Şimdi, âh şimdi, bu esmer ülkede
Aşk’ın tatlı şarkılar söylediği,
Biz ikimiz dolaşacağız, elele,
Sabrederek eski günlerin hatırına
Neşeli aşkımız için üzülmeyelim de
Şimdi bu şekilde bitti diye.
Sayfa 53 - Altıkırkbeş YayınKitabı okudu
İnsan olsun yeter.
Esmer erkekler nedensizce bana sarışınlardan daha çekici geliyordu.
Sayfa 36 - Ephesus yayınları. PDF.Kitabı okudu
Muhatap Kimdir?
Kastımız din olsa, Müslüman mı,inkarcı mı, yahudi mi, hristiyan mı, fasık mı, münafık mı, sapık mı, muttaki mi ya da muhsin mi?
Kastımız karakter ve mizaç olsa, aceleci mi, sabırlı mı, heyecanlı mı, sakin mi sıcakkanlı mı, asabi mi, yumuşak huylu mu, sert mi?
Kastımız fiziksel olsa, uzun mu, kısa mı, güzel mi, çirkin mi, sarışın mı esmer mi, yaşlı mı, genç mi, şişman mı, zayıf mı, hantal mı, atletik mi?
Sayfa 94 - Muhammed Emin Yıldırım
(...)
Bildiğim, bir yabancıya, ötekine yakınlık duymuştum.
Esmer tenli, beyaz gülüşlü bir "öteki" peri.
En az benim kadar sessizdi. Benden de sessizdi. Kendi sessizliğimi bir kenara koyup, onun bana dokunan sessizliğini kırmaya çalışırdım.
Bir şey hoşuna gittiğinde gülümserdi.
Gülümsediğinde dünyada bir beyaz delik açılırdı.
Ben o yaz o beyaz delikten içeri atladım.
.. senin gibi olmak.. ( Karahindiba)
Ama toprak kokuyorsun sen! Güneş, deniz ve bal kokuyorsun, yaşam dolu sevgili çiçeğim!
Çiçeğin bakir serinliğini şimdiye dek fazla umursamadığı, ama şimdi suskunluğuyla kendisi için büyük bir avuntu kaynağı oluşturan babasının sesi gibi, bir kadının ışıl ışıl omuzlan gibi duyumsuyor.
.. bütün yükleri sıyırıp atıyor üzerinden, mahkümiyetini, yalnızlığını, sevgiye susamışlığını, yirmi iki yaşının çaresizliğini, yaşadığı zamanı ve geleceği, dünyayı ve Hıristiyanlığı; evet, Hıristiyanlığı da sıyırıp atıyor.
Esmer tenli bir Balili olup çıkıyor, denizden, şimşekten ve ağaçtan korkan ve bunlara tapan "ilkel" bir kavmin "ilkel" bir çocuğuna dönüşüyor.
Hindistancevizine, morina balığına ve sinekkuşuna tapan, bunlara şaşkın şaşkın bakan, bunları yiyen, bunlara akıl erdiremeyen biri oluyor adeta. Öylesine özgürieşiyor ki, görülmemiş ölçüde iyilik dolu, fısıldıyor çiçeğe ... senin gibi olmak ...
Esmer, canım toprağa alıştığını, derken çiçeğe dönüştüğünü ve bedeninden çiçekler fışkırdığını algılıyor: Gelincikler, hasekiküpeleri ve karahindibalar - minicik ve gösterişsiz güneşler.
Sayfa 28 - YKYKitabı okudu
Kar yıldızlarının esmer yüzümde gezinmelerine müsaade ederken; dışımdaki soğukluğu, içimde ipini koparmış heyecanların sıcaklığıyla dengelemeye çalıştığım an, uzun zamandır böylesine içten gülümsemediğimi fark ettim. Halbuki daha geçen hafta kendimi öldürmekle, kendimi yeniden ve hatta delicesine sevmek arasında kararsızdım.
Sayfa 10 - Everest Yayınları
Bir lâmba yanıyor, hafif ve san;
Esmer delikanlı, hatıra ve kan.
Yeşil gözlü kızın hıçkırıkları
Sızıyor bir kapı aralığından;
Lâmbalar yanıyor, hafif ve san.
*
Lâmbalar yanıyor, hafif ve san;
Çocuklara açar mağaralan
Gün görmemiş kuşlar ve örümcekler.
İlân-ı aşk eden dil balıklan
Aşina sulan çabuk terkeder...
Gazali'nin meçhul sevgilisi için kendi kendine sorduğu gibi "Nerde şimdi o? Sarı saçlı mıdır, esmer midir ve gecenin büyülü şiiri içinde, acaba, şimdi ne düşünüyor?"
Sayfa 39 - Ötüken Neşriyat - 29. BasımKitabı okudu
Her insan çehresini
Coğrafyasın’ın silüetinden alır.
Esmer isek sıcaktan değil,
Evvela acıdandır…
