Çıplak Afrodit heykeli, örtülü Meryem tasviri yanında baştan aşağı saflık ve iffettir. Zira çıplak bir kadın vücudu karşısında hayalimiz harekete gelmek için hiçbir gıda bulmaz. Halbuki "hayal", örtülü bir kadınla karşı karşıya gelince derhal mah- rem örtülerin altına girer ve orada heyecan verici bir âlem yaratmaya başlar. Hayali tahrik eden her şey gibi "örtülü kadın" da ahlaka aykırıdır.
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
Bebek çiftliğindeki kafesler bazen, yatacak yumuşak zemin sağlamak ve
bebekleri soğuktan korumak için eski bebek bezleri ile kaplanıyordu. Maymunlar, özellikle korktukları zaman, bezlere sıkıca sarılıyor
ve taşındıklarında bezleri de yanlarında götürüyorlardı. Mason,
Harlow'a şöyle bir test yapmayı önerdi: Bazı maymunlara bir yığın
giysi,
Ruhsal kuvvet oyununda, başka zamanlarda hazsızlığa yol açan şeyin bir kez de haz vermesini sağlayacak türden değişiklikleri hedefleyen özel teknikler geliştirildi ve bu türden bir teknik bir araç devreye girdikçe başka zaman reddedilen bir güdüsel temsilin bastırılması ortadan kaldırılır. Bu teknikler bu güne kadar sadece esprilerde daha yakından izlendi.
İnsanların çoğunun cinselliğinde bir saldırma öğesi vardır; bu, cinsel nesneyi egemenliği altına almayı isteme eğilimidir. Sadizm bağımsız hale gelen ve başlıca rolü ele geçirmek olan cinsel dürtünün saldırgan bileşenlerinin yoğun gelişmesinden başka bir şey değildir.
İnsan esasında vahşi, korkunç bir hayvandır. Biz onu evcilleştirilmiş ve dizginlenmiş haliyle tanıyoruz ancak ve onun bu durumuna uygarlık diyoruz. Bu yüzdendir ki ara sıra gerçek tabiatı her nasılsa ipten kurtulacak olsa dehşete kapılıyoruz. Her ne zaman, her nerede kanun ve düzenin prangaları ve zincirleri çözülüp yerini kargaşaya bıraksa, kendisini bütün çıplaklığıyla ele verir o.