“Zaman, vicdanın ağrı kesicisiydi. Zaman ağrıyı acayip hafifletiyordu. Sonra bir an geliyor, insan, sona eren bir migren krizinin ardından pırıl pırıl uyanır gibi yükünden tümüyle kurtuluyordu.”
“Emin olmasam da ‘hayat bir iz bırakmaktır’ diyebilirim.
Mezar taşı bir iz sayılır mı, emin değilim.
Razı olan için mezar taşı bir izdir.
Ben razı değilim.
Gerçi elimden ne gelir.”
Agatha Cristie’nin ilk kitapları kesinlikle en güzelleri. Giderek kitaplardaki lezzet azalıyor. Bu kitap bir önce okuduğum kitaptan yıl olarak daha önce ve kesinlikle daha güzel
“İşin doğrusu, eninde sonunda insanın kendini düşünmesi gerekiyor, uysal ve iyi yürekli olanların bencillikleri zorba olanlarınkinden insaflı oluyor, o kadar.”
Yaşamın amacının, mutluluğun sürekli kılınması değil, bilincin yoğunlaştırılması ve arınması, bilginin zenginleştirilmesi olduğunu düşünmeye itebilirdi insanları.