Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Okuduğum dizeleri beğendim, esmer Samana ve doğrusu onlara karşılık sana bir öpücük vermek benim için bir kayıp olmayacak."
“Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı. Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve mavilikleri çok gördük, sizin için çok kötü olacak. Benden hikayesi.”
Reklam
kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü
"Uykumuzu, çok küçükken teslim ederiz büyüklerimize. Sonra büyürüz. Büyüdükçe korkularımız da büyür, tedirgin uykularımız çoğalır. Günün birinde aşık olmuşsak, yeniden bir çocuk kadar kayıtsız bırakırız kendimizi bir başkasıyla aynı uykuya. Oysa uykumuzu teslim ettiğimiz omuzlar, bir gün çekilir başımızın altından; esmer ya da sarışın kokusuna gömülüp uyuduğumuz boyunlar öksüz bırakır bizi. Bir kolumuz kopmuş gibi yatarız terk edildiğimiz yatakların içine. Sonra bir süre sızlayan gövdemizi başkalarıyla dindiririz. Yanımızdaki yabancı gövdeler, hafif tutar uykumuzu. Tedirgin bakışlarla yaşanan sabahlardan sonra kimselerle uyumak istemez oluruz artık. Uykumuzu bedenlerimizden daha zor teslim ederiz bir başkasına. Bırakın kediciklerin, şu öğle uykuları sürsün biraz... "
Sayfa 25
Siyah adam kaderine boyun eğmiş beklerken çekik gözlü, esmer adamlar dünyanın bir bölümünün sahip olduğu zenginliklerden haberdar ve bunların hiçbirinden pay alamadığı için de kızgındı.
KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri
Reklam
Omayra, bu adı verdim sana ve mevsimleri bütün anlamlarıyla iki çakılına bir deniz vereyim hayallerine mavi buğday dokuz yaşamın olsun tek tek öldüreyim esmer ve çırılçıplak bir gecede bütün düşmanların gelecek koynumdaki cenazene ...
"Penceremi açık bırakmıştım; yaz gecesinin, esmer bedenlerimizin üzerinden akmasını duymak ne güzeldi!"
Koyulaşmış yeşil, esmer gözleri etrafındaki siyah kirpikleri yaslı İzmir'in zeytinlerini örten yas örtüsü gibiydi.
Sen gelir gelmez Nazım'a döndü memleket "Tepeden tırnağa hürriyet " Salt bir aydınlığa dönüştü gece vardiyam Artık mümkünsün Mümkünsün nihayet
Reklam
Bir yolculuk tadı bıraksın. Alsın götürsün. Cam kenarı öp Öpülmedim uzun zamandır, alıştıra alıştıra öp Yanlış anlaşıldım hep, anlaşılır öp Sırtımdan vurdular hep, alnımdan öp Öp beni esmer. İhtiyaçtan acil öp
yaşamak, ödünç bir ceket gibi sırıtıyor beni bir güzellik yap kendi güzelliğinin harici öldür beni esmer. ben üstlenirim cinayeti
Bir yere geldik, iki köylü kızı güneş yanığı esmer mi esmer. Birisinin gözü yoktu diyeceğim geliyor. Çünkü yüzüne bakınca gözlerin bulunması gerektiği kara kirpikli çatlaktan başının arkasındaki mavi gün görünüyor, ta öylesine çakır bakışlı.
"Turizm büyük bir uyuşturucu. Devasa bir güven numarası ve insanlara yaşamlarında ilginç bir şey olduğu gibi tehlikeli fikirler veriyor. Var oluş biçimlerindeki her yükseliş aynı havaalanlarına ve tatil köylerine, aynı hindistancevizi ve ananaslı içki saçmalıklarına taşıyor insanları. Turistler esmer tenlerine ve parlayan dişlerine bakarak gülümsüyor ve mutlu olduklarını sanıyorlar. Ama yanık tenleri onların aslında kim olduklarını gizliyor; kafaları Amerikan çöplüğüyle dolu ücretli köleler. Seyahat XX. yüzyılın bize bıraktığı son fantezi; bir yerlere gitmenin kendimizi yeniden yapılandırmamızı sağlayacağına dair bir yanılsama."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.