Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Beppo sokağı süpürürken yavaş ama belli bir tempo ile çalışırdı. Her adımda bir nefes alır; her nefeste bir süpürge sallardı. Bir adım - bir nefes - bir süpürge. Bir adım - bir nefes - bir süpürge. Böyle sürüp giderdi. Arada bir durur ve önüne bakarak düşünürdü. Sonra tekrar bir adım - bir nefes - bir süpürge. Bak Momo derdi, ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüne upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor. O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor. İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı. Bir de bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan. Önemli olan da budur.
Sayfa 41
Açlıktan ölmek üzere bulunan bir köpeği kurtarınız, sizi ısırmayacaktır. İnsan ile köpek arasındaki tek fark budur.
Reklam
Başkalarına kılavuzluk etmeye soyunan biri, iktidardan, zenginlikten vazgeçmek zorundadır. Bir hırkadan gayrı hiçbir şeyi olmamalı, hatta yarın ne yiyeceğini bilmemelidir. Bilgelerle inanç satan sahte sofular arasındaki fark budur...
Anne babaların yaklaşık yirmi yaşından önce kimsenin aşkın ne olduğunu bilemeyeceğine dair tuhaf bir inançları vardır.İçki içme yaşının kanunlarla belirlendiği gibi,aşık olma yaşının da bir yerlerde yazdığını sanırdınız.Genç bir zihnin duygusal gelişiminin aşkı anlamak,gerçek olup olmadığını fark edebilmek için yetersiz olduğuna inanırlar. Saçma sapan bir düşüncedir bu. Gerçek şu ki, yetişkinler farklı farklı şekillerde severler,tek bir şekilde değil.Ben Ian'ın bana bakışını,karnımda yarattığı kıpırtıları,bozuk bir yemek yüzünden kusarken saçımı tutuşunu sevdim... Aşk budur işte.
İnsan kendi ağız kokusunu sürekli soluduğu için bu kokuya alışır ve onu hiç duymaz ya da çok hafifletilmiş şekilde algılar. Çoğu insanın ter koktuğunu fark etmemesinin sebebi budur.
‘’İşte iki devlet adamının liderlikleri arasındaki fark budur. Birinci adam özel hayatla devlet işleri tamamen ayrı derken, ikinci adam doğası gereği velinimetinin özel hayatını da devlet hayatı gibi görüp, Gazi’nin en yakınlarına verip veriştiriyordu. Kopma noktasına gelmemişlerdi ama üzüntü yaratan kızgınlıklar ve gereksiz dedikoduların ileride ne gibi fırtınalar estireceğini zaman gösterecekti…’’
Reklam
Yol Hayatı yol ile kıyaslamak kabul görmüş bir metafordur. Aslında hayatı yol ile karşılaştırmak pek çok açıdan verimli olabilir ancak hayatın yoldan ne denli farklı olduğunu düşünmek mecburiyetindeyiz. Fiziksel anlamda, yol bir dış dünya gerçekliğidir. Üzerinde birisi yürüsün yürümesin, birey nasıl gezerse gezsin, yol sadece bir yoldur. Ancak,
Birtakım Çeviriler -II (ceyhundikici.blogspot.com.tr)
Eğer aç ve kimsesiz bir köpeği alıp bakar ve rahata kavuşturursanız sizi ısırmaz. İnsan ve köpek arasındaki temel fark budur.
... hüzün bilgiye dönüşür, zorunluluksa sevinçli bir olumlama olur. Empedokles eve dönüşün, son bağlanmanın yolunu fark eder: İnsanları aşarak yalnızlığa gider, hayatı aşarak ölüme varır. Son özgürlük, evrene geri dönüş; işte Empedokles’in en kutsal özlemi budur...
En yakın arkadaş, teşkilat, hepsi palavra. insan yalnızdır. Dünyaya yalnız gelir, yalnız gideriz. Yalnız olduğumuz için de güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmayan insan bir hiçtir. Sistemin çarkları arasında ezilir, gider. Dağ ya da şehir, hayvan ya da insan hiç fark etmez, güçlü olan ayakta kalır. Temel kanun budur. Allah da güçlü olanları sever; yoksa onların kazanmasına neden izin versin. Kitaplardan değil, sokaktan öğrendim ben bunu. Bana ihanet eden arkadaşlarımın, ucu zehirli hançerinden öğrendim. Yattığım hapishanelerden öğrendim...
Reklam
"Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır. O anda kendini kabul etmelisin. O artık ileride olacağın değildir. Olduğun ve olacağın budur. Sen bunu anlayamayacak kadar gençsin. Hâlâ oluşmaktasın. Daha olmamışsın." "Belki.” "Belki değil. Kesin öyle." “Peki eğer insan o... dönüm noktasını fark etmezse ne olur?" "O zaman diğerlerine benzersin. Çok az insan fark eder bu anı. Ve ona göre hareket eder."
Yine de, eğer birini gerçekten seviyorsanız, ona sahip olduğunuz en iyi şeyi, eşinizi vermek istemez misiniz? Bu soru kafamızı karıştırmasaydı ne rahat ederdik. Belki de dostluğun anlamı budur; belki de dostlarla sevgililer arasındaki fark da budur. Dostlar paylaşabilir; sevgililerin ise başka bir şey yapmaları gerek. Sevgililer fazla erdemli olmaya cesaret edeme
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.