de onunki bilinçli bir atalet halidir.O kendisini düşünce işçisi olarak adlandırır.Hayalperest ve iyi niyetli Oblomov eski Rusyayı miskinliği yakın arkadaşı Stoltz ise batıyı Almaya'yı çalışkanlığı azmi sembolize eder.Oblomovu aşk bile bu uyuşukluktan kurtaramaz.Stoltz ve Olga'nın bütün çabalarına rağmen evinden odasından yatağından çıkıp hayata karışmaz.Okurken oblomovlaşıp bitirememe korkusu yaşatan eser oldukça keyifliydi.Oblomovun büyüsüne kapılmamak elde değil hakikaten onu tanıyan onu sevmeden edemiyor.Yalnız Lenin kitapla ilgili Oblomovluk durumunu şu sözlerle eleştirmiştir, “Rusya üç devrim geçirdi, ama yine de Oblomovlar kaldı; çünkü Oblomovlar yalnız derebeyleri, köylüler, aydınlar arasında değil, işçiler komünistler arasında da vardır. Onu adam etmek daha çok zaman yıkamak, temizlemek, sarsmak ve dövmek gerekecektir.” gibi bir yorum yapmıştır.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Ev, dâr, hâne... her biri ile onlarca kelime üretmiş dilimiz...Dört duvarın ötesinde bir mânâ. Kelime dahi manaya ev değil mi, ve lügat kelimelere? Dilde gam var şimdilik lutf eyle gelme ey sürur Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne Ev'e dair bildiğim en güzel beyit bu. Ev her daim mihmana hazır, çünkü mihmana muhtaç. Ev hem çıkılan yer ve hem son olarak dönülecek yer. Roman, bir ev ve o yapıya aidiyet duyan bir ailenin hayatına dair. Bir eve ait üç kuşağın Mısır'ın siyasi dalgalanmalarında savruluşlarını konu ediniyor. Romanın konusuna odaklanmak istemedim okurken. İsimleri ve olayları çok önemsemedim açıkçası. Ben, evin hanımı ve yaşlısı olan Saniye'ye odaklamıştım ve onun aklındaki iki düşünceye. Mahfuz'un defaatle Saniye'nin bu düşüncelerini tekrarlaması dikkatimi çekti. Eskimiş olan evin ve kocasına ait kabrin tadilatı. Bence tesadüf değildi. Anne bir evin olmazsa olmazı. Baba ise evin direği. Herkesin döneceği evi tadil etmesi gerekmez mi? Evi yaşatırken, evin ölülerini de yaşatmak vefanın bir şubesi değil mi? Ev aslında vefa hissinin kaynağı değil mi? Ömrümüz evden eve geçişlerden ibaret, hangi evde karar kılar insan? Romanın sonunda evin satılacağı hissini en başta ediniyor dikkatli okuyucu. Mahfuz'un eski evin yanına bir apartman kondurmasından sezinliyorsunuz. Evin apartmana direnişini arzuluyorsunuz. Çünkü hepimizin evi var! Evin mihmanını seçen de yine bizleriz. Mihmanı göndereni bilince insan hoş amedîde bulunuyor!
Zamanın Hükmü
Zamanın HükmüNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi · 2019214 okunma
Reklam
Çoğu dilde normal korku ve fobik korku arasındaki çok ince ayrımın farkına vanlmaz; ama eski Yunan’da bu fark belirgindir. Yunanlılar bu iki durumun net olarak anlaşılabilmesi için iki ayrı sözcük kullanıyorlardı: bilinçli ve zihinselleşmiş korku, denetlenen bir korku anlamında deos ve kaçış olgusuyla birlikte yoğun ve akıldışı bir korku anlamında phobos.
Sayfa 20
Anne veya babayı ya da çok eski bir arkadaşı kaybetmek çoğu kez geçmişi kaybetmektir: ölen kişi çok eski dönemlerin değerli olaylarının yaşayan tek tanığı olabilir. Ama bir çocuğu kaybetmek geleceği kaybetmektir: kaybedilen, kişinin yaşam projesinin ta kendisidir ne için yaşadığı, gelecekte kendini nasıl tasarladığı, ölümü aşmayı nasıl umut edebileceğidir (insanın çocuğu aslında onun ölümsüzlük projesidir). Bu durumda, mesleki dilde, anne babanın kaybı ”obje" kaybı” (”obje” insanın iç dünyasının oluşumunda etkili bir rol oynamış olan kişidir) iken çocuğun kaybı ”proje" kaybıdır (yaşamın yalnızca nedenini değil nasılım da ortaya koyan belli başlı , düzenleyici yaşam prensibinin kaybı). Bu durumda çocuk kaybının katlanılması en güç kayıp olmasına, birçok anne babanın beş yıl sonra hâlâ yas tutuyor olmasına, bazılarının hiç bir zaman kendilerine gelmemesine şaşmamak gerekir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.