Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Değer okunmaya, zaman ayırmaya...
Unutmayalım ki... "Allah bile insanları yaşamının son gününe dek yargılamaz." . "Dinle oğlum! Ben bu sözleri sen yatmış uyurken söylüyorum. Küçük ellerinden birini yanağına dayamışsın, sarı buklelerin ise ıslak, alnına yapışmış. Odana yavaşça girdim, yanımda da başka kimse yok. Birkaç dakika önce kitaplıkta oturmuş gazete okurken
Sayfa 145 - Etap Y.Kitabı okudu
( kitabın ozeti niteliğinde) “-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi. vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Sayfa 225
Fazla değer, başını yere eğer.:)
Bu yüzden, kadın olsun, erkek olsun herkese ara sıra, ondan bal gibi de vazgeçebileceğimizi duyumsatmak yararlıdır, dostluğu pekiştirir; hatta, çoğu insana ara sıra birazcık küçümseme hissettirmenin bir zararı yoktur.
Sayfa 168 - T.İ.B.K.Y, 5.Basım 2008, İstanbul
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Reklam
Kolektivizm Yüzyılımızın tanrısı bu değil mi?
***** Evet, hep onu öyledim. Açıkça ve net biçimde. Sen duyamamışsan suç bende değil. Duyabilirdin tabii ama duymayı istemedin. Benim açımdan,bu, sağırlıktan da güvenli. Yönetmek istiyorum dedim hep. Ruhani atalarım gibi ama ben onlardan şanslıyım. Onların çabalarının meyveleri bana miras kalmış durumda. Büyük rüyayı gerçekleşmiş görmek de bana
Sayfa 903 - 903-911Kitabı okudu
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.